Bu kavga şimdi başlamadı.
Cumhuriyetin kurulmasına, tam bağımsız milli devletin oluşturulmasına, laikliğe, uygarlığa ve aydınlık düşüncenin yerleştirilmesine karşı tepkiler 7 yıl önce başlamadı, 17 yıl, 27 yıl önce de başlamadı kalkışma
Yıl 1920
Hani her yılın 23 Nisanlarında törenler düzenleyip kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı yıl
Ankaranın bozkırında vatanı kurtarmak için oluşturulmuş olan milli meclis başkanını seçiyor.
Meclisin orta yerine bir sandık konmuş.
Milletin vekilleri oy kullanıyorlar.
İşte sonuçlar:
Mustafa Kemal: 110 oy.
Celalettin Arif bey: 109 oy!..
Mustafa Kemal Samsuna çıkmış, Amasya, Erzurum ve Sivas kongrelerinde tam bağımsız Türkiye hedefini ortaya koymuş, Ankaraya gelerek milletin meclisini toplamış ve Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir düsturunu o meclisin duvarlarına yazdırmıştır
Celalettin Arif Bey, Mustafa Kemalin, fikirlerinin, hedeflerinin Ve sonraki adıyla ilke ve devrimlerinin karşısında yer alan muhalefetin lideridir.
Aldığı oy, 109dur!..
Ülke işgal altındadır.
İstanbul düşmana teslim olmuştur.
Ama, vatanın kurtuluşu yönünde canını dişine takarak çalışıp didinenlere karşı oluşturulan muhalefetin gücü Mustafa Kemalden bir eksiktir!..
Şimdi oturup düşünme zamanıdır.
O gün, Mustafa Kemal 109 ve Celalettin Arif Bey 110 oy alsaydı ne olacaktı?..
İşte o gün 109 oyda kalanlar bugün yüzde 52ye ulaşmışlardır.
Peki, niçin böyle olmuştur?..
Şimdi oturduğumuz yerden kalkıp, bir kez daha düşünmenin zamanıdır.
Mustafa Kemal Paşa 1921 yılında mecliste yaptığı konuşmada şu bilgileri vermektedir:
Meclisimiz 311 gündür çalışmaktadır.
Bu 311 gün içinde 159 gün toplanılmış, 51i gizli ve 356sı açık olmak üzere 407 oturum yapılmıştır.
Bu oturumlar boyunca Meclis, 381 kanun üzerine çalışmış, bunlardan 104ünü kabul etmiş ve 149 kanun teklifini ret etmiştir
Lütfen bu ayağa kalkmakla yetinmeyip, iyice doğrulmak ve öylece bir/kaç/kez düşünmek gerekmektedir.
Bir yanda düşmana karşı savaşan bir orduyu yöneten, öte yanda İstanbulda düşmanla işbirliği içindeki Padişahla mücadele eden Milli Meclis, Mustafa Kemal Paşanın varlığına rağmen 149 adet kanunu ret etmektedir!..
Demek ki bu ülkeyi kurtaranların savaş vermeye mecbur oldukları cepheler birden fazladır.
Ama Mustafa Kemal devrimci bir kişiliğe sahiptir.
ALTI OKtan bir tanesinin adı da, devrimciliktir!..
Tüm cephelerde verilecek savaş sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti de, Atatürk Devrimleri çerçevesinde oluşturulmuştur.
İşte bütün bu engelleri ve muhalefet tabelası altında yürütülen Cumhuriyet düşmanlığını yenen güç ve bilinç, bu devrimci düşünce, bu devrimci yöntem ve bu devrimci ruhtur