KARAKOZ'A OPERASYON

DURMUŞ TUNA

Aydınpost internet gazetesi imtiyaz sahibi ve yazarı Erman Çetin geçen hafta CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz'u hedef aldı.
İtibarsızlaştırmaya yönelik girişimine hafta başı itibariyle devam ediyor.
Bugünkü köşe yazısında, Karakoz'u yola çıktıklarını yolda bulduklarına tercih etmekle suçlamış yani Özlem Çerçioğlu'nun sözünden çıkması nedeniyle eleştirmiş.
Güzel söz ancak çok önemli etik kuralın hesabını yanlış kişiye soruyor.
Karakoz'dan hesap sorulmasını isteyen kişinin Özlem Çerçioğlu olduğu yazım dilinden anlaşılıyor.
Özellikle ilk yazıdaki ifadeler birebir Özlem Çerçioğlu'nun sözleri.
Erman Çetin de hazır şablona dönmüş anlaşılan. Karakoz'a operasyonun baş oyuncusu konumunda.

CHP Genel Merkezi'nde gücü kalmayan Özlem Çerçioğlu Aydın'da da gücünü yitirdi.
Basın mensuplarının önceki yıllarda olduğu gibi, kendisine destek vermediğini görüyoruz.
Aydın basınının ibresi Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'e kaydı.
Çerçioğlu'nun basın desteğini yitirmesi her şeyin kanıtı.
Basın gücü yok denilecek kadar zayıfladı ve yanında bir tek Ali Fırat kaldı.
Onun da sosyal medya hesabının kullanılması dışında bir işlevi yok.
Cem Uucan'ın Didim Belediye Başkanı ile Arif Kunur'un da Kuşadası Belediye Başkanı ile irtibata geçmesi nedeniyle güvenilirlikleri zedelendi.
Özlem Çerçioğlu şüphecidir.
Sağ gözün sol göze itimadı kalmamıştır.
Cem Celil Lale'nin de destek vermediği görülüyor.
Ömer Günel'e yakınlığı nedeniyle Lale'ye de güvenmiyor olabilir.
Lale konusunu bir türlü anlamış değilim.
Paylaşımlarına bakılırsa Özlem Çerçioğlu ile bağlantısı kalmamış gibi.
Zamanla neyin ne olduğunu anlarız.
Ergün Poyraz konusu başlı başına bir olay ve kontrol edemediği için irtibat kurmak istemiyor gibi.
Korkuyor olabilir.
Büyükşehir Belediyesi'nden fonlanan onlarca gazeteci olduğu halde hiçbirinden faydalanamıyor.
AKP tandanslı Naci ile İnan ekürisi Erman gibi işbirliğine girmez.
Akıllıdırlar.
Her ay yaklaşık 50.000'şer bin TL toplamda 100 Bin TL desteği Özlem Çerçioğlu'nu eleştirmemeleri karşılığında alıyorlar.
Öncelikleri AKP İl ve İlçe teşkilatları.
Siyasi yollarından zerre sapmazlar.
Basın Daire Başkanı Onur Arazsu'nun makam odasında Büyükşehir Belediyesi aleyhinde yazı yazıp, haber sitelerinde paylaşmışlıklar var.
Paylaşımı yapan Naci miydi yoksa İnan mıydı biran hatırlayamadım!
O konuyu bizzat yaşamış ve hatırlayan basın mensubu var.


Deneyimli gazeteci Erman Çetin hamlesi çok yerinde olmuş ancak yetersiz.
Çetin'in üslubu çatışma özellikli değildir.
Yıpratıcı çatışmaya girmez.
AKP'den belediye başkan aday adayı olan Çetin'in muhalif kimliğiyle yazdıkları önem arz ediyordu ancak bu saatten sonra AKP'liliği tartışılır ve sorgulanır.
Muhalif değil, müttefik olarak anılır.
Çerçioğlu AKP'li gazetecileri sever ve kendisi açısından bir sorun yok ancak bu işbirliği Çetin'e zarar verir.
Basın gücü açısından çok önemli bir adım atmasını bekliyordum ancak gizli irtibat kurduğu ve hissettirmeden destek aldığı Erman Çetin'in açık işbirliğine yanaşacağını sanmıyordum.
Deneyimli gazeteci Çetin de yıllar sonra Özlem Çerçioğlu'nun değirmenine açık açık su taşımaya başlayanlar arasına katılmış oldu.
Hayırlısı olsun.

Özlem Çerçioğlu ile Erman Çetin uzun yıllardır irtibat halindeler.
En son Cem Ulucan ve eşi ile ilgili yaptığı haberde Büyükşehir Belediyesini de hedef almıştı.
Ulucan'ın eşinin Efeler Belediyesi basın bürosunda işe başladığını yazmıştı.
Ulucan'ın da Büyükşehir Belediyesi'nde bankamatik çalışanı olduğunu belirtilen bir haberdi.
Basın Dairesi Başkanı Onur Arazsu'nun makamdaydım ve Özlem Çerçioğlu'nun talimatı kendisine iletildi.
Gerek olursa talimatın ne olduğunu bir sonraki yazımda belirtebilirim.

Çetin zaman zaman Çerçioğlu ile yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi'ndeki bürokratları eleştirir.
Kamuoyuna özelikle de takipçilerine tarafsızlığını göstermek zorundadır.
Çerçioğlu için bazen çok önemli konularda devreye girdiğinde kimse "Özlem Çerçioğlu'nun kalemşorü" suçlamasında bulunamadı.
Anlayacağınız kendisini kamufle etmek zorundaydı.
Geçen haftaki ve bugünkü köşe yazısı işbirliğini gizleme gereği duymadığını gösteriyor.
Çetin'in alenen Çerçioğlu'na destek vermesi akıl alır gibi değil.
Yılların emeğini bir çırpıda yok etti.
İki köşe yazısı tarafsızlık kimliğini yitirmesine yetti.

Çetin'in milletvekili Evrim Karakoz'u hedef alması için hiçbir neden yoktu.
Çetin'in izleyeceği yolda değil, tarzda değil.
Özlem Çerçioğlu'nun sözcülüğüne soyunmuş olması Aydın basını tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor olabilir ancak kimse şaşırmasın.
Özellikle son bir yıldır sürekli ve birebir görüşüyorlardı.
Beklenti içerisinde olan basın mensupları varsa da boşu boşuna umutlanmasınlar.
Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna dönemi.

Çetin'in iki yazısından anladığımız kadarıyla Çerçioğlu ile Karakoz arasında köprüler atılmış.
Pek düzeleceğini sanmıyorum.
Çetin'in devreye girmesi, Karakoz'un geri dönme imkânı kalmadığı anlamında kesin bir davranış şeklidir.
İkilinin arasının düzeleceğini sanmıyorum çünkü Karakoz da safını belli etmiş görünüyor.
Çerçioğlu da bunu gördü ki, hesap görmeye çalışıyor.
Karakoz yanlışları gördüğü için saf değiştirmiştir.
Çerçioğlu'nun sabun köpüğü gibi eridiğini herkes gibi gördü.

Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ile Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay'a yönelik yanlış hamleleri Özlem Çerçioğlu'nu yıpratmaya devam ediyor.
Siyasete devam etmek isteyen Evrim Karakoz'un hamlesi çok doğru.
Aydın milletvekilleri Bülent Tezcan'ın liderliğinde toplandılar ve saygı çerçevesinde ve de CHP'nin ilk genel seçimde iktidar olabilmesi için birlik ve beraberlik içerisinde hareket ediyorlar.
Bu oluşumun dışında kalan zaten siyaseten intihar etmiş olur.
Karakoz avukat ve zekidir.
İstedikten sonra suya götürür, susuz getirir.

Aslında bu yazıyı geçen hafta yazacaktım ancak beklemek istedim.
İkinci yazı gelince yazmak icap etti.
Çerçioğlu milletvekili olmasını sağladığı Karakoz ile hesaplaşmasını anlaşılan Çetin üzerinden yürütecek.
Üç isim bundan sonra da karşı karşıya geleceklerdir.
Çetin'in saldırıları Karakoz'un işine geliyor.
Doğru karar aldığını herkesin görmesi açısından saldırılar önemli.
Karakoz irtibasızlaştırılmaya çalışılırken elini güçlendiriyor.
Çerçioğlu'nun en son hedef alacağı ve itibarsızlaştıracağı isim Karakoz diyebilirdik.
Karakoz bile hedef alınıyorsa gerisini düşünün.

Hep söylemişimdir!
Çerçioğlu'nda vefanın kırıntısı yoktur.
Hep kendisine yontar.
Özeleştiri yapmaz.
Milletvekili olması için çalıştığı Karakoz'un kendisi için yıllardır yaptıklarını görmez.
Çerçioğlu için herkes günü gelince etkisiz elemandır.
Herkesin etkisi ihtiyaç duyduğu süreyle sınırlıdır.
Siyasetten herkesi araç olarak görür.
Amacına ulaşmak için herkes araçtır.

Yaşanan krizde Karakoz'un iki arada kaldığını görebiliyorum.
Bülent Tezcan liderliğinde ziyaretler gerçekleştirmesi ve görüşmeler yapmasından doğal bir şey olamaz.
Çerçioğlu anlaşılan sözünden çıkmasını istemedi.
Otur otur, kalk kalk milletvekili olmasını istemiştir.
CHP Aydın Milletvekilleri Bülent Tezcan ve Süleyman Bülbül ile birlikte hareket etmesi kendisine tavır gösterilmesinde tek sebep.
Bu nedenle de bir basın mensubu üzerinden irtibatsızlaştırmaya çalışılması klasik Çerçioğlu hamlesidir.
Önemli olan bu dakikadan sonra Karakoz'un nasıl bir yol izleyeceğidir!
Tezcan liderliğinde yoluna devam edecek mi yoksa zayıf bir ihtimal olsa da Çerçioğlu'ndan af dileyecek mi?
Siyaseti biliyor ve doğru okuyorsa bir dönem milletvekili olmamak için yoluna devam edecektir.
Çetin aracılığıyla dile getirilen, yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişme masallarına kulak tıklayacaktır.
Sanıyorum o da artık Çerçioğlu nazarında etkisiz eleman olduğunu gördü.
Sağ gözün sol göze itimadı olmayacağını biliyordur.
Çerçioğlu ile siyasi geleceği olmayacağını hesap ediyordur.

Özlem Çerçioğlu kendisini yıkılmaz görüyordu.
Öylesine yıkılmaz görüyordu ki; CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Aydın'a yaptığı genel başkanlık çalışmalarında karşısına dikildi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yıkılmasıyla o da yıkıldı.
Boşuna dememişler!
Günola, devran döne...