Özellikle tarım politikası üzerinden AK Parti Hükümetini eleştiren Karagöz, iğneden ipliğe herşeye yapılan zamlar eski haline gelecek mi? sorusunu yöneltti.
Dikkat çektiği konular nedeniyle olumlu yorumlar alan Karagöz'e çiftçi kesiminden destek geldiği görüldü.
Dövizde yaşanan kur artışından döviz alıp satarak servet sahibi olanlara ve de bu düzeni kuranlara kadar bir çok konuda eleştiri yapan Ferhat Karagöz Ak Parti Söke İlçe Yönetimlerinde görev almış sevilen bir isim olarak biliniyor.
Her seçim döneminde adı ilçe başkan adayları arasında yer alan Ferhat Karagöz'ün Aydın Milletvekili Metin Yavuz'u çalışma ofisinde vekilin kardeşi Tekin Yavuz ve arkadaşlarıyla birlikte sık sık ziyaret ettiği ve fotoğraf paylaştıkları biliniyor.
Karagöz son paylaşımında "Başkanım" şeklinde hitap ederek, "Aklı başında makam mevki sahibi parti büyüklerim, 'Reis'in tek sözüyle dolar 18.00 TL.'den indi' diyerek, bayram havası sergiliyorlar, halay çekiyorlar. İyi de Başkanım! mazot, benzin, gübre, mutfak masrafları, iğneden ipliğe herşeye yüksek kur sebebiyle zam geldi. 'Bir sözle inecekti' diyorsunuz! Niye bekledik? Defalarca Merkez Bankası müdahale etti, milyar dolarlar boşa gitti, herşey yüksek kur yüzünden ateş pahası oldu! Niye 18.00 TL.'ye kadar bekledik? 10 TL.'lerde müdahale etseydik! Yanlış oldu başkanım, yanlış oldu. Şimdi uğraş, bekle bakalım yüksek kur yüzünden iğneden ipliğe gelen zam düşecek mi? İnşallah düşer" dedi.
Atadan çiftçi olan Karagöz'ün ikinci paylaşımında üreticinin içinde bulunduğu sıkıntıları da dile getirdiği görüldü ve çiftçi kesiminin destek yorumları yaptığı görüldü.
Karagöz paylaşımında şu görüşlere yer verdi:
"20 gündür sabah akşam dolar muhabbetiyle, 3 ayda 8.00 TL.'den 18.00 TL.'ye çıkarılıp, zengini daha zengin edip, keseleri dolunca gece operasyonuyla 11.00-12.00 TL.'ye inen doları kabul etmem mümkün değil. Yan gelip yatarak, dolar alıp dolar satan, üretmeden çalışmadan servet sahibi olanlara, bu düzeni kuranları kabul etmem mümkün değil. Parayı TL.'de bıraktırmak için artan kur münasebetiyle aradaki farkı hazineye bağlayarak, milletin cebinden zengini daha zengin etmek için kurulan bu düzeni kabul etmem mümkün değil. Hem dolara hem kurulan bu düzene karşıyım. Düşüncem odur ki; üretim, ter dökerek kazanılan para. Biz orda varız. Peki bu sistemde ter dökerek üretenlerin kullandığı gübrenin bir yılda tonu 2.000 TL.'den,16.000 TL.'ye çıkmıştır ve bunun adı bahanesi dolardır. Hal böyle olunca; Bölgemde, Aydın'da, Söke'de üreten ve alınteri döken çiftçimiz bugdayına gübre alıp atamıyor. Dolar düştü hadi indirelim gübre fiyatını. Herşeye zam! Yüzde yüz arttı. Bahane dolar. Yine kurulan bu sistemde mutfak girdilerinden tut, hayatımızın tüm alanlarına kadar yüzde yüz zam. Şimdi de yan gelip yatanlara bankalardan aldıkları faiz yetmiyormuş gibi üstüne kur farkı hazineden yani 84 milyon Türk milletinin cebinden. Ben böyle bir ekonomik modeli doğru bulmuyorum, böyle bir ekonomik model 1980'lerde hayata geçmiş sonrasinda çözüm olmaktan çıkarılmıştır. Ben bu olayın geçici olduğuna inanıyorum. Üretmeden yan gelip yatan bir ülke olmayı kabul etmiyorum. Buğday ithal edeceğimize yeteri kadar buğday üretmeyi, pamuk ithal edeceğimize yeteri kadar pamuk üretmeyi ve hatta dünya ürün deseni çıkarılarak ihracat yapan Türkiye olmayı özlüyorum ve istiyorum. Keşke bu mevduat kur garantili sistemi, bu kaynağı, bu paraları yan gelip yatanlara, üretmeden servet sahibi olanlara değil de ter döken, üreten milletimize 'alın üretin' diyebilseydik. Allah herşeyin hayırlısını versin"