Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı Baki Karaer, sosyal güvenlik hizmetlerinin niteliğin artırılması, sistemin sürdürülebilir düzeye çıkarılması, sistemik risklerin minimum seviyeye indirilmesi için reformlara devam edilmesi gerektiğini belirtti.
Sağlık-Sen Şube Başkanı Baki Karaer, sosyal güvenlik ve sosyal güvenlikle doğrudan ilişki içinde olan sağlık ve sosyal yardım alanında önemli mesafeler alındığını, ancak iyinin daha iyisi ve mükemmeli olduğunu söyledi. Hastane ve ilaç kuyruklarının bugün tarih olduğunu belirten Karaer, “Dün her ilaca erişemiyorduk, bugün her ilaca rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Dün, vefat eden hastasını dahi morgdan alamayan vatandaşlarımız vardı, bugün bu gayri insani tabloyu çok şükür kimse yaşamıyor, kimseye reva görmüyoruz. Dün sağlık karneleriyle ve vizitelerle zaman kaybediyorduk, bugün bu bürokratik engeller ve kırtasiyecilik kalktı, her şey elektronik ortamda kısa sürede hallediliyor. Sosyal güvenlik ve sağlıkta yaşanan değişim ve dönüşümleri, gelişmeleri burada saymakla bitiremeyiz. Ancak, biz her zaman olduğu gibi yine ‘yetmez’ diyoruz” şeklinde konuştu.
Sosyal Güvenlik Kurumu ve sistemi için, savaş, terör, çatışma, iş kazaları, meslek hastalıkları, trafik kazaları, boşanmalar, işsizlik önemli risk ve tehditlerin başında geldiğini dile getiren Baki Karaer, “Bunlara yönelik önleyici iradenin harekete geçirilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun konsültasyon odaklı işbirliğine ve ortak çalışmalara ihtiyaç duyması ve bu çerçevede hem kamu kurumları hem de sivil toplum kuruluşlarıyla kurumsal işbirliklerine yönelmesi elzemdir. Riskleri fırsata, fırsatları kazanıma dönüştürme zamanı diyoruz. Sosyal güvenlik sisteminin güçlü olduğu ülkelerde suç oranları düşük, sosyal problemler daha azdır. Bu noktada, önleyici sosyal güvenlik ve koruyucu sağlık alanına odaklanma zamanı diyoruz” diye konuştu.
SGK’nın birçok ülke tarafından incelenip örnek alınan ve başarılı bir model olarak transferine odaklanıldığını ifade eden kaydeden Karaer, gerek mevzuat gerekse uygulama noktasında karşılaşılan sorunların çözümü ve hizmet alan kitlenin ve hizmet sunan kamu görevlilerinin memnuniyet düzeyini olumsuz etkileyen sonuç ve süreçlerin değişimi konularında mutlaka adım atılması çağrısında bulundu. Sorunların çözümü için seferber olunması gerektiğini de ifade eden Karaer, mevzuatın yavaş işlemesinin bedelini, doğrudan insanımızın ödediğine dikkat çekti. Sosyal güvenlik ve sağlık sisteminde vatandaş memnuniyetinin katlanarak büyümesine karşın, Kurum çalışanlarının memnuniyetinin aynı oranda artmadığının yapılan araştırmalarla ortaya çıktığını söyleyen Karaer, şöyle konuştu: “Hizmet alanları ve hizmeti sunanları aynı anda, birlikte ve aynı oranda memnun etmek mümkündür. Toplumun yarınını güvence altına almakla sorumlu olan Kurum, kurumsal başarısının geleceği açısından, personelini de güvenceye alma konusunda duyarlı ve istekli olmalıdır. Bu bakımdan kurum personeline yönelik ciddi iyileştirmelerin, yeni hak zeminlerinin, mevcut haklara ilişkin konu ve sayı odaklı kapsam artışlarının mali, sosyal ve özlük hakları bağlamında hayata geçirilmesi gerekir. Kurumun gerek merkez gerekse taşra birimlerinin hizmet binalarında, otomasyon sistemlerinde, hizmete erişim imkanlarında ortaya konan ciddi değişim Kurum personeli bağlamında da ortaya konmalıdır. Sağlık-Sen olarak; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, toplumun sosyal güvenlik noktasındaki ihtiyaç ve beklentilerini karşılama konusunda gösterdiği hassasiyeti kendi personelinden esirgemeyeceğine inanıyor ve bu konudaki beklentimizi ifade ediyoruz”