İl Genel Meclisi Aydın’ın yerel ürünlerine sahip çıkıyor

█ Gerçek Gazetesi
Aydın İl Genel Meclisi, Aydın"ın yerel ürünleri olan incir, zeytin, kestane ve zeytinyağının ticaretini artırmak için gerekli çalışmaların yapılmasını kararlaştırdı.
Aydın İl Genel Meclisi Mayıs ayı toplantılarında Enerji Doğal Kaynaklar Sanayi ve Ticaret Komisyonu ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Komisyonu"nun hazırladığı Aydın"ın yerel ürünleri olan incir, zeytin, kestane ve zeytinyağı ticaretinin artırılması için yapılması gerekenler konulu rapor görüşüldü.
Hazırlanan komisyon raporunu okuyan Komisyon Başkanı Halil İbrahim Karaçam, komisyonlarına sevk edilen Aydın"da bol miktarda üretilen incir, zeytin, kestane, zeytinyağının ticaretini ve tüketimini artırmak için Aydın İl Genel Meclisi üzerine düşen görevleri araştırdıklarını söyledi. Tarım kenti olan Aydın"da birçok tarım ürününün yetiştirilmekte olduğuna işaret eden Karaçam, “Bu ürünler çoğu zaman hak ettiği değerde satılamamaktadır. Üreticiler mağdur olmaktadır. Bu konuda gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılıyor. İlimizde bol miktarda yetişen incir, kestane, zeytin, zeytinyağı ve pamuğu stratejik ürün olarak irdeleyip, diğer ürünleri yaş sebze ve meyve ve diğerleri diye adlandırıp genel manada değerlendirdiğimizde, "İncir: İncir ilimizle özdeşleşmiş bir üründür. Ancak bugüne kadar ne üreticisine ne de işletmecisine destek verilmemiştir. Destekleme kapsamına hemen alınmalıdır. Sanayi tarım entegrasyonu sağlanmalıdır. Zeytin ve zeytinyağı İlimizin coğrafi konumunun sahip kıldığı iklim ve toprak özelliği nedeni ile zeytincilik bakımından geniş bir potansiyele sahiptir. Var olan potansiyelimizi 3573 sayılı zeytinciliğin ıslahı kanununa uyarak öncelikle varlığımızı korumalıyız. Zeytinciliğin ivme kazanması için, zeytinliklerin korunması, ihyası, ıslah çalışmaları, toprak-su muhafaza tedbirleri, uzun vadeli projeye dayanarak desteklenmelidir. Zeytin bölgelerinde Belediyelerce hazırlanmakta olan imar planları, mutlaka zeytincilik kanunundaki kısıtlamalar dikkate alınarak bilim kuruluşlarınca hazırlanacak ÇED raporlarına dayandırılmalıdır. Zeytinyağı üreticisi ve sofralık zeytin satıcısı mutlaka istikrarlı bir prim sistemi ile desteklenmeli, hatta prim sistemi yasal prosedüre dayandırılmalıdır. ihracat kaydıyla dahilde işleme rejimi adı altında değerlendirmeye dönük ithalat talepleri sıkı kontrolden geçirilmeli çok dikkatli davranılmalıdır. Zeytin ve yağı ihracatçımız mutlaka AB nin çok yönlü korumacı sistemi incelenmeli ihracata yönelik kredi ve teşvikler mutlaka geliştirilmelidir. Sözün özü, daha Önceki Gıda Tarım ve hayvancılık komisyonumuzun dediği gibi Zeytin de ve yağında seferberlik ilan edilmelidir. Kestane muhakkak her ürünümüzün olmazsa olmazı olan mamul hale getirme olayı muhakkak daha önceki raporlarımızda dile getirildiği gibi, Kestane Entegre tesisi kurulmalıdır. Tarımsal ürün kapsamına alınıp çiftçisi, işletmecisi ve ihracatçısı desteklenmelidir. İlimizin önemli bir gelir kaynağı da pamuktur. 50 çeşit sanayi kolunun hammaddesidir. Türk tekstil sanayi, sağladığı katma değer, yarattığı istihdam alanı ile vazgeçilmez bir üründür. Ülkemizde gelişen tekstil ve konfeksiyon sektörüne paralel olarak, tüketimin hızla artması, yerli üretimin arttırılmasına zorunlu kılmıştır. Bu potansiyel ülkemizde ve ilimizde mevcuttur. Pamukta üretimin yönlendirilmesi, üreticilerin gelir seviyelerinin korunması, tarımsal üretimde sürekliliğin sağlanması, sanayici ve ihracatçımıza Dünya fiyatlarında mal temini ve rekabet şansının oluşturulması, sağlıklı bir piyasa oluşumu, spekülatif hareketlerin önlenmesi, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması hükümet politikası haline gelmelidir. Fiyat istikrarı enflasyon durumuna göre sağlanmalıdır” dedi.
Sebze ve meyveler ile yeterli arz ve talep derinliği bulunan diğer malların ticaretinin düzenlenmesi hakkındaki 5957 sayılı yeni Hal Yasası incelediğinde üreticiler için ufak eksikliklere rağmen yararlı bir kanun izlenimi edindiklerini kaydeden Karaçam, “Kanuna göre üretici birliklerinin kurulması ve üretici birlikleri vasıtasıyla satılan yaş sebze ve meyvelerin değerini bulacağı, yani üretici ile tüketici arası yakınlaşma sağlanıp aracıların ortadan kalkması sağlanacaktır. Dolayısıyla hem üretici kazanacak, hem de tüketici, aracılar kalktığı için ucuza tüketim yapma imkânına kavuşacaklardır. İlimizde de halen her hangi bir mahsule yönelik, üretici birlik örgütü kurulmamıştır. Öncelikle üreticilerimiz kaliteli mal üretmelidir. İncir, zeytin ve zeytinyağı, kestane gibi ürünlerin sağlığa olan yararları, yerel, ulusal, yazılı ve görsel basında muhakkak anlatılması sağlanmalı, okullarımızdaki sağlık bilgisi derslerinde de yer almalıdır. Ürünlerimiz muhakkak mamul haline getirilerek satıma hazır edilmeli, detaylı bir tanıtım kampanyası ile önce yurt içi sonra yurt dışı açılımlar yapılmalıdır. Karayolları üzerinde yeterli reklam panoları kiralanarak, Aydın bölgesinin zeytin, zeytinyağı, incir, kestane diyarı olduğu vurgulanmalıdır. Tüm ürünlerimizde Tarım sanayi entegrasyonu sağlanmalıdır. Tüm belediyelerce ilçenin ve ilin normal Pazar günleri hariç, köylü pazarı adı altında, pazar kurulmasına imkan sağlanmalıdır. Film çevirme, reklam filminde oynama, reklam panosu, gezici tanıtım otobüsü, Büyük firmaların satış mağazalarında raf kiralama, yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlar, yazılı ve görsel basın da ki sağlığımız üzerindeki yararlarına yönelik yazdırılacak reklamlar için büyük bir kampanya ilimiz Sanayi Odası, Ticaret Odası, Ziraat Odaları, Üniversitemiz ve Özel İdare ortaklığında başlatılmalı, bizde Tarım ve Turizm kenti diye adlandırdığımız Aydın'ımız için 2013 yılı bütçesi yapılırken, KOMER kongre merkezine aktardığımız bir yıllık bedel kadar bütçe ayrılması komisyonlarımızca uygun görülmüştür” diye konuştu.
Gündem maddesi üzerinde değerlendirmelerin yapılmasının ardından Karaçam tarafından okunan Enerji Doğal Kaynaklar Sanayi ve Ticaret Komisyonu ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Komisyonu raporu yapılan oylama ile oy birliğiyle kabul edildi.
(iha)