İkinci fakülte temeli için hazırlıklar son aşamaya geldi. Geçenlerde Kaymakam Demirezer ile yaptığım görüşmede, nakit sorununu aştıklarını ve yakın süre içinde fakülte binasının temelini atacaklarını söyledi.
Kaymakam Demirezer, fakülte binasının yapımı için hayırsever bir vatandaşın 600 bin TL bağışta bulunduğunu, ayrıca bazı sivil toplum kuruluşlarının da 500 bin TL civarında bağış yapacağını ve diğer katkılarla binanın kaba inşaatının tamamlanacağını söyledi. 2. Fakülte inşaatı, 1.sinden daha önce bitirilecek galiba.
Geçtiğimiz günlerde 2. Fakülte arsasında incelemelerde bulunan Kaymakam Demirezer ile Belediye Başkanı Özekmekçinin 2. Fakülte binası için oldukça iddialı oldukları gözlendi. Kaymakam Demirezere göre Sökede 1984-94 yılları arasında görülen yatırım hamlesinin bir benzeri yaşanıyor.
Dilerim ki öyle olsun. Sayın Kaymakam Demirezer, bizlere tekrar böyle bir süreç yaşatırsa Söke için büyük bir hizmeti yerine getirmiş olur.
Demirezer Sökede Kaymakam olarak daha kaç yıl kalır bilemem. Ancak Sökeye daha farklı hizmet etmenin yolları da var. Böyle bir seçeneği Mehmet bey nasıl değerlendirir bilemem. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Mehmet Demirezerden iyi bir Belediye Başkanı olur. Bunu Kaymakamlığın başlattığı Köylerimiz de yüreklerimiz gibi tertemiz olsun kampanyasında gördük. Büyükşehir belediye yasasının amacı, köylerde de yaşam kalitesini yükseltmektir. Kaymakam başkanlığında Demirçay köyünde başlatılan çevre temizliği kampanyası bana, büyükşehire geçiş provası gibi geldi. Üstelik köyde çevre temizliği bittikten sonra kahvede, konunun uzmanları tarafından temizliğin önemi anlatıldı. Köye geri dönüşüm çöp bidonları bırakıldı.
Gerçekten güzel bir proje! Emeği geçenlere teşekkür ederiz.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK
VE ÇOCUK BAYRAMI
Bu gün TBMMnin (Türkiye Büyük Millet Meclisi) açılışının 93. yılı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını millet olarak coşkuyla kutlayacağız.
Atatürk ve arkadaşları 23 Nisan 1920 tarihinde Cuma namazından sonra TBMMnin açılışını yapmıştır. Ve bu meclisin duvarında Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ibaresi bulunur. 600 yıllık bir imparatorluğun küllerinden yeniden var olan yeni Türk Devleti, 93 yıldır Atanın Türk milletine bıraktığı emaneti bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sonsuza dek koruyup kollayacaktır.
23 Nisan 1920de Ümmet değil Millet kavramı üstün gelmiş. Hakimiyet milletin olmuştur. Zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşansa da hakimiyet yine kayıtsız şartsız milletin olacak ve sonsuza dek milletin olmaya devam edecektir.
Ne Mutlu Türküm Diyene!
ÜRETİMİ OLMAYAN
BİR TÜKETİM ÇILGINLIĞI
Son aylarda Türkiyede kapanan iş yerleri, protestolu senet ve karşılıksız çıkan çek rakamları piyasayı sıkıntılı bir duruma sokmaktadır. Bunun yanında Türkiyenin iç ve dış borcu endişe vericidir. Cari açık tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.
IMF borcunu sıfırlamakla övünenler, ülkeyi soktukları borç batağından hiç söz etmemekte ve durumu kimse sağlıklı bir şekilde değerlendirememektedir. Kişi başına düşen milli gelir yerinde sayarken, kişi başına düşen borç, 10 yılda 10 kat artmıştır. Türkiyeye giren sıcak paranın ranta yönelmesiyle üretimi olmayan bir tüketim çılgınlığı yaşanmış ve bunu sonucu olarak tüketici kredileri ve kredi kartı batağı artık dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır.
AK Partinin 11 yıldır izlediği ekonomik politika bir aşağı bir yukarı istikrarsız olarak devam etmekte, yatırım yapmadan, üretmeden, çalışmadan, borç alarak, eldekini satarak, tamamen ranta yönelik, sıcak parayı teşvik ederek günü kurtarmaya uğraşmaktadır.
11 yıldır AK Parti politikası böyle devam etmiş ve bu günlere gelinmiştir. İthalat hâlâ artıyor. Cari açık rekor üstüne rekor kırıyor. İşsizlik büyüyor, suç patlıyor. Cezaevleri suçluları almıyor ve yeni cezaevleri yapma gereği ortaya çıkıyor.
Türkiyede daha önce böyle bir dönem hiç yaşanmadı.