5 Eylül tarihli yazımda, Söke Organize Sanayi Bölgesi’ndeki son sanayi arsasının peşkeş çekilmek istendiğini belirtmiştim. Peşkeşçiler olarak Söke OSB yönetimini göstermiştim. Peşkeşçiler olarak da Söke OSB Yönetim Kurulu Üyeleri Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu, Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran, Söke Ticaret Odası Başkanı Haluk Kutlay, Haldun Işıklı ve Kasım Üzüm’ü hedef almıştım. Buna rağmen sessiz kalmayı tercih eden Söke OSB yönetimi, sanayi arsasını almak isteyen plastik fabrikası yetkilisi Devrim Bingöltekin’i devreye sokmuş olacaklar ki; Pepsa Plastik tarafından, Gerçek Gazetesi’ne ihtarnameli cevap ve düzeltme metni geldi.
Tahrik edici, kışkırtıcı ve yanlı bir üslupla yazılmış ihtarname gerçekleri içermemektedir.
Şöyle ki!
Yazım, “İhbar ediyorum” başlıklı değil, “Yeniustayı ihbar ediyorum” başlığını taşımaktadır.
Daha ilk satırdan itibaren yanlış!
Yazımda; Pepsa Plastik ismini kullanmadığım gibi, A veya B firmasını kast etme gibi bir uğraşım hiç olmadı. Hedef kitlem direkt Söke OSB yönetimiydi. Yazımda da bu kastımı açık açık belirttim. Bu durumda Pepsa Plastik ve yetkilisi Devrim Bingöltekin muhatabım değildir.
Durduk yerde ve de o yazımda şirketinin adı, sanı konu edilmemişken karşı karşıya gelmiş olmamız düşündürücü!
Noter aracılığıyla gönderilen tahrik, kışkırtma ve gerçek dışı ifadelere yer verilen ihtarnamede, cevap ve düzeltme metninin tebliğinden itibaren ilk Pazartesi günü yayınlanmazsa yasal yollara başvurulacağı ihtaren bildiriliyor.
Yıllardır gazetecilik yapıyorum ve ilk kez böyle bir yaklaşımla karşılaşıyorum.
Demek ki; birileri fena kızmış!
Öfke patlaması aynen ihtarnameye yansımış!
Daha yeni başladık!
Efendiler; kızmaca ve öfkelenmece yok!
Kamu görevi yapıyoruz ve Söke’nin ve de Söke halkının çıkarları doğrultusunda yeri geldiğinde hesap soruyoruz.
Bu olayda olduğu gibi...
Bundan dolayı da rahatsız olmayın...
Yazımda; “Söke Organize Sanayi Bölgesi'nde gıda maddesi üreten fabrikanın yanına kanserojen üreten plastik fabrikası kurulmak istenmesi doğru mu?” şeklinde soru yöneltmişim.
Bu yönde şüphelerimiz vardı ve bu yöndeki şüphelerimizin oluşmasının nedeni de sorularımıza cevap vermeyen Söke OSB yönetimidir.
Pepsa Plastik olarak gönderdiğiniz cevap ve düzeltme metninde böyle bir şey olmadığını açıklamışsınız.
Bizim de istediğimiz buydu?
“Biz” derken Söke halkından bahsediyorum tabii ki de!
Araştırdım ve gördüm ki; Pepsa Plastik’in belirttiği gibi, polietilen denilen ürün oldukça sağlıklı gibi görülüyor. 1’den 7’ye kadar numaralandırılan bu ürünün; 3, 6 ve 7 no.lu plastiklerinden uzak durmak gerekiyormuş.
Siz de 3, 6 ve 7 numaralardan inşallah uzak durursunuz.
Aksi halde; Allah nasip eder de fabrikayı kurar ve Söke’de üretime geçerseniz Söke’yi size dar ederim.
Tabii ki sizi buraya getirenleri de!
Birazcık da ben tehditkâr olayım.
Nasıl bir duyguymuş tahrik ve kışkırtma?
Toplum olarak her adımımızda empati yaparsak, birbirimize daha saygılı davranmış oluruz.
Fransa’da kanserojen olduğu için, 2020 yılından itibaren gıda da plastik kullanımını yasaklandı. İnanıyorum ki; Fransa’ya başka ülkeler de dahil olacaktır.
Her halde bu bilgi sizde de vardır!
Bu bilgiye sahip değilseniz çok vahim!
Bu bilgiye sahip olduğunuz halde aşağıdaki açıklamayı yapmanız da kabul edilir gibi değil.
Fransa’nın aldığı bu önemli gelişmeye rağmen, “...Kurulacak fabrikada üretilecek polietilen ürünler; içine bebek maması, zeytin, et, süt gibi her türlü gıda maddesinin koyulabildiği, tamamen insan ve çevre sağlığına duyarlı ürünlerdir...” şeklinde ballandıra ballandıra anlatım şekliniz yakışıksızdır.
“...Habercinin kötü niyetli olarak şirketimize zarar vermeye çalıştığı açıktır...” şeklindeki suçlamanız da yersiz ve gerçeği yansıtmamaktadır. Şirketinize zarar vermeye çalışsaydık, ihtarnamede belirttiğiniz kast veya işaret yolunu seçmezdik.
Kaldı ki; o tarihte şirket bilgisi dahi yoktu ve sanayi arsasının plastik fabrikasına verileceği bilgisi iddiadan ibaretti. Ve biz de Söke halkı adına bu iddianın gerçeklik payını araştırıyorduk.
Ve de Söke OSB yönetimi, yazımın yayınlandığı gün basın toplantısı düzenleyerek böyle bir şeyin aslı olmadığını açıklamıştır. Buna rağmen şirket olarak alınganlık yapmanız hatta kendi kendinize gelin ve güveği olmanız mantık dışıdır.
İhtarnameye göre alaycı cevap veriyorum.
Böyle saça böyle tarak!
Peşkeş çekilip çekilmediğini ise yargı karar verecek.
Pazartesi günü (bugün) itibariyle Cumhuriyet Savcılığına, Söke OSB Yönetimi hakkında görevi suistimaldan dolayı suç duyurusunda bulunacağım. Hatta satışın iptali için de başvuru yapacağım. Çünkü; Kaymakam Kurtbeyoğlu, 5 Eylül tarihinde düzenlediği basın toplantısında, “...11 firma arasında tercihi yönetim kurulu ile birlikte vereceğiz...” dedi. Bu 11 firmadan birisi de sizsiniz. Söke halkı olarak diğer firmaların artısını ve eksisini de görmek istiyoruz. Şirketinizin tercih edilme sebebinizi soruşturma sonunda göreceğiz.
Gizli pazarlıklar olup olmadığına gelince!
Söke OSB Yönetimince; 5 Eylül’de düzenlenen basın toplantısında, sanayi arsasının ne tekstil firmasına ne plastik firmasına ne de bir başka firmaya verilmediği söylendi. Şimdi edindiğimiz bilgiye göre ise; 5 Ağustos tarihinde yani basın toplantısından 1 ay önce Pepsa Plastik şirketi yetkilisi Devrim Bingöltekin tarafından Söke fakülte inşaatının yapımı için bağış çeki verilmiş. Sanayi arsasının Pepsa Plastik şirketine verildiği 10 Ağustos’ta Güngör Bingötekin tarafından da sosyal medya hesabından müjdelenerek paylaşılmış.
Bu durumda gelin siz bize yani Söke halkına gizli pazarlıklar ve peşkeş olmadığını anlatın.
Bana öyle geliyor ki; Söke’yi Pepsa Plastik’e dar etmem konusunda, şirketin Söke’de üretime geçmelerini beklememe gerek kalmayacak gibi!
Şimdi şirket yetkilisi Devrim Bingöltekin’e sormak istiyorum!
Karalama, iftiralar ve yalan haber ile suçladığınız bizim yerimizde olsaydınız siz ne düşünürdünüz?
Şirketinizin karanlık işlere bulaştığını ima bile etmemişken, kimin sözüne bakıp da bizi muhatap alma ve ihtarname çekme durumunda kaldınız?!..
Yoksa sanayi arsası için 11 firma arasından tercih edilmenizin diyet borcunu mu ödemek durumunda kaldınız?
Fakülte inşaatının yapımı için kaç lira bağışta bulunduğunuzu da açıklar mısınız?
Sökeli tekstil firması sahibi Tamer Makaraç, Kaymakam Kurtbeyoğlu’na açık çek teklif etmişti de!
Kaymakam, “Fakülte inşaatının yapımına kaç lira bağışta bulunacaksın Tamer?” diye sormuş ve aldığı cevap, “Siz kaç lira uygun görürseniz Kaymakam Bey!” olmuştu.
Size kaç lira uygun gördüler Devrim Bey?
NOT: İhtarnameli cevap ve düzeltme metnini yayınlamayacaktım ama okuyucularımın gerçekleri görmeleri açısından cevap ve düzeltme metni bölümünü aynen yayınlıyorum.