Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hükümetin hazırladığı yeni güvenlik paketinin detaylarını anlattı. "Bunlar, tüm vatandaşlarımızın güvenli yaşamasını sağlayacak reformlardır" diyen Davutoğlu, "Reformlar bir tarafıdan özel hayatın mahremiyetini korumaya, insan hak ve özgürlüklerinin tahkim edilmesine yönelik reformlardır. Diğer taraftan elektronik ticaret güvenliğinden iş güvenliğine kadar, uyuşturucuyla mücadeleden terörle mücadeleye kadar bu güven ortamını zedeleyeceklere karşı alınacak tedbirler var" şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, yeni paketle birlikte; Jandarma ve Sahil Güvenlik'in İçişleri Bakanlığı'na bağlanacağını, nüfus kayıt örneği ve ikametgahın e-devlet üzerinden verileceğini, ehliyet ve pasaportların nüfus müdürlüğünden alınacağını, polise verilen gözaltı yetkisinin 24 saate çıkarılacağını, uyuşturucu satanların terörist muamelesi göreceğini belirtti.
"ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLİ, YERLİ, ÖZGÜN PROJEDİR"
Akil İnsanlar Heyeti çözüm sürecine vicdanları ile katkıda bulunan kişilerden oluşuyor. Ben kendileri ile buluşmaktan memnuniyet duydum. Her birini dikkatlice dinledim. Eleştiri yapanlar oldu, çözüm önerileri teklif edenler oldu. Çözüm süreci dış etki olmadan milletin kendi dinamikleri içinde milli, yerli, özgün projedir sonuna kadar korunacaktır. Millidir çükü bu topraklarda Malazgirt’ten bu yana olan milli harmanı barındırır, yerlidir çünkü inisiyatif Sayın Cumhurbaşkanımızdan gelmiştir ve yerli aktörler süreçte değerlendirmiştir. Yeni Türkiye her bir vatandaşının her bir özelliğini kutsal bilir.Biz hiçbir tehlike karşısında boyun eğmediğimiz gibi çözüm sürecindeki provokasyonlara da boyun eğmeyiz.
"SESİNİZİ YÜKSELTİN"
Bu stratejik hedefi gerçekleştirene kadar omuz omuza yürüyeceğiz. Tüm partilere, kanat önderlerine sesleniyorum. Sesinizi yükseltin Vandalizm’e karşı sesinizi yükseltin, milli birliğin ve beraberliğin yanında sesinizi yükseltin. Temelde iki siyasi eğilim var. Bir destek tipçi, dayatmacı, başka fikirlere tahammül edemeyen akım, ikincisi her vatandaşına saygı ile bakan kesim.
"ONLARIN HERBİRİ HZ. HÜSEYİN'DİR"
Bu olaylarda 38 kişi yaşamını yitirdi. Şehit edilen Atıf’ta Hüseyin de bu Vandalizm’in kurbanı oldular Diyarbakır’da 16 yaşındaki Yasin’de. Onun yanında diğer arkadaşları da şehit oldular. Bu vatandaşlarımızın etnik ve kültürel arka planları önemli değil. Bizim için onlar bu zalimler karşısında her biri Hz. Hüseyin’dir. Muharrem ayı yaklaşırken Amasyalı Hüseyin şehit edildi. Yasin fakirlere yardım etmek isterken şehit edildi. Bu toprakları Kerbelaya çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. O katillere bu topraklarda yer vermeyeceğiz.
"İÇ İÇE GEÇMİŞ UYUM MANTIĞI İLE YAKLAŞIYORUZ"
Biz özgürlük güvenlik dengesi dedik. Özgürlük güvenlik uyumu ile taraflı denge değil içi içe geçmiş uyum mantığı ile yaklaşıyoruz. Kimse bugün sizlerle de paylaşacağım konuları Türkiye’nin özgürlüklere kısıtlayan alan olarak görmemelidir. Tweet atanlar dahi yaşananları savunamıyorlarsa bunları dünyadaki uygulamalarına bakarak değerlendirsinler, siyasi istismar malzemesi yapmasınlar. Bunlar tüm vatandaşlarımızın güvenli yaşamasını sağlayacak reformlardır.
DOĞUM, EVLENME, BOŞANMA VE ÖLÜMDE NÜFUS MÜDÜRLÜKLERİNE GİDİLMEYECEK
Birincisi, İçişleri Bakanlığımızla yaptığımız değerlendirmelerle, vatandaşlarımızın günlük hayatlarını kolaylaştırıcı bir adımlar atmaya karar verdik. Bunlar, doğum, evlenme, boşanma ve ölüm gibi hallerde, nüfus müdürlüklerine gitme zarureti ortadan kaldırılacak. Bu çerçevede nüfus müdürlüklerine gitmeden bildirimle sağlanacak.
SOYADI DEĞİŞİKLİĞİNDE MAHKEME KARARI OLMAYACAK
İkincisi, isim ve soy isimlerle ilgili mahkeme kararı artık olmayacak. İsim zati bir şeydir. Kişinin kendisinin seçmesinin en doğal hakkı olduğu bir husustur. Kimse izin alma zorunluluğunda olmayacak. Bu zati hak vatandaşlarımıza verilecek, vatandaşlarımız mahkemeye gitmeden tek bir dilekçeyle ben şu soyadını değil bu soyadını kullanmak istiyorum diyecek. Hiçbir mahkeme süreci olmayacak. Artık kimse çocuğuna vereceği isim konusunda, soyadı değişikliği isteniyorsa, kullanıldığında yüzü kızaran soy adları var, tek bir dilekçeyle değiştirme hakkı vereceğiz.
İKAMETGAH E-DEVLET ÜZERİNDEN VERİLECEK
Yine nüfus kayıt örneği, ikametgah e-devlet üzerinden verilecek.
PASAPORT VE SÜRÜCÜ BELGESİ NÜFUS İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ALINACAK
Pasaport alacak olan bundan sonra Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'ne gidecek. Böylece sanki pasaportla yurtdışına çıkan her vatandaş potansiyel suçluymuş gibi gidip emniyet kapılarında beklemeyecek.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI YENİDEN YAPILANDIRILACAK
İçişleri Bakanlığı'nın yeniden yapılandırılması… Aldığım brifingten sonra bakanlıklarımızın yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç var. Önümüzdeki yeni Türkiye inşa edilirken kurumlarımızın kendilerini muhasebeden geçirmeleri gerekiyor. Bütün kurumlarımıza bu talimatı verdim. Bizzat da gidip herkesi dinleyeceğim. Reform yapılması gerekiyorsa o reformları yapacağız.
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN ESNEKLİĞİNİ GÜÇLENDİRECEK TEDBİRLER ALACAĞIZ
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün etkinliğini ve esnekliğini güçlendirecek tedbirler alacağız. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kendi kurumsal yapısı içinde piramit bozulması olduğunu gözledik. Bunu düzelteceğiz. İhtiyaçlar karşılanacak
JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK İÇİŞLERİ'NE BAĞLANACAK
Bu çerçevede çok önemli bir adım atıyoruz, devrim. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarımızın atamalarının doğrudan İçişleri'ne bağlanmasıdır. Şimdiye kadar, İçişleri'ne bağlı olmakla birlikte TSK içinde düzenlemeler yapılıyordu.
Askeri konular hariç, bütün diğer konularda yetkiler İçişleri Bakanı ve Bakanlığı'na veriliyor. Atama değerlendirme sicil ve birçok konular.
JANDARMA ÖZEL KIYAFET GİYECEK
Ayrıca bunun dış alana yansıması için de bundan sonra jandarmalarımız İçişleri Bakanlığımızın tayin edeceği özel bir kıyafet giyecekler. Bu alanda hem idari işleyiş bakımından hem de toplumsal görünürlük bakımından demokratik sivil hayatın daha yakın unsurları halinde çalışmaya devam edecekler.
YAPILAN DİNLEMELER TÜM PARTİLERİN KATILDIĞI KOMİSYONDA DEĞERLENDİRİLECEK
Yine üçüncü alan. Herhangi bir istihbarı faaliyet yapılıyorsa bunun da uyum içinde dengeleyici mahiyette denetimi yapılacak. İstihbarat teknik takip dinleme gibi yetkilerin, önce o birimlerde İçişleri Bakanlığı'nda Başbakanlık Teftiş Kurulu'nda denetimi yapılacak. Ayrıca TBMM’de 17 kişilik komisyona da rapor sunulacak. Dinlemeyle ilgili rahatsızlıkların hepimizi nasıl meşgul ettiğini biliyoruz. Ama eğer herhangi bir suçun önlenmesi için önleyici kısa süreli bir istihbarat dinlemesi yapılmışsa, bu yapılan dinlemelerin hepsi TBMM’de bütün partilerin katıldığı komisyonda değerlendirilecek, rapor altına alınacak.
SALDIRI DURDURULACAK
Dördüncü alan, şiddet olaylarıyla, toplantı ve gösteri yapmakla ilgili. Şimdi bu bağlamda toplantı ve gösteri yapanlara karşı her türlü saldırı engellenecek. Toplantı ve gösteri yapılıyor, bize karşı da olsalar, eleştirel de olsalar, güvenlik birimlerimizin görevi o gösteriyi yapanların can güvenliğini de teminat altına almaktır. Herhangi bir gösteriye dışarıdan bir saldırı olduğunda bu saldırı durdurulacak. Şiddete dönüştüren her türlü eylem suç sayılacak.
MOLOTOF SALDIRI ARACIDIR
Ama elinize molotof aldığınız anda şiddet eylemi başlar. Ben gösteri hakkını kullanıyorum, bana müdahale edemez diyemez kimse. Molotof bir saldırı aracıdır. Eğer bu molotofla ambulanslar yakılmışsa, kütüphanelere saldırılmışsa, Kur'an kursları yakılmışsa, polislerimiz yanmışsa, genç kızlarımız genç yaşta hayatlarını kaybetmişse bunun adı da özgürlük olmaz. Tamamıyla AB ve dünya evrensel standartları esas alacağız.
YÜZÜNÜ KAPATANLARA İZİN VERİLMEYECEK
Şiddet işlemek amacıyla yüzünü kapatarak toplantı ve gösteri yapacağım iddiasında bulunanlara izin verilmeyecek. Okmeydanı’nda yüzünü kapatmış, elinde pompalı tüfek. Bu gösteri mi? Diyarbakır’da Batman’da ambulanslara saldıranlar, bu toplantı ve gösteriyle ya bunlar bizi yeterli akli yetkinlikte görmüyorlar yada milletin aklıyla alay ediyorlar. Bunlar toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü içine giremez. Toplantı ve gösteri yapmak isteyen kendisini gizlemeden söyler. Gösteriye silahlı katılanların cezaları artırılacak. Gösteri için geldiğini iddia eden kişiden ateşli silah çıkıyor. Batı’da çakı çıksa uzaklaştırılır, gözaltına alınır. Gösteri ve toplantı meydanına girmeye izin verilmeyecek. Eğer böyle bir suç işlenirse, 6 aydan 3 yıla olan ceza, tutuklanmasını da teminen, potansiyel şiddeti vardır orada bu ceza 2,5 yıldan 4 yıla kadar artırılacak.
POLİSİMİZE 24 SAAT GÖZALTI SÜRESİ
Bu olaylara baktığınızda polis şiddet eylemini durdurmak istiyor, gözaltına alıyor fakat bir müddet sonra tekrar çıktığında yeni suç işleyenlere malzeme teşkil edecek bir tablo ortaya çıkıyor. Bu durumda biz polisimize 24 saat gözaltı yetkisi veriyoruz, savcılığa müracaat etme şartıyla. Her bir polise vermiyoruz bunu. Vali yardımcısı yada üst bir amirin kararı ve denetimiyle.
VERİLEN ZARAR SUÇLUYA RÜCU EDİLECEK
Verilen zarar suçluya rücu edilecek. Şimdi biz bu zararları tazmin ediyoruz. Ta ki bu Vandallar bu ülkenin sahipsiz olduğunu görsünler. Suçlu tespit edildiğinde, onlardan alınacak. Bu rücu için geçmişte olan zaman aşımı da uzatılacak. Bu rücu zaman aşımına tabii olmayacak. Bir sene de olsa suçlu tespit edildiğinde bu suçların doğurduğu zararlar tazmin edilecek.
UYUŞTURUCU İŞİ YAPANLAR TERÖRİSTTİR
Bir başka uygulama. Bonzai ve diğer uyuşturucu işi yapanlar terör muamelesi görecekler. Her biri birer teröristtir. Bonzainin net olarak eroin sayılacağı düzenleme yapılacak. Her türlü uyuşturucu faaliyetinin okullara yaklaşması durumunda, zaten ağırlaştırılmış olan cezalar iki misli artırılacak. Oraya uyuşturucunun yaklaşmasına izin vermeyeceğiz.
SANAL ORTAMDA NEFRET DİLİ SUÇ SAYILACAK
Sanal ortamda şiddete nefrete çağrı dili anlamına gelecek uygulamalar ifadeler yapılan bazı çalışmalar suç olarak telakki edilecek. ''Silahlı ayaklanmaya başlıyoruz herkes silahını alsın, silahlarınızla oraya gidin” bu tweetleri atmak özgürlük müdür? Nefret dilinin şiddet dilinin özgürlükle alakası olamaz. İlgili şirketler temel kurallara riayet ettiklerinde, sadece o tweetlere dönük tedbirler olacak. Ama yaygın şiddete dönüşen durum söz konusu olursa sanal ortamla ilgili tedbirler alınacak.
KEYFİ ARAMA YAPILAMAYACAK
Hiçbir vatandaşımızın üstü aracı yada evi rastgele ve keyfi şekilde aranamaz. Çok güçlü bir delili oluşturacak hale dönüşmüşse, bunun içinde yargı süreçleri paralelinde işlemek suretiyle izin alındıktan sonra arama yapılabilecek.