Haber -Yorum: Durmuş Tuna
Yolsuzluğun çok büyük olduğu ve 300 Milyon TL. ile 500 Milyon TL. arasında haksız kazanç elde edildiği tahmin ediliyor.
Sahteciliğin Söke boyutunda ise, Söke Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nejat Sağel var!
Sağel sahibi olduğu Zeytad Ltd. Şti.üzerinden zeytin ve zeytinyağı prim desteği sahteciliği yaptığı şüphesiyle oğlu ile birlikte gözaltına alındı ve hakim karşısına çıktı.
Mahkeme tutuksuz yargılanmasına karar verdi ve kaçma riskini gözönünde bulundurularak, yurtdışı yasağı şartıyla serbest bırakıldı.
Sağel'in Söke Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı olması nedeniyle gözler Söke'ye çevrilmişti.
Zeytinyağı sıkım fabrikalarında, üreticilerden elde edilen miktarlar ile kesilen faturalara yansıyan miktarlar arasında fark olduğu tespit edildi.
Daha fazla zeytinyağı primi almak için üretimin üzerinde zeytinyağı sıkım faturası kestirildiği belirlendi.
Sağel'in sahibi olduğu Söke’ye bağlı Sayrakçı Mahallesi'nde faaliyet gösteren Zeytad Ltd. Şti. için bu suçlamalarda bulunmuyorum.
Yargı süreci devam ettiği için "bu yönde suçlamalar var" demekle yetiniyorum.
Söke dışındaki firmalar için "prim desteği sahteciliği yaptılar ve kesinlikle ceza alacaklar" diyorum.
Söke Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Aydın İl Emniyet Müdürlüğü ve Söke Kaçakçılık, Mali ve Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, kırsal Bağarası Mahallesi ve çevresinde bulunan fabrikalardaki kayıtları inceledikleri halde neden sadece Zeytad Ltd. Şti. sahibi Sağel ve oğlunu gözaltına aldılar?
Operasyonun merkezine neden Sağel ve oğlunu oturttular?
Artan şikayetler üzerine Türkiye genelinde yapılan incelemelerde görüldü ki; Aydın'ın da yer aldığı dört ilde prim desteği sahteciliği yapılıyor.
Sıkımı yapılan zeytinlerin çok fazla üzerinde sıkım yapılmış gibi fatura kesilip, prim dosyalarına eklendiğini belirlendi ve bu yüzden de soruşturma derinleştirildi.
Dikkat çeken dosyaları inceleyen ekipler, devletten daha fazla prim adı altında destek alınması amacıyla birçok dosyada usulsüzlük yapıldığını tespit ettiler.
Aydın, İzmir, Antalya ve İstanbul’da belirlenen adreslere operasyon düzenlenmesi üzerine bu firmalar arasında Zeytad Ltd. Şti.'nin de yer aldığını görmüş olduk.
Operasyon kapsamında sabah 08:00'de oğlu ile birlikte gözaltına alınan Ahmet Nejat Sağel ertesi gün hakim karşısına çıktı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Şimdi gelelim asıl konumuza!
İçinde bulunduğu durum nedeniyle istifa etmesi beklenen Sağel'in, Söke Ticaret Borsası'ndaki görevine devam etme yönünde kararı "pes!" dedirtti.
Bunu yaparken izlediği yol ise, şok etkisi yarattı.
Bir yanına Söke Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ali Özdericioğlu'nu, diğer yanına da Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Yavuz'u, karşısına da Söke Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tanyeri ile Söke Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kutlay'ı oturtan Sağel'in zekası karşısında esas duruşa geçtim.
Bir kaç sektör temsilcisi ile biz basın mensuplarını da konu mankeni yapan Sağel, Söke Ticaret Borsası ismini, kimliğini ve gücünü kullanarak her yere mesaj verdi.
En önemli mesajı da Söke Ticaret Borsası Üyelerineydi!
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Mustafa Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ismini kullanarak, "TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu beni telefonla arayıp, görevine devam etmelisin" dedi şeklinde açıklama yaptı.
Görevi bırakması yönünde görüş belirten Borsa Üyelerine "oturun oturduğunuz yere" dedi.
Yargı Merciine de "yalnız değilim" mesajı verdi.
"Arkamda TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu var" çıkışı gözdağı olarak değerlendirildi.
Sağel'e destek vermek için basın toplantısında hazır bulunan Ticaret Borsası bünyesinden Ali Özdericioğlu, Melih Yavuz ve dış destek Ticaret Odası Başkanı Haluk Kutlay, Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri ve de az sayıda sektör temsilcisine sormak istiyorum!
Tutuksuz yargılaması süren Sağel'e yurtdışı çıkış yasağı konulmuş olması ne demektir?
Bu özel durum sizin için ne ifade ediyor?
Ticaret Borsası ismini ve Yönetim Kurulu Başkanı kimliğini kullanan Sağel'e neden yurtdışı çıkış yasağı konulmuş olabilir?
Mahkeme Heyeti tarafından Sağel'e yanlış yapıldığını mı düşünüyorsunuz?
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na ne demeli!?
Gözaltına alınan ve tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Sağel'in görevine devam etmesi yönünde müdahale etmesi nasıl bir rezalettir?
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun empati yağmasını istiyorum.
Kendisini aynı durumda hayal etsin.
Hisarcıklıoğlu ve yurtdışı çıkış yasağı yanyana! Bence hiç uymadı ve kesinlikle yakışmadı.
Kendisi yakıştırdıysa bilemem!
Yurtdışı yasağı konulmuş bir TOBB Başkanı olarak görevine devam edermiydi veya edebilirmiydi?
Hisarcıklıoğlu Söke'de yaşamıyorsunuz ve buralara müdahale edemezsiniz.
Ticaret Borsası ismine bu şekilde leke sürdüğünüz için sizi kınıyorum!
Şayet böyle bir destek vermediyseniz de isminiz kullanıldığı için gereğini yapın.
Ali Özdericioğlu ve Melih Yavuz'a da çağrıda bulunmak istiyorum!
Zeytinyağı prim desteği sahteciliği şüphesiyle yargılanan Sağel'in derhal görevinden istifa etmesi gerekmektedir.
Ticaret Borsası ismini, gücünü ve Yönetim Kurulu Başkanı kimliğini yargılama bitene ve Sağel aklanana kadar kimse kullanmamalıdır.
Her kurum ve kuruluşta böyle olması gerektiği halde Ticaret Borsası'nda yanlışa imza atmanız doğru bir yaklaşım değil.
Eski köye yeni yeni adetler getirmeyin!
Dört ili kapsayan zeytin yağı prim desteği sahteciliğinin Söke Ticaret Borsası ile anılmasına izin vermek haddinize değildir.
Lütfen ve derhal gereğini yapın...