Her kesim millet iradesine ram olmalıdır

Gerçek Gazetesi
Devletin zirvesinde sıcak gelişmelerin yaşandığı bugünlerde TSK Komutanlarının istifalarına ilişkin bir açıklama da Büyük Birlik Partisi Söke İlçe Başkanı Namık Aktaş"tan geldi. Aktaş açıklamasında Cumhurbaşkanı"nın meseleye el koyup çözüme kavuşturması gerektiği yönünde görüş bildirdi. “Türkiye"nin terörle mücadelede yeni ve zorlu bir süreci yaşadığı bu günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst kademe yöneticileri olan Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet komutanlarının YAŞ görüşmeleri sırasında ya da sonrasında beklediğimiz emekliye ayrılma taleplerini içeren istifa kararlarını bugün açıklamalarını millet adına kaygıyla karşılıyoruz” diyen BBP Söke İlçe Başkanı Namık Aktaş açıklamasına şöyle devam etti, “Emeklilik kararı alan komutanlar gerekçelerini ayrıntılı bir şekilde milletle paylaşmak durumundadırlar. Şayet kurumlar arası bir anlaşmazlık, uyuş mazlık söz konusu ise bölücü terör örgütünün saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemde böyle bir olayın yaşanması sağ duyu zaviyesinden olaylara yaklaşan milletimiz tarafından değerlendirecek ve tarih bunu yazacaktır.
Türkiye tarihinde önemli bir süreç daha yaşamaktadır. Kurumları temsil edenler anlaş mazlığa düştüğü konularda bile sorumluluklarının gerektirdiği şekilde anlaşmazlıkları müzakere yoluyla dahi aşamamışlardır. Her kesim millet iradesine ram olmalı ve milletin iradesini teslim ettiği otoriteye karşı istifa veya emeklilik yoluyla rest çekememelidir. Türkiye"nin çok ciddi bir kaotik sürece doğru sürüklenmesi istenmektedir. Mevcut tabloya bakıp sevinenler sadece bu milletin birlik ve beraberliğine kast eden bölücüler olmuştur. İlgili herkese itidal tavsiye edi yoruz. Şimdi aklı selim düşünme vaktidir. Devletin başındaki kişi olan cumhurbaşkanımızın meseleye el koyup bir çözüme ulaştırmasını bekliyoruz. Bu olay bedeli herkes açısından düşünülmesi gereken büyük bir sorumluluktur.
Biz Büyük Birlik Partisi olarak öteden beri uzun tutukluluk sürelerini temel insan hak ve hürriyetleri açısından kabul edilemez bir uygulama olarak görüyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Bazı davalardan dolayı tutuklu bulunan asker veya sivil kişilerin tutukluluk süreleri ile ilgili makul bir yasal düzenlemeyi hükümetin yapması gerektiğini defalarca ifade etmiştik. Fakat bu hukukun herkese dokunmasını da engellememelidir. Eğer bu istifaların arkasında devam eden yargı süreçleri ve Yüksek Askeri Şurada yapılacak olan atama ve terfilerin etkisi var ise bu da kabul edilemez bir durumdur. İnanıyoruz ki bu süreç hukuka uygun olarak demokrasi içerinde parlamenter sistemin gerektirdiği şekilde çözülecektir” dedi.