Sigaranın insan sağlığına verdiği zararlar saymakla bitmez. Sigaranın içinde, insan sağlığına zararlı 4000 çeşit madde olduğu bilimsel olarak tespit edilmiş. Başta, akciğer ve boğaz kanseri olmak üzere, kalp, damar ve beyin hastalıklarına neden oluyor. Kanımızda bulunan ve görevi bağışıklık sistemini sağlamak olan maddeyi yok ettiğinden, vücudumuzu hastalıklara karşı savunmasız hale getiriyor. Sonuçta hasta oluyoruz, ölüme doğru gidiyoruz.
Ülkemiz, Dünyada en çok sigara içen yedi ülkenin içinde. Nüfusumuzun %40ı sigara içiyor. Bu da, yaklaşık olarak 25 milyon kişi. Kadınlarımızın %42si, erkeklerimizin %58i sigara içiyor.
Kanserin birinci nedeni sigara. Ülkemizde kanser vakaları, her yıl %6 artış gösteriyor. Ülkemiz her yıl, yabancı sigara tekellerine (ABD ve Avrupalı tekeller) sigara ithali için, 20 milyar dolar ödüyor. Sigaranın yol açtığı hastalıkların (Başta kanser olmak üzere) ilaç ve tedavi harcamalarıyla, bu rakam 30 milyar doları buluyor. Bir milyar dolar için İMFnin kapısına gittiğimiz hatırlanırsa, bu rakamın büyüklüğü daha iyi anlaşılır.
Sigara kartellerinin yıllık kazançları, 200 milyar dolar. Sigara sektörünün pastası çok büyük. Bu nedenle; ünlü siyasetçileri, eski bakanları, başbakanları, şirketlerine 4-5 milyon maaşla danışman olarak atıyorlar. Dünyanın her ülkesine, özellikle gelişmemiş ülkelere ajanlarını gönderiyorlar, çok yoğun reklam ve propaganda çalışması yürütüyorlar.
ABDdeki sigara tekelleri, son 25-30 yılda, fabrikalarını bizim gibi gelişmemiş ülkelere (Asya ve Afrika ülkeleri) kaydırdılar.
Neden?
1. Kendi ülkelerinin halkı bilinçlendi. Sigara içme oranı %50 azaldı.
2. Sigaradan kansere yakalanan hastalar, sigara kartellerine karşı milyon dolarlık tazminat davaları açtılar ve kazandılar.
3. Yüklü tazminatlarla karşılaşan karteller, çareyi akılsız ve aptal saydıkları Asya ve Afrikanın gelişmemiş ülkelerine kaçarak buldular. Bu ülkelerden birisi de, Türkiyeydi.
1986 yılında ülkemize giren sigara kartelleri, özellikle gençlerimizi hedef kitle seçtiler. İçenleri daha da, bağımlı kılmak için tütünün içine amonyak koydular. Sigaranın daha kısa sürede içilmesi için, yoğunlaştırılmış sigara ürettiler. Daha çok sigara tüketilmesi için, özellikle fiyatları düşük tuttular. Bizdeki sigara fiyatları, Amerika ve Avrupanın yarısı kadar.
Karteller; sigara sattıkları ülkelere, muhtemel hastalıkların, (kanser, kalp, damar ve beyin hastalıkları vb.) tedavisinde kullanılan ilaçları üretip, sattılar. Böylece iki yönlü bir sömürüyü gerçekleştirdiler.
19 Mayıs 2008 tarihinde,sigara yasağı ile ilgili yasa tasarısı görüşülürken, sigara kartellerinin temsilcileri, adeta TBMMne kamp kurdular. Yasanın çıkmaması için, kulis yaptılar. Ama başarılı olamadılar. Meclisimiz bu yasayı çıkardı. Bu yasa, 19 Mayıs 2009 tarihinde kesin olarak yürürlüğe girecek. 19 Temmuz 2009 tarihinde de, kafeteryalar dahil, tüm kapalı alanlarda sigara içilmeyecek.
Sigara içmeye karşı getirilen bu yasal önlemler, tabi ki, önemli. Ama, gerçek önlemi, vatandaşlar olarak bizler alacağız.
1. Öncelikle içmeyeceğiz.
2. İçenleri uyaracağız.
3. İçilmemesi gereken yerlerde içenleri ihbar edeceğiz.
SEVGİLİ GENÇLER!
Özellikle sizlere sesleniyorum. Sigara kartelleri özellikle sizleri, neden hedef kitle olarak seçiyor? Bir düşünün. Çünkü, sizlere daha uzun süre satış yapacak.
Sizler sağlığınızı kaybedeceksiniz. Birkaç yıl sonra, dişleriniz dökülmüş, avurtlarınız çökmüş bir halde amansız hastalığın pençesinde kıvranacaksınız. Sadece kendiniz değil; eşiniz, çocuklarınız, çevrenizdekiler de, acı çekecekler. Ama onlar, size ilaç satmak için Ellerini ovuşturacaklar.
Gençler, akşam oturup bir hesap yapın. Bir ayda, bir yılda sigaraya verdiğiniz parayla; kaç kg. et, süt, peynir; kaç adet yumurta alıyorsunuz? Bunların hepsini sokağa atıyorsunuz. Alabileceğiniz bu temel gıda maddelerini ailenizle birlikte tüketin.
Biz akılsız mıyız? Aptal mıyız? Ülkemiz 1 milyar dolar için İMFnin kapısına giderken, biz sigaradan dolayı 30 milyar doları, sigara kartellerine neden kaptırıyoruz? Üstelik de, sağlığımızı kaybederek Biz sigara içmezsek, bize sigara satamazlar.
Gelin, sigaraya hayır diyelim. Sağlıklı günlere gidelim. Ailece ve ülkece gülelim.