Hükümetin konuşmalarını değil, icraatını mercek altında incelemeye devam ediyoruz. Ülkemizde konuşlandırılmış olan Patriyot füzeleri serencamını da bu arada masaya yatırmalı ve gözden geçirmeliyiz.
Bilindiği gibi ülkemize, NATO isteğiyle Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hataya Almanyadan, ABDden getirilen Patriyot füzeleri yerleştirildi. Füzelerin ülkemize geliş sebebi olarak Suriye gösterildi.
Efendim Suriyeden ülkemize nükleer veya kimyasal başlıklı füzeler gönderilirse Patriyotlar, bu füzeleri havada yakalayarak imha edeceklermiş. Güya NATO Suriye tehdidine(!) karşı bizi koruyacakmış.
Değerli okuyucularım. Siz bu masala inandınız mı?
Suriye, neredeyse üç seneyi bulan kendi iç meselesini halledemedi de karşısına bir de Türkiyeyi mi alacak? Mümkün mü bu?
Komşularla sıfır sorun sloganının mucitleri, sorunlarını diplomatik yollardan çözme ümitlerini kaybetmiş olmalıdırlar ki şimdi de silahlarla çözme yoluna girdiler. Hem de NATO destekli silahlarla
PEYGAMBERİMİZE HAKARET(!)
İlkyazımda belirtmiş olduğum ve kurulduğu günden beri ABDnin güdümünde olan bu NATOya, bizimkiler nasıl ümit ve bel bağlayabilirler? Sonra NATO Genel sekreteri Rasmussen denen adam kimdir ki bu kadar güveniyorlar?
Rasmussen NATO Genel sekreteri olmadan önce Danimarka Başbakanıydı. Danimarkada Peygamberimiz hakaret yüklü karikatür krizi baş gösterince bu adam, olayı fikir hürriyeti olarak değerlendirmiş ve Müslümanların rencide edilmesine seyirci kalmıştı.
Genel Sekreter olacağı zaman, eğer Türkiye, Rasmussen için bir çekince gösterseydi, bu adam Genel sekreter olamayacaktı. Şimdi aynım adam, gönderdiği Patriyot füzeleriyle Türkiyeyi Suriyeye karşı koruyacak? Öyle mi?
Bu füzeler ilk defa kamuoyunda ses getirmeye başlayınca Sayın Başbakan bir açıklama yaparak, Patriotların kontrol ve idaresi bizde olmazsa bu füzeleri almayız demişti.
Daha sonra füzelerin yerleşmesi esnasında NATO karargâhından yapılan açıklamada Patriot füzelerinin kontrol ve idaresi karargâhımızca yapılacaktır olarak geldi.
Yine hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalara göre biz patriyot füzelerine ve onunla birlikte ülkemize gelen askerlere, herhangi bir ödeme yapmayacaktık. Milli savunma Bakanının yaptığı açıklamaya göre ise (hatırımda yanlış kalmadıysa) yıllık 43 milyon TL (tirilyon) ödeme yapmakta olduğumuz, söylendi.
Evet Patriot füzeleri, de Malatyada konuşlandırılan Füze kalkanı gibi gelerek ülkemize sessiz bir şekilde yerleştirildiler.
Bir müddet önce Alman Başbakanı Merkel Hanım ülkemizi ziyaret ederek, kendilerinin yerleştirdiği Patriot füzelerini ve füzelerle birlikte ülkemize gelen bir o kadar Alman askerini ziyaret ederek döndü. Geliş ve gidişine dikkat ettiyseniz bu kadın, sanki bir Alman sömürgesini ziyaret ediyor havasında geldi ve gitti.
Buradan ilan ediyorum. Bu ülkemize soktuğunuz Patriyotları ve mürettebatını işleri bitince çıkartın da görelim Bunları çıkartabilmek için eğer bulabilirseniz size bir Erbakan daha lazım. Birer Çekiç güç çalışacaklarından emin olduğum bu yabancı urlar, bu sefer de bakalım kimleri bu milletin başına terörist olarak hazırlayacaklar?
PATRİOTLAR NİÇİN GELDİ
Siyonistler, kendi uydurdukları kitaplarında yazdıkları, seçkin ırk ve arz-i mevut vaat edilmiş topraklar için binlerce yıldır çalışmaktadırlar. Onlara göre Nil ile Fırat arası bu toprakların sınırlarıdır. Fırat havzası Erzuruma kadar uzanmaktadır. Nitekim İsrail bayrağında yer alan iki mani çizgi Nil ile Fırat arasını temsil etmektedir.
Osmanlıyı ortadan kaldıran, Osmanlı topraklarını parçalayarak, onları Ulus Devletleri olarak belirleyen ve küçük küçük devletlere ayıran, sonra da her bir parçayı kendi içinden satın aldıkları İşbirlikçileri ile yöneten ve Dünya hâkimiyeti için çalışan Siyonistler, hiç ummadıkları anda karşılarında İslam Devrimi ile İranı buluverdiler.
İran, Düşmanın silahıyla silahlanın- Hadis-i Şerif emrini iyi anlamış olmalı ki, İsrail başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde ve ABDde binleri bulan Atom bombasını imal etmeye çalışmaya başladı. Siyonistler ve onun uzunları mesabesindeki Batılı devletler, BM (Birleşmiş Milletleri) de devreye sokarak İrana olmadık yaptırımlar yaptırmayı denediler.
Ancak hiçbir tehdit ve baskı İranı yolundan çeviremedi. Haber aldığımıza göre İran, Nükleer enerjiye ve onun bir adım ilerisi olan Atom bombasına sahip oldu.
Türkiyede de 1996 da iş başına gelen 54. Erbakan Hükümeti yine Siyonistlerin tekerine taş koyduğu gerekçesiyle ve Yargısız infaz taktiği ile 1 sene içerisinde düşürüldü.
Dünya hâkimiyeti için çalışan Siyonistler, ne yapsınlar şimdi? İranı sindiremiyorlar. Ortadan kaldırmak için İran üzerine hücum etmeye de cesaret edemiyorlar. Çünkü İranın elinde de Atom silahı var.
Planlarına Türkiyeyi de dâhil ettiler. Biz İrana vurunca, o da bize misilleme yapabilir. O halde onun bize atacağı füzeleri, bize ulaşmadan yarı yolda imha etmeli ve tehlikeyi bertaraf etmeliyiz demişlerdir.
İranla İsrail arasında Türkiye vardır. Türk idarecilerine; Aman size Suriye füze atabilir. Biz (NATO) sizi Suriyenin füzelerinden koruyalım ve size Patriot füzeleri yerleştirelim teklifini yapmışlardır. Fikirlerini güçlendirmek için de kontrollerinde ki medya /TV ve Gazeteler) ile günlerce Suriyenin Türkiyeye füze atabileceği korkusunu yaydılar.
Patriot füzelerini ülkemize geliş nedeni kısaca budur. İranın İsraile atacağı füzeler ülkemiz üzerinde vurulunca ülkemiz büyük bir radyasyon serpintisine maruz kalacak, binlerce insan ölecek ve yıllarca analar sakat çocuk doğuracakmış
Batı için bunların hiç ama hiç önemi yoktur Ya bizimkilerin