Aydın Valisi Erol Ayyıldız bir türlü gündemden düşmüyor. Aslında Aydın'a gelen valiler gündemden düşmüyor desek daha iyi olur herhalde. Örneğin; Avni Coş'ta sürekli gündemi meşgul etmeyi çok iyi bildi. Hem de Türkiye gündeminde haklı bir yer edindi. Aydın'da elde ettiği tecrübesiyle gittiği yerlerde de liste başı olmayı başardı. Aydın'da çıraktı, Adana'da ise ustalık dönemini yaşadı. Şimdi Sakarya'da ve durulmuş görünüyor. Sanki inzivaya çekilmiş bir görüntü sergiliyor.
Neyse! Konumuz Avni Coş değil. Bu arada onu da anmış olduk böylece...
Gündem konumuz Erdal Eren...
Konumuz Erdal Eren olunca tabii ki, meselemiz de Aydın Valisi Erol Ayyıldız oluveriyor.
Bazı valiler(!) bilmese de, bilindiği gibi; darbeci yönetim tarafından asılan bir gençtir Erdal Eren. Bir askeri şehit etmekle suçlanmıştır. İdamla yargılanmıştır ama yaşı sorun teşkil etmiştir. Hüküm yemesi halinde henüz 18 yaşında olmadığı için de katiller amaçlarına ulaşamayacaktır. Yani Erdal Eren'in asılabilmesi için reşit olması gerekmektedir. Darbe yönetiminin başındaki zat emri vermiştir ve çocuk yaştaki Erdal Eren yargılanmalı ve yargılama sonucunda da katledilmelidir. Bu pis tezgahın başındaki aktör Kenan Evre'dir. Hani şu, "Ne yapsaydık yani! Asmayıp beslese miydik?" diyen darbeci komutan. Hani şu, "Bir o görüşten, bir bu görüşten astık. Dengeyi sağladık" diyen darbeci komutan.
Türkiye yıllarca ne yapmamış!
Kral çıplak diyememiş...
Katillerin isimlerini caddelere, sokaklara, parklara, havaalanlarına, hastanelere vs. vermiş. Canileri onore etmiş...
İsimleri şehir tuvaletlerine verilip, halkın sifon çekmesi istenecekken baştacı yapılmışlar.
Bir gün birisi çıkmış (Özlem Çerçioğlu) ve yıllar sonra da olsa yanlıştan dönülmesi gerektiğini söylemiş. Her zaman olduğu gibi yanlış karşısında efelenmiş. Yanlıştan dönülmesi yönündeki girişimlerine muhalefet olanlara kafa tutmuş.
...Ve başkanı olduğu büyükşehir belediye meclisinden karar çıkartarak çocuk katilin isminin yer aldığı caddeye Erdal Eren caddesi yapıvermiş.
Sonra da olanlar olmuş tabii ki...
Şehrin en büyük mülki amiri konumundaki Vali (Erol Ayyıldız) feryat, figan yaygarayı basmış.
"Vayyyyy, sen misin? asker katilinin ismini Kuşadası/Davutlar'da bir caddeye veren! Sen misin? darbeyle de olsa Türkiye'yi yönetmiş anlı, şanlı komutanın ismini kullanılmış mendil gibi buruşturup, çöp kutusuna atan!" diye bas, bas bağırmaya başlamış.
Vali yardımcısına emir vermiş ve Erdal Eren'in sorgulanmasını istemiş.
Vali yardımcısı da emir, demiri kestiği için istemeye, istemeye de olsa sormak durumunda kalmış. Aydın Büyükşehir Belediyesi'ne resmi yazı göndererek, "Erdal Eren kimdir? Aydın'ın Kuşadası ilçesine ne gibi faydaları olmuştur?" sorularına cevap aramaya başlamış...
Vay anam vay...
Koskoca Aydın Valiliği'nin düştüğü hataya bak. Erdal Eren'i gerçekten de asker katili sandıkları için Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin dolayısıyla da Özlem Çerçioğlu'nun kararını veto etmek için izledikleri yollara bak. Erdal Eren'in kim olduğunu bilmiyorlar! Demek ki, Erdal Eren'in asker öldürmediğini bilmiyormuş Aydın Valiliği yetkilileri! Erdal Eren'in asker katili olmadığından bi haberlermiş meğersem!
Bunu nereden anladık!!!
Sayın Vali Söke'de bir iftara katıldı ve bombayı patlattı!
Konu hakkında kendisine soru soran muhabire yaptığı açıklama tam bir fiyasko.
Diyor ki; "Caddeye ismi verilen Erdal Eren hangi Erdal Eren? 1980 darbesinde idam edilen Erdal Eren mi yoksa Bitlisli hayırsever Erdal Eren mi? Bu netlik kazanınca veto kararımız da netlik kazanacak".
Demek ki, sayın vali; Erdal Eren'in haksız yere asıldığından, öldürüldükten sonra suçsuzluğu anlaşıldığından habersizmiş. Şehit olan askerin mühimmat deposunda meydana gelen patlama sonucu öldüğünü bilmiyormuş.
Koskoca Aydın Valisi'nin Aydın'ı Türkiye'nin gözünde düşürdüğü duruma bak sen!
Sayın Vali çok önemli bir konuyu daha bilmiyormuş!
Reisi Cumhurumuz Tayyip Erdoğan'ın 2010 yılında yaptığı bir konuşmasında, Erdal Eren'i ve suçsuz yere asılan diğer mağdurları anlatırken göz yaşlarına hakim olamayıp, ağladığını da bilmiyormuş!
Sorarlar adama! "Ey vali, sen nerede yaşıyorsun?" diye.
Aslında sayın valinin iftar yemeğinde yaptığı açıklama tek kişilik komedi. Tam bir "u dönüşü". Tam bir "çark ediş"...
"Caddeye ismi verilen Erdal Eren hangi Erdal Eren? 1980 darbesinde asılan Erdal Eren mi yoksa Bitlisli hayırsever Erdal Eren mi?" şeklindeki "tiye alma" girişimi ise "tükenişinin göstergesi".
Sayın Vali; şirin görünmeye çalışmayı, espri yapmayı bırakıp, özür dilemelidir. Bunun da yolu skandal yazıyı geri çekerek olmalıdır. Çünkü sayesinde Aydın insanı Türkiye'ye yeterince rezil oldu.
Sayın Vali! Büyükşehir belediye meclisinin kararını veto edeceğim derken, Türk halkından esaslı bir veto yediniz.
İsterseniz bir de, Erdal Eren için gözyaşı dökecek kadar hassasiyetini bildiğimiz Cumbaba'dan veto yemeyin...
Zira tehlikeli sularda yüzüyorsunuz!
Çünkü bu davranışınızın altında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gözyaşlarını yargılamak yatıyor.