Evet, bu yazıyı okumakta olanların çoğu hatırlamaz; [eskiden] akşam yemeği sofrasının etrafına saygıyla dizilir, büyüklerin ajans haberlerini rahatça izleyebilmeleri için, sesimizi çıkartamazdık
Evet, biliyoruz, ajans, haber tandanslı bir sözcük
Ama öyle derdi büyüklerimiz, buna da bir şey diyemezdik Esasen ajansın, bu aynı anlama geldiğini tabii, o zamanlar, bizler de bilmezdik.
Sonra ne oldu?..
Bu ülkenin güzelim insanların başına neler geldi?..
Bu sorunun yanıtı kestirmek zor
Zordan da öte, acılı Hüzün verici bir öykü işin bundan sonrası
Ama öykünün sonunda adam ölüyor, kız başka bir sevgiliye pusulayı çeviriyor Düğün filan yok, kötü adam da ölmüyor, bu öykü biraz farklı
Hayır öyle de değil!..
Bu öykü bir pembe dizinin senaryosu ile örtüşmüyor.
Gerçek şu:
Durum berbat. Etraf zifiri, koyu ve illet bir karanlık
Yukarıda sözünü ettiğim geçmişin içinde sadece bir tek haber programı vardı
Ana haber, baba haber, amca ya da dayı haber, filan yoktu Bir tek haber programı vardı sadece; TRT 1, 2, 3, 4 falan da yoktu.
Sayısına bereket televizyon kanalları da yoktu Saymanız mümkün olmayan çok özel radyolar da yoktu
Ülkede bir tek Ankara radyosu ve onun sonradan kurulan üvey kardeşi, İstanbul radyosu vardı
Ve bu iki ayrı radyonun tek Ama bir tek haber programı vardı.
Ve o haber programı gerçek bir ilgi ile, muhabbetle, merakla, bilinçle ve [her şeyden önemlisi] ulusça dinlenirdi.
Haber saatinde çocuklar konuşamazdı. Büyükler sohbet etmezdi; edemezdi
Haber saatine ilgi, bir nevi vatanseverlikti, erdemdi, aydın olmak [gibi] bir şeydi
Devlet ülkeyi yönetiyordu Ülke biz vatandaşlardan oluşuyordu. O zaman yönetilenlerin, yönetenleri izlemesi gerekiyordu; denetlemesi gerekiyordu Olup bitenleri öğrenmesi gerekiyordu.
Şimdilerin insanlarına bakıyorum Yanımdakilere, çevremdekilere, peşimde olanlara, peşinde olduklarıma, hepsine; her birine
Haber dinleyen yok!..
Haber izleyen na/ mevcut!..
Belediye, yerelde bizleri yönetiyor Belediye meclis kararlarını merak eden yok
Hükümet bizi yönetiyor İcraatı üzerine kafa patlatan yok; na/ mevcut!..
Bu demokrasinin adı, meydan mitinglerinde ve seçim nutuklarında katılımcı demokrasidir
Ama yönetim biçimi Cumhuriyettir.
Ve fakat Devletin temel esasları, hukukun üstünlüğüdür; laikliktir; tam bağımsızlıktır
Oysa, Türkiyede her gün birbiri peşi sıra kanlı cinayetler işlenmektedir.
Maktul uygarlığımızdır Katil ise, ilgisiz, bilinçsiz kaynaşmış bir kitle olmayı kader haline getiren emperyalizmdir
Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, emperyalist güçlerin vahşi ve amansız saldırıları, tertipleri ve provokasyonları altında inin inim inlemektedir.
Ve Türkiye halkının önemli bir bölümü bu öyküyü duymamak için kafalarını kumların karanlığı içine sokuşturmakta ve bu dizi cinayetlerin yegâne kurbanı olduklarını görmek istememektedirler.
Peki görürlerse ne olur?..
Onlar, dizilerini kaçırmış Ve ülke de kurtuluşunun rayına oturmuş olur
İşte hepsi bu kadar kolay ve bu denli basit!..