GÜNDEM

 

Sevgili Dostlar,

Bildiğiniz gibi Temmuz 2012’den bu yana AB Dönem Başkanlığı mekanizması Türkiye’nin tanımadığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından yürütülüyor. Rum Yönetimi’nin ardından Ocak 2013’te AB Dönem Başkanlığı İrlanda’ya geçecek. Türkiye’nin AB sürecini destekleyen İrlandalı dostlarımızla beraber kendilerinin Dönem Başkanlığı’nda müzakere sürecini hızlandırmayı ümit ediyoruz. Bunun hazırlıklarına da biz aslında Rum Yönetimi’nin sözde Dönem Başkanlığında başlamıştık.

İrlanda'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Lucinda Creighton’ı bu yıl Temmuz başında ülkemizde ağırladık ve o zaman şunu bizzat dile getirmiştik: İrlanda Dönem Başkanlığı bizim için diğer Dönem Başkanlıklarından daha uzun sürecek. Çünkü Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sözde Dönem Başkanlığı’nda biz aslında İrlanda Dönem Başkanlığı başlamış gibi hareket ettik, hazırlıklarımızı devam ettirdik. En son 29 Kasım’da İrlanda Büyükelçisinin evsahipliğinde AB Büyükelçileriyle bir araya geldik, İrlanda’nın Başkanlığıyla ilgili istişarede bulunduk. Yakın dönemde İrlanda’yı da ziyaret ederek bu irademizi karşılıklı olarak daha güçlü bir şekilde teyit etmiş olacağız. Temennimiz bu hazırlıklarımızın meyvelerini daha fazla gecikmeksizin toplayabilmek.

2013 yılından ümitliyiz. Artık bir yerde Avrupa Birliği de bu mantıksızlığa daha fazla katlanamayacaktır. AB ve Türkiye ilişkilerini olumlu yönde etkileyecek her adım her iki tarafın da yararınadır. Her zaman dediğimiz gibi bu bir “kazan-kazan” ilişkisidir. Bu gerçeği görmek için Avrupa’nın mevcut akıl tutulmasından çıkması ve stratejik, vizyoner bir tutum benimsemesi gerekir. Avrupa’da gelecek seçimleri değil gelecek nesilleri düşünen liderler olduğu zaman Avrupa hem karşı karşıya kaldığı bu büyük ekonomik ve siyasi krizi aşabilir hem de Türkiye’nin AB’nin geleceğindeki yerini doğru değerlendirebilir ve eylemlerini de buna göre tayin eder.