Günlerdir, CHP lideri Deniz Baykal'ın olduğu iddia edilen seks görüntüleri konuşuluyordu.
Görüntüler gerçek mi değil mi sorusu kamuoyunda cevap arıyordu.
Deniz Baykal"ın izleyeceği yol merak ediliyordu.
Deniz Baykal kendisinden beklenen açıklamayı dün yaptı.
Nasıl bir yol izleyeceği sorusu cevap buldu ve görüntülerin gerçeklik payı olduğu anlaşıldı.
Skandal Türkiye aile yapısıyla bağdaşmıyordu ve beklenildiği gibi genel başkanlık görevinden istifa etti. Mahremine saldırı olduğunu belirtti ve bu konuda kimsenin sorgulamasına izin vermeyeceğini söyledi. Basın men suplarının soru sormasına izin vermeden basın toplantısını sonlandırdı.
Deniz Baykal"ın siyasi hayatı bitmiş midir, bitmemiş midir bilinmez!
Ancak, skandaldan aile yapısının da zarar göreceği anlaşılıyor. Deniz Baykal'ın eşinin boşanma davası açtığı yönünde basında haberler yayınlanmakta.
Deniz Baykal topluma mal olmuş bir insan. Kendi halinde, sıradan bir vatandaş değil. Arkasında belli bir kitle var. Sol seçmen tarafından inanılan, güvenilen, umut bağlanmış bir insan. İnsan olmasının yanısıra LİDER'lik sıfatına sahip.
Taki, dünkü basın açıklamasına kadar...
MUALİF CEPHENİN OLAYA BAKIŞI ŞAŞIRTTI
İddiaların asılsız olmasını dilerdik.
Ne derece samimi olduklarını bilemeyiz ama mualif kesim bile iddiaların komplo olduğuna inanmak istiyordu. Böyle bir skandalı Deniz Baykal'a yakıştıramıyorlardı. En azılı Deniz Baykal ve CHP karşıtları bile skandal görüntüleri kamuoyuna sızdıranları lanetliyordu.
Gerçi Deniz Baykal, destek açıklamaları karşısında timsahın göz yaşları değerlendirmesinde bulundu. İktidar partisinin desteği olmadan bu komplonun mümkün olmadığını iddia etti.
Deniz Baykal'ın istifa etmekten başka çıkar yolu yoktu.
Kimse olaya, "Erkektir, yapar" diye bakamazdı.
Biraz klişe olacak ama, topluma mal olmuş insanlar yaşantılarına dikkat etmek zorundadırlar.
Bu sadece bir partinin genel başkanı için geçerli değildir. Sıradan bir siyasetçi için de böyledir. Madem ki, halktan oy istenirken, "Ben dürüstüm, namusluyum, şerefliyim" mesajı verilerek yola çıkılıyor aksi bir davranış şekli kabul göremez.
YERELDE DE
HASSASİYET AYNIDIR
Konuyu yerele indirgeyecek olursak, yerelde de böylesi bir skandala imza atılması kabul edilemez.
Oylarıyla destek verdikleri ve belli bir konuma getirdikleri yerel yöneticilerin böylesi yüz kızartıcı, ahlaksızca girişimleri seçmenden nasıl bir karşılık bulur?
Görmezden mi gelinir yoksa cezalandırılır mı?
Yazının başında da belirttiğimiz gibi; Türkiye aile yapısıyla bağdaşmayan bu gibi namussuzca yaklaşımlar yönetici konumunda, lider vasfına sahip insanlara yakışmaz, yakıştırılamaz.
İnanılıp, güvenilerek desteklenen insanların başarılı olmamaları düşünülemez.
Tabiiki; belli bir konuma geldikten sonra Deniz Baykal örneğinde olduğu gibi skandallara imza atma hakları da olamaz.
Aksi davranış sergileyenlerin izleyeceği yol da istifa etmektir.
Ama Deniz Baykal gibi değil.
İstifa şekli, başta aile bireyleri ve kendisine güvenenlerden özür dile yerek olmalıdır.
Önlenemez siyasi gelecekleri (!) olsa bile...
Seçmenin; namusunu, canını, malını emanet ettiği ve yaşadığı şehrin anahtarını teslim ettiği yöneticiler örnek olmalıdırlar.
Çünkü onların böylesi çarpık özel hayatı olamaz...
Uçkuruna düşkün liderler kimseye önderlik yapamaz.
Böyle ahlaksızca davranışlar da özel hayat kisvesi adı altında topluma servis edilemez.
Deniz Baykal"ın istifa kararı sonrası ağlayanlar oldu. Destek açıklamaları arka arkaya gelmeye başladı.
Deniz Baykal ile gurur duyduklarını belirten, Deniz Baykal"ın CHP ile özdeşleştiğini açıklayan CHP kurmayları gördük.
Ağlaması gereken varsa (başta eşi olmak üzere kendisini inananları zor durumda bıraktığı için) Deniz Baykal olmalıdır.
Skandala rağmen destek açıklamaları ise geldiğimiz noktayı gözler önüne sermektedir.
CHP kurmaylarının; Deniz Baykal"ın CHP ile özdeşleştiğini açıklayan beyanatları ise ahlaki çöküntünün ne derecede olduğunun açık göstergesidir.
Ulu Önder Atatürk"ün kurucusu olduğu CHP"nin örnek liderlerle yoluna devam etmesi dürüst ve namuslu seçmenin temennisidir.
Hâlâ daha CHP seninle gurur duyuyor safsatalarıyla kimse kimseyi kandırmamalıdır.
Deniz Baykal"da bu saatten sonra Partililer ve halk beni istiyor diyerek geri dönüş yönünde u dönüşü yapmamalıdır.
Zira artık Deniz Baykal misyonu Türkiye"de son bulmuştur.