GENEL SEÇİMLERE DOĞRU

Türkiye çözüm bekleyen çok yüklü toplumsal sorunlar içinde milletvekili genel seçimlerine gidiyor. İktidarın Türkiye kalkındı, zenginleşti iddialarına bakmayın. Bir iktidar partisi kendi kendini eleştiremeyeceğine göre, kendisiniböyle iddialara dayanak yapması normaldir.

Ama Türkiye’nin öyle büyük sorunları var ki, çözümleri belki de yılları alabilir.

12 Haziran’dan sonra iş başına gelecek olan iktidarın elinde sihirli bir değnek olsa ve bu sorunları bir çırpıda çözebilse iyi de, ama böyle mucizeler yalnız masallarda oluyor.

TÜİK’in son yayınladığı rakamlar Türkiye gerçeğini bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır. Alt tabakadaki % 20’lik kesim ülke gelirlerinin ancak % 2’sini alıyor ve fakirlik giderek yaygınlaşıyor. Devletin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına tahsis ettiği kaynaklar yoğun başvurular yüzünden devede kulak kalıyor. Bir yardım alabilmek için aylarca sırada bekleyenler var. Demek ki, alt kesimde bıçak kemiğe dayanmıştır.

İşsizliğin azaldığı, enflasyonun kırk yılın en düşük seviyesine indiği iddia ediliyor. Bu iddialar doğruysa Türkiye’de rahatlamalar olur. Ama neremizden belli? Geniş kesimler günlük yaşar hale geldi. İşte Türkiye, sorgulamasını yaptığım böyle bir ortamda seçime gidiyor.

Sandıktan mucizeler çıkar mı?

Belli olmaz. Mucizeler mucize olur ve ortaya sürpriz bir sonuç çıkarsa, beklenen gerçekleşir.

İLÇEMİZDE CHP’NİN DURUMU

Yaklaşık iki ay önce CHP’de ne güzel bir hava vardı. Sevim ablamız, ortaya çıkıp milletvekilliği aday adaylığını açıkladı. Zaman zaman parti lokalinde çoşkunun doruğa çıktığı anlar oldu. Daha sonraki günlerde Erkan Polat’da “Bende adayım” deyip, ortaya çıktı. Sonra çarşıyı pazarı, köyü, kasabayı ve tüm Aydın ilini karış karış gezerek partilerle konuşup, kendilerini desteklemelerini istediler. Bütün amaçları TBMM’ne giden yolu aralamaktı.

Ancak Aydın’ın doğu bölgesindeki hakimiyete son vermeden Sökeli adaylar meclise nasıl girer? Yıllarca devam edegelen geleneğin bozulmayacağını akıl edemediler. Nitekim elde edilen sonuç bu gerçeği bir kez daha ortaya çıkardı. Bu yetmiyormuş gibi, ön seçimde CHP İlçe Örgütü’nün kendi aday adaylarına bile sahip olamadıklarını gördük.

Her zaman defalarca yazdım, durdum. Siyaset sahnesi “hata yapanları hiç affetmez” dedim. İlin doğu yakası her dönem Söke’yi saf dışı bırakmayı bir gelenek haline getirmişken, Söke’deki siyasiler, hala neden hata üzerine hata yapmayı sürdürürler? 21. y.y.’a ayak bastığımız bir dönemde ilçemizde hala taşra politikalarının yürütüldüğüne tanık oluyoruz. Eğer biraz tutarlı ve bilinçli olsalardı, sonuç bu olmazdı. Bütün bunları yazmak istemezdim. Ama CHP’li milletvekili aday adaylarının elde ettiği şu sonuca bakın; 2531 seçmenden ancak 1458 kişi sandık başına gidiyor ve Sevim Şahin’e verdikleri oy sadece 988!

Anlayacağınız partili üyelerin 470’i eski ilçe başkanına oy vermiyor. Ve geride kalan 1543 seçmen de sandık başına gitmeyerek ilgisiz kalıyor.

Bir parti üyesinin kendi ilçesinin milletvekili aday adayına oy vermemesi ne anlama geliyor?

İkinci aday adayı Erkan Polat’ın aldığı oy daha düşündürücü. Kullanılan 1458 oyun ancak 713’ünü alabilmiş. Seçmenin 1818’i oy vermemiş veya sandık başına gitmemiş.

Böyle yanlış politika ve sonuca söyleyecek başka bir söz bulamıyorum.

MHP VE MERKEZ YOKLAMASI

MHP’nin birinci veya ikinci sırayı kontenjana tahsis etmesi ortaya sıkıntılı bir durum çıkardı. Ertuğrul Kumcuoğlu aday değil. Geriye iki milletvekili kalıyor. 1 de kontenjan oldu 3. Gerisini sıralamasak da olur. Bu durumda Sökeli adayların şansı ne olur?

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamalara göre kadın adaylara öncelik tanınacağı yönündeydi. Bu gerçekleşirse Söke milletvekili adayı Gülnur Er’in listeye girmemesi için hiçbir neden yok. Ayrıca Gülnur Er’in dayısı merhum Mehmet Eröz’ün MHP’ye yakınlığı dolayısıyla çok şanslı olduğunu görüyorum. Merhum Eröz, Alparslan Türkeş’in yakın yol arkadaşlarından biriydi.

Bu referansların dışında Gülnur Er, MHP İlçe Kadın Kolları Başkanlığı sırasında yaptığı çalışmaları ile temayüz etti. Söke’de örnek bir politikacı profili çizdi.

MEHMET KOYUNCU

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Mehmet Koyuncu politikada yalnız bir insan. Daha önceki yıllarda hiç politika yapmamış ve bir rastlantı sonucu aday olan eski bir bürokrat.

Özgeçmişi çok iyi... Devlet kademelerinde ve özel sektörde en yüksek makamlarda görev yapmış ve geçmişinde en küçük şaibesi olmayan bir isim.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in Enerji ve Tarım Danışmanı. Milletvekilliği aday adaylığı için yaptığı başvurudaki referansı da Tansu Çiller’den.

Adaylık başvurusundaki back raundu da göz kamaştırıyor. Böyle özellikleri olan bir milletvekili aday adayını yeteri kadar değerlendiremeyen AK Parti hataların en büyüğünü yapmaz da ne yapar? 

Aday adaylarının kaderleri pazartesi günü net şekilde belli olacak. Siyasi parti genel merkezleri tarafından her dönem ihmal edilen Söke, bakalım bu kez kötü kadereni yenebilecek mi?