GEÇ FARK ETTİK TAŞIN SERT OLDUĞUNU…

FARUK HAKSAL

“Önce vatan!..”

Türk Silahlı Kuvvetleri bu sözü dağa taşa yazar; bizler de gerçek değerini anlayamadığımız bu sloganın önünden geçer giderdik…

Uzayıp giden karayolunun bir dönemecinde, biraz yüksekçe bir tepenin yamacına, beyaz taşları dizerek yazardı bu özlü söz.

Amaç: yoldan gelip geçenlerin “önce vatan” sözünü okuması, anlaması, kavraması ve yaşamına düstur etmesiydi…

O tepelerin önünden binlerce, on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca insan geçti…

İtiraf ediyoruz: Bu sözün dağa taşa yazılışını, gereksiz ve hamasi bir girişim olarak nitelemiştik o zamanlar…

Bu herkesin bildiği şeyi, daha taşa yazmanın ne gereği vardı ki?..

Ama gün geçti, devran döndü.

Ve vatan, bugün bu hale geldi!..

Ordusuna saldırılan, demokrasisi diktatörlüğün kıyısına gelmiş olan, toprakları parçalanma riski altında kıvranan, hukuk devleti devlet eli ile rafa kaldırılan ve hemen hemen her gün kendisini savunan evlatlarını şehit cenazeleri ile uğurlayan bir vatan!..

Nerelerden, hangi noktalara geldik…

Şimdi şapkamızı masanın üzerine koyarak, “önce vatan” sözünün hikmetini yeniden kavramak zamanıdır…

-Önce vatan!..

Evet… Vatan elden gittiğinde bizleri birbirimize bağlayan ne kalıyor ki geriye?..

Millet, üzerinde iskan edeceği bir vatan toprağı yoksa, anlamının ne kadarını koruyabilir?..

Sağcısı, solcusu, cumhuriyetçisi, ümmetçisi, de   mokratı, liberali ve milliyetçisi neyi, ne için ve kimin için savunacaktır?..

Vatan olmayınca hangi sağ politika, hangi sol siyasetle mücadele edecektir?

Demokrasi nerede uygulanacaktır?

Kamu çıkarını öne alan ekonomik sistem, liberaller tarafından hangi amaçla delinmeye çalışılacaktır?

-Önce Vatan, diyeceğiz… Çünkü, demek zorundayız!..

Çünkü, savunulacak tüm düşünceler sadece ve yalnız o “vatan” içindir…

O vatanın selameti içindir.

Ekonomisi içindir.

Kültürü, bağımsızlığı, eğitimi ve geleceği içindir… Yani insan içindir!.. Bizim içindir.

“Önce vatan” hedefi, tüm milleti birleştiren en değerli harçtır, sıvadır; çimentodur…

Önce vatan siyaseti, emperyalizme karşı bu milleti, bu ülkeyi… Yani vatanı savunmak demektir!..

Önce vatan ilkesi, yabancıların çıkarları ile midesel bir ilişki içine girmemiş tüm halk sınıf ve zümrelerini birleştiren en değerli bilinç ortamının adıdır…

Bir halk, emperyalizme karşı dik duruş ortaya koyduğu anda ülkesinin bağımsızlığını, birliğini, beraberliğini, demokrasiyi, halkçılığı… Yani, insanı; insanlardan oluşmuş olan toplumu; yani vatanı savunmuş olur…

Evet… Haklısınız, bizler;

“Geç fark ettik taşın sert olduğunu.

Su insanı boğar, ateş yakarmış!..”

Ve emperyalizm denen canavarın en önemli düşmanı, vatan savunması yapacak bilince gelebilmiş “insan”mış… İnsanlarmış!..

Örgütlü, bilinçli, duyarlı ve bir halkmış…

Öğrenmenin yaşı yok…

Biraz geç de olsa, öğreneceğiz, sonra da öğreteceğiz.

Ve sonrada, bu vatanı kurtarmanın yolunu ve yordamını hep beraber bulacağız…

Hiç şüpheniz olmasın!.