Gazeteciler hak arayışında

Basın kuruluşları, gazetecilere saldırıların takipçisi

Gerçek Gazetesi sahibi Durmuş Tuna 6 Temmuz günü uğradığı saldırı
sonucu yaralanarak, hastaneye kaldırılmıştı. 29 Mart yerel
Seçimleri'nde de saldırıya uğrayan Tuna'nın, son saldırıdan 20 gün
önce de aracının sağ ön ve arka lastikleri delici bir aletle
kesilmişti.
29 Temmuz'da Söke 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde sorgulanan sanıklar;
H.S., S.K., S.Y., L.Y., S.D., M.Y.Ç., B.K., R.Y. ve İ.Ç. suçlamaları
kabul etmediklerini ifade etmişlerdi. Gece saat 3.00'e kadar süren
sorgulamalarda sanıklardan Söke Belediyesi'nde sendikacılık yapan B.K.'nin yanısıra M.Y.Ç., H.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Diğer 6 sanık tutuklanmış ve Söke Cezaevi'ne gönderilmişti. Firari sanığın da teslim olmasıyla tutuklu sanık sayısı 7'ye yükselmişti. Asıl saldırıyı azmettirenlerin tutuklanması gerektiğini söyleyen Tuna,
''Saldırı emrini kim veya kimler verdi? Cevap bekleyen soru budur. Bu
kadar kalabalık bir ekibi bir araya getirmek ve organize etmek basit
bir iş değil. Aynı zamanda da maliyetli bir iştir. Maşalar, vaadlere
kanıp emri yerine getirdiler. Azmettirenler hesap vermelidir. Bu
kişiler her kimse yargıya hesap vereceklerine inanıyorum.'' dedi.

Diya Yarayan'da ölümden döndü
Siirt'te gazeteci Diya Yarayan'a saldırdıkları iddiasıyla yargılanan
dört sanık hapiste kalacak. Mahkeme savcısı mütalaasını sunacak.
13 Ağustos 2009 Perşembe günü yapılan duruşmada, Siirt Ağır Ceza
Mahkemesince 17 Şubat akşamı gazeteci Diya Yarayan'a saldırıp ağır
yaralanmasına neden oldukları iddia edilen dört tutuklu sanığın
yargılanmasına karar verildi. Duruşma savcısı esas hakkında
mütalaasını sunması için yargılamayı 24 Eylül'e bıraktı ve sanıkların
tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanıklar Siirt Kapalı
Cezaevi'nde bulunuyor.
17 Şubat akşamı kar maskeli kişilerce evinin önünde saldırıya uğrayan
ve başından ağır yaralanan Siirt Birlik Gazetesi sahibi Diya Yarayan
adalet mücadelesi veriyor. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'ne saldırıyı Siirt Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hifzullah Canpolat'ın azmettirdiğini ileri süren Yarayan, 16 Temmuz'da görülen duruşmada bu iddiasını yineledi. Canpolat ise, verdiği ifadede masum olduğunu savundu ve bunu da gazetecinin daha önce verdiği ifade de Belediye Başkanı Mervan Gül'ü de suçlamış olmasına dayandırdı.
Mahkeme sordu: Bu müdürle ilgili haber yaptınız mı?
Bu müdürün daha önce de aynı sanıklara benzer suçlar işlettirdiğini ve
bu yolla yandaşlarına kurumundaki yemek ve temizlik ihalelerini
verdiğini ileri süren gazeteci, mahkeme heyetinin "bu müdürle ilgili
daha önce haber yaptınız mı?" sorusuna "evet" yanıtını vermişti.
Gazeteci, "Dul kadınlardan telefon numarası isteyen müdür kim?"
başlıklı haberi gazetelerine gelen ihbarları değerlendirerek yaptığını
ifade ederek, "haberde müdürün adını yazmasam da hedefim oydu. Zaten Siirt'te herkes bu konuyu biliyordu. Kendisi fırsatını kolladı beni
dövdürdü" diye savundu.

Belediye yetkilisinden Şahinler'e darp!
Antalya'nın Alanya İlçesi'ne bağlı Mahmutlar Beldesi'nde yayınlanan
Mahmutlar Haber gazetesi muhabiri Sedat Şahinler de, AK Partili
Belediye Meclis üyesi Abdullah Pişkin'in saldırısına uğramıştı.
8 Mayıs'ta yapılan belediye meclis toplantısını izlemek üzere belediye
binasına giden gazeteci, bir süre konuştuğu Pişkin'in tekme ve
yumruklu saldırısına uğramıştı.

Gerger Fırat gazetesi sahibi Haci Boğatekin'in, belediyenin döktüğü
bölgede çıkan yangını izlediği sırada darp edilmişti.
28 Temmuz'da yaşanan olayda, Adıyaman'ın Gerger İlçesi çıkışında
belediye atıklarının döküldüğü alandaki yangını görüntülemeye çalışan
Gerger Fırat gazetesi sahibi Haci Boğatekin saldırıya uğramıştı. Orman
yangınını görüntülemek isterken belediye personelinin yumruklu
saldırısına uğrayan gazete sahibi ve sorumlu müdürü Boğatekin yüzünden yaralanmıştı.
Olayla ilgili Bianet'i bilgilendiren gazetecinin oğlu Özgür Boğatekin,
Haci Boğatekin'in belediye personeli ve Belediye Başkanı Arif
Karatekin'in yakınlarınca darp edildiğini ifade etti. Habercinin
fotoğraf makinesi de kullanılamaz hale geldi.
Yaralanan Boğatekin Gerger Sağlık Ocağı'nda tedavi altına alınmış,
Belediye Başkanı Arif Karatekin ve başkanın kardeşi İlhan Karatekin
hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.
Gerger Fırat gazetesi olaydan birkaç gün önce, tazminatları ödenmeden
işlerine son verilen işçilerin belediye karşı açtıkları icra davasıyla
ilgili "Belediyeye şok haciz" başlığıyla bir haber yayımlamıştı. Özgür
Boğatekin, babasına saldırılmadan önce, "Sen bizim haberimizi
yapamazsın, fotoğrafımızı çekemezsin" şeklinde tepki de gösterildiğini
savundu. Hacı Boğatekin, daha önce Gerger'deki yerel yetkilileri
icraatlarından dolayı ağır şekilde eleştirdiği için hakkında "hakaret"
iddiasıyla onlarca dava açılmış; bir savcıyı Fethullah Gülen cemaatine
yakın olmakla suçladığı için de 109 gün hapiste tutulmuştu.

Basın kuruluşları, gazetecilere saldırıların takipçisi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de, saldırıya uğrayan Tuna'ya
saldırının azmettiricilerinin bulunmasını talep etti. TGC, gazeteciler
yönelik tehdit ve saldırılarda artışa işaret etti; endişesini dile
getirdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Tuna'ya yönelik saldırıyı bir
yazılı açıklamayla kınamıştı. Açıklamada, "Ülkede demokrasinin
yeşermesine tahammül edemeyen kimi kurum ve kişilerin, çok zor
koşullar altında yerel medyada görev yapmaya çalışan gazetecilere,
saldırı ve tehditlerini giderek arttırdıklarını üzüntü ile
gözlemliyoruz. Aydın Gazeteciler Cemiyeti'nin Söke Şube Kurucu
Başkanlarından Tuna'ya karşı girişilen saldırı, halkın bilgi edinme
hakkına yani basın özgürlüğüne karşı yapılmış çirkin bir davranıştır.
Saldırganları azmettirenlerin kısa sürede yakalanmasını diliyoruz"
denildi .

Basın Enstitüsü Derneği'nden sonra saldırıları kınayan Basın Konseyi,
"Gazeteciye yapılan fiili saldırının aslında kamuoyunun haber alma
hakkına yapılmış bir saldırı olduğunu vurgulayarak kınıyoruz. Hukuki
süreci takip edeceğimizi ve özellikle basının haber verme ve
kamuoyunun haber alma hakkına müdahale niteliği taşıyabilecek her
türlü eylemin karşısında olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz"
dedi.

Basın Enstitüsü Derneği de, "Yetkilileri, bu tür saldırıların tekrarını önleyecek hassasiyetle, olayın üzerinde durmaya davet ediyoruz. Aksaklıkları ortaya çıkarıp onları halkın bilgisine sunan gazetecilere kamu yetkililerinin engel olmaya çalışması ve bu uğurda zor kullanmaktan kaçınmaması çok ciddi endişeler yaratıyor" demişti.

RSF: Haberciye saldırılar iyi izlenmeli, cezalandırılmalı
Yerel gazetecilere yönelik saldırılarda artışa dikkat çekerek 6
Ağustos'ta yaptığı yazılı açıklamada bunları kınayan Uluslararası
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, "Türkiye'de yerel
yetkililer, eleştirel bakışa sahip gazetecileri darp etmeye tereddüt
etmiyorlar. Gazetecilerin sıklıkla karşılaştığı bu saldırıları kabul
etmemiz mümkün değil. Yetkilileri, saldırılarda sorumluluğu tespit
edilen seçilmişler veya memurları daha iyi izlemeye ve cezalandırmaya
çağırıyoruz" demişti.
RSF, Söke'de Durmuş Tuna'nın yanısıra Siirt'te Diya Yarayan, Gerger
Fırat gazetesi sahibi Hacı Boğatekin'in de ciddi saldırıların hedefi
olduğunu anımsattı.
Örgüt, saldırılarla ilgili örnek oluşturacak ve düşünce özgürlüğünü
hedef almak isteyenleri caydıracak mahiyette soruşturma ve dava
yürütülmesini istedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel Haberleri