Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, Topkapı Müzesi’nin restorasyonu tamamlanan bölümlerinin açılış töreninde konuştu. Gelecek kuşaklara çağrıda bulunan Erdoğan , "Geçmişine sahip çıkamayan geleceğini inşa edemez. 5 bine yakın eser bugünümüze kazandırıldı. Nerede hangi tarihi eser varsa bunları bugüne, yarınlara kazandıracağız" dedi.
Vahdettin Köşkü eleştirilerine de yanıt veren Erdoğan, "Birileri yazıyor çiziyor. İşte Vahdettin Köşkü’nü niçin yaptınız, ne yapacaksınız? Bunu ne yapacaksın? Yani bu tür şeyleri bu eserleri ayağa kaldırmaktan bunları yeniden kazandırmaktan rahatsız olan güya düşünce adamı yazıyor, çiziyor ve bunları eleştirmeye, bunun arasına da her türlü hakareti sıkıştırmaya çalışıyor’’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Vakfılar Genel Müdürlüğü’nün bir katılım bankası kurması yönünde çalışmalar olduğunu açıkladı. Erdoğan, “Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıfbank’taki hissesini geri almak suretiyle burayı katılım bankası haline getirme düşüncemiz var. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıfbank’taki hissesi yüzde 60. Bugünkü rakamla 10 milyar doları aşıyor. Uluslararası camiada da katılım bankaları arasında öne çıkacağına inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Topkapı Sarayı’nda restorasyonu tamamlanan bölümlerinin açılışına katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanısıra eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve davetliler katıldı.
Topkapı Sarayı’nın Osmanlı’ya 400 yıl boyunca yönetim merkezi olarak hizmet verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim için herhangi bir tarihi eser olmanın ötesinde anlamlar ifade eten Topkapı Sarayı’nı çok iyi korumak durumundayız. Bu bizim için tarihi bir sorumluluktur. İstanbul’un fethi bir çağın başlangıcının ifadesi ise Topkapı sarayı da işte bu muazzam dönüm noktasından sonra inşa edilen en önemli eserdir. Burası klasik anlamda bir saraydan öte orta büyüklükte bir şehirdir de. Tabi bugünkü haline bakıp ‘acaba bu kadar mıydı' diye düşünüyoruz. Ben doğduğum büyüdüğüm mahallemi düşünüyorum. O zamanlar uçsuz bucaksızdı. Nişan taşları ile doluydu. Şimdi onların yerinde hiçbir tarihi değeri olmayan ucube binalar var. Buraların tekrar nasıl meydana çıkartırız onu konuşuyoruz. Tek tek görüşün anlaşın buraları yıkalım, bütünüyle aynen yakalayamasak bile o eserleri ortaya çıkaralım diyoruz. Bugün 80 bin metrekareye sıkışıp kalmışsa da buralar Topkapı Sarayı Süleymaniye Camii’nin yerini de içine alan 700 bin metrekarelik dev bir alana sahipti. Şu an onda bir küçülmüş bir alan. Sur-i Sultani ile çevrili bu yeni saray 19 YY sonrasında Topkapı sarayı adıyla anılmaya başlandı. Bu eserin müze haline getirilmesi de yine Osmanlı döneminde 19. YY’da olmuştur. Cumhuriyet döneminde Osmanlıdan devralınan bu emanet müze olarak kullanılmaya devam etmiştir. Bu mekanı özel kılan bünyesinde yer alan kutsal emanetlerdir. Buraya ayrı bir önem ve zenginlik kazandırıyor. Sadece bu vasfı ile dahi Topkapı sarayı her türlü hürmeti ziyadesiyle hak eder” diye konuştu.
“ZİYARETE KAPALI BÖLÜMLERİ TEKRAR AÇIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Topkapı Sarayı’nın pek çok bölümünün uzun süredir ziyarete kapalı olduğuna da dikkat çekerek, “Başında bulunduğum hükümetler döneminde bu bölümlerin ziyarete açılması ve insanlığa kazandırılması noktasında yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. 2007 yılında Kutsal Emanetler, 2011 yılında da Silah Teşhir bölümünü ziyarete açmıştık. 1999 depremi ardından kapatılan Enderun koğuşu ve Hünkar Mescidi de geçtiğimiz yıl ziyarete açılmıştı. Bugün de restorasyon tamamlanan bölümlerin bir kısmını açıyoruz. Bunlar arasında 13 yıldır ziyarete kapalı olan Zülüflü Baltacılar Ocağı var. Burada üstte yatakhane var. Burası dershane kısmı. Burada dersler yapılıyor üstü yatakhane kısmı. İlk defa ziyarete açılacak mescitler burada. 4 yıldır ziyarete kapalı olan Sarayın en ihtişamlı kısımlarından biri olan Hünkar Sofrası bölümünü de yeniden ziyarete açıyoruz” dedi.
Topkapı Sarayı’nda 10 tane mescit bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ama bunlar Cuma mescidi değil. Burada sultan günlük namazını kılıyor. Sünnetini kendi evinde kılıyor farza mescide gelir. Cumayı Ayasofya'da kılarlardı. Cuma camii dediğimiz odur. Bu arada Topkapı sarayının içinde bulunan ama suları bugüne kadar akmayan pek çok havuz, şadırvan da asli işlevlerine kavuştu. Sofa Mescidi’nin de müzenin açık olduğu saatlerde hizmet vermeye başlamasından memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
"TARİHİ YALAN YANLIŞ TELEVİZYON DİZİLERİNDEN ÖĞRENMEK BAŞKADIR, BURADA O HAVAYI TENEFFÜS ETMEK BAŞKADIR”
Yapılan çalışmalarla Topkapı Sarayı’nın mümkün olan en geniş şekli ile ziyarete açık hale getirilmesini amaçladıklarını söyleyen Erdoğan, “Biz uzun yıllar boyunca tarihinden, kendi geçmişinden koparılmaya itilen bir milletin bugünkü temsilcileriyiz. Tarihimiz ile medeniyetimiz ile yeniden buluşma konusunda bilhassa yeni nesiller için Topkapı sarayı gibi sembol eserlerin büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Gençlere özgüveni verecek olan bu eserlerdir. Ecdadıyla bir özgüven kazanarak geleceğe bakacak. Bu mekanda 400 yıl boyunca sadece Osmanlı İmparatorluğu’nun değil dünyanın önemli bir bölümünün yönetildiğinin bilmeleri dahi gençleri ufkunu açacaktır. Tarihi yalan yanlış televizyon dizilerinde, sinema filmlerinden öğrenmek başkadır, buraya bizzat o havayı teneffüs ederek yaşamak çok daha başkadır. Muhteşem tarihimizin bu en önemli fiziki eserini içinde barındırdığı manevi değerlerle benliğine kazıyan her gencimizin, kendisini Fatih'in, Yavuz’un hakiki mirasçısı olarak göreceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“BURADA ÖYLE YERLER VAR Kİ AHIR OLARAK KULLANDILAR”
Topkapı Sarayı’nda bir çok bölümün ihmal edildiğini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Burada öyle yerler var ki buraları hep ahır olarak kullandılar. Oraları bizzat geldim gördüm. Ancak yeni yeni buraları kazanıyoruz. Geçmişte gerek ülkemiz sınırlarında olsun, gerek sınırlarımız dışında olsun ecdadımızdan kalan eserleri koruma konusunda yeterli hassasiyet gösterilmemiştir. Bugün batıdaki birçok müzeye giderseniz bu coğrafyadan götürülmüş eserleri görürsünüz. Çalınmamış eserlerin de büyük bir duyarsızlıkla çürümeye terk edildiğini görüyoruz. İşte İstanbul'un durumu ortada. Bunun için biz Başbakanlık döneminde olduğu gibi bundan sonra da tarihimize ait eserleri yurt içi ve dışında sahiplenilmesi çalışmalarını yakından takip edeceğiz”
Vahdettin köşkünde yapılan restorasyona yönelik eleştirileri hatırlatan Erdoğan, “Birileri yazıyor. ‘Vahdettin köşkünü niye yaptınız ne yapacaksınız. Bunu Başbakan kendisi için kullanacak’ diyor. Bu tür şeyleri ayağa kaldırmaktan, bunları yeniden kazandırmaktan rahatsız olan göya düşünce adamı yazıyor çiziyor. Bunun arasına da her türlü hakareti sıkıştırmaya çalışıyor. Biz de diyoruz ki nerede hangi eser varsa bunları bugüne kazandıracağız. Buralardan ama Cumhurbaşkanı, ama Başbakan ya da değişik kurumlarımız istifade eder. Biz 12 yılda kazandığımız eserlerle iftihar ediyoruz. Türkiye genelinde 5 bine yakın eser bugünlere kazandırılmıştır. Bütün bunlar devam edecek” ifadelerini kullandı.
“VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KATILIM BANKASI KURACAK”
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bir katılım bankası kurması konusunda çalışmaları olduğunu da açıklayan Erdoğan, “Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıfbank’taki hissesini geri almak suretiyle burayı katılım bankası haline getirme düşüncemiz var. Vakfılar Genel Müdürlüğü'nün Katılım Bankası'nı kurması ile birlikte inanıyorum ki kendi yıllık karından belli kısmını bütün vakfı eserlere ayırması, bu eserlerin restorasyonunda kullanması, diğer taraftan burslarla kredilerle aynen ecdadımızın vakıf medeniyetimizi çok daha güçlendireceğine inandığım bir anlayış. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıfbank’taki hissesi yüzde 60. Bugünkü rakamla 10 milyar doları aşıyor. Uluslararası camiada da katılım bankaları arasında öne çıkacağına inanıyorum. İnşallah bunu biran önce hayata geçirmek suretiyle, ki şu anda mecliste bu konu, inanıyorum Vakıflar Genel Müdürlüğü çok daha güçlü hale gelecektir" dedi.