Gerçek Gazetesi
AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, yaptığı basın açıklaması ile geçtiğimiz hafta iktidarın dış politikasını eleştiren MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak"a adeta cevap verdi. Erdem Muhalefet temsilcileri kendi iktidar dönemlerinde olduğu gibi Türkiye'nin içine kapandığı, dünyadan kopuk, ekonominin "Derviş"lere teslim edildiği, dış politikada sessiz sedasız dönemleri özlüyorlar dedi.
AK Parti"nin 12 Haziran seçimlerinde yüzde 49,8 oranla Türk demokrasi tarihinde unutulamayacak bir zaferle üçüncü kez iktidar olduğunu hatırlatan AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, Milletimiz, Ak Parti'nin 9 yıldır yaptığı icraatları onayladığını sandıkta ilan etmiştir. İç Politikadan dış politikaya, ekonomiden demokratikleşmeye milletimiz Ak Parti'ye duyduğu güveni ortaya koymuştur. Son günlerde dış politikadaki gelişmelerden ötürü muhalefet temsilcilerinin önyargılı ve acımasızca eleştirilerini duyuyoruz. İç politika dış politikadan bağımsız değildir.
İçine kapanmış, dünya ile arasına duvarlar örmüş bir ülkenin, iç politikada istikrarı, ekonomide büyümeyi, demokratikleşmede reformları gerçekleştirmesi beklenemez. Muhalefet temsilcileri kendi iktidar dönemlerinde olduğu gibi Türkiye'nin içine kapandığı, dünyadan kopuk, ekonominin "Derviş"lere teslim edildiği, dış politikada sessiz sedasız dönemleri özlüyorlar diye konuştu.
Ekonomisi zayıf, istikrarsız ve güvenin olmadığı bir ülkenin dış politikada sesi duyulmaz diyen AK parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem açıklamasının devamında 2002 öncesi Türkiye'nin hali de böyleydi. Ak Parti İktidarı, dış politikada 'Sıfır Sorun' ilkesinden asla vazgeçmemiştir. Sıfır sorun elbette katliama, vahşete ve zulme susmak ve onaylamak değildir. Ak Parti iktidarı başta bölgemizde olmak üzere barışı devam ettirmek için azami gayret göstermiş; dinine, mezhebine, derisinin rengine, yaşadığı toprağın altındaki madenlere, petrole, elmasa bakmadan, insana sadece insan olduğu için sahip çıkmıştır. Diyalog, uzlaşma, barış, insan hakları ve hukuk temel ilkelerimizdir. Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika'da yaşanan hadiselere aynı ilkelerden bakıyoruz. Libya'ya, Tunus'a, Mısır'a, Suriye'ye insaniyet ve vicdan nazarıyla bakıyoruz. Geçtiğimiz 9 yıl boyunca Suriye ile iyi ilişkiler tesis ettik. İki ülkenin karşılıklı istifadesine olacak adımlar atılırken, Suriye ve Türkiye'nin refahı adına reformların üzerinde durulmuştur. Doğu, Güneydoğu ve Akdeniz Bölgelerindeki birçok ilimizin ekonomik hareketlenmesine vesile olmuştur. Suriye'nin uluslararası sisteme entegre olabilmesi, sorunları çözebilmesi, halkının refahını artıracak reformları gerçekleştirmesi yönünde teşvik edilmiştir. Tunus'ta başlayan, Mısır ve Libya'ya sıçrayan olaylar şimdi de Suriye'yi sarsmaktadır. Suriye yönetimi reformları cesaretle ve kararlılıkla gerçekleştirmek yerine, bize ve tüm dünyaya yalan söylemiştir. Suriye yönetimi, muhalefetin taleplerine, halkın isteklerine kulak vermek yerine, şiddeti, öldürmeyi, sindirmeyi, susturmayı tercih etmiştir. Suriye'de kan akarken, masum insanlar öldürülürken Türkiye olarak sessiz ve tepkisiz kalamazdık. Türkiye'nin Suriye'ye karşı tavrı tamamen insani ve hukukidir. Kan ve gözyaşının dinmesinden, Suriye'de ve bölgede huzur ve barışın sağlanmasından başka hiçbir arzumuzun olmadığı bilinmelidir. Tüm bölge ülkeleri de Türkiye'nin Suriye konusundaki barışçı ve insani tutumunu görmekte ve desteklemektedirler ifadelerine yer vererek Muhalefetin iddia ettiği gibi ülkemizi savaşa sürüklemek gibi bir anlayışımız asla söz konusu değildir dedi.