Güzel bir gün. Şubat'ta ilkyazı yaşamak. Güneşin sıcaklığını yüzünüzde duyumsamak. Özgürlük duygularınızın çoğalması ve içinizde uyanan başkaldırı isteği.
Aç insanın halini, çektiklerini veya aclığının boyutunu tokken anlayabilirmiyiz? İnsanoğlunun yaşam mücadelesini, bakarak anlamak ne kadar mümkündür.
Sıkıntıları, zorlukları çekmeyen, yaşamayan ne kadar bilebilir? Emekli olup maaşınızı almak için saatlerce banka kuyruklarında beklemediyseniz çekilen sıkıntıyı ne kadar bilebilirsiniz?
Bu nedenlerle Sayın Söke Kaymakamımız'ın 22/2/2007 tarihli gazetemizdeki beyanına katılmamız mümkün değildir. Özel ve kamu bankalarında, PTT de ve kamu kuruluşlarında (örneğin; Nüfus Müdürlüğü'nde) çekilen kuyruk yada ve sair sıkıntıların kaynağı vatandaşların sisteme alışmamaları ile ilgili değildir. Malesef uygulanan yeni sistemler sıkıntıları çözmek yerine yeni sıkıntılar getirmektedir.
Örneğin, özel bankalar yada kamu bankalarının çoğunda, elektronik fiş (rakamlı sıra) uygulamasına geçmişlerdir. Ancak bankalarda sıra alırken, en az üç yada dört farklı rakam uygulanmaktadır. Bu durum ise, aldığınız rakam sonucu kaçıncı sırada olduğunuzu ve size sıranın ne zaman sonra geleceğini göstermemektedir. Eğer zamanla yarışıyor iseniz, yoğun bir sitres içerisine giriyorsunuz. Bu farklı rakam uygulamalarını ilgililere sorduğunuzda ise doyurucu yanıt alamıyorsunuz. Çoğu banka kendi mudisini yada müşterisini korumak ve kollamak için, farklı rakamlar uygulamaktadır. Bu durum tabii ki, eşitliği bozmaktadır.
PTT'nin kuyruksuz olmadığı bir çalışma günü yoktur. Günün hangi saatinde giderseniz gidin, muhakkak yarım saatte ancak size sıra gelecektir. Yine Sayın Kaymakamımız'ın da hergün önünden geçtiği Nüfus Müdürlüğü'nde hep kuyruk vardır. Bu kuyrukların oluşmasının nedeni çalışanlar değildir. Bu kurumlarda çalışanlar, muhakkak ki çok büyük özveride bulunmaktadırlar. Kuyruk oluşmasının temel sorunu, sömürüden kaynaklanmaktadır. Çünkü özel yada kamu olsun, çalışmalarda yada hizmetlerde temel esas az insanla çok iş yapmaktır. Bu durumda az sayıda yada yetersiz sayıda eleman çalıştırıldığı için ve iş yoğunluğu da yüksek olduğu için kuyrukların oluşmasına neden olmaktadır ve sonuçta sıkıntıyı halk çekmektedir. Bu kurumlarda çalışanların çektiği sıkıntılar ise, söylenmemektedir.
Sonuçta, vatandaş lehine olan sisteme vatandaşın alışması o kadar da zor değildir. Zaten sorunlar da, bu kurumlarda uygulanan sistemlerden değil, daha çok kişisel yada kurumsal kayırmalar dan ve özellikle AZ ÇALIŞANLA ÇOK İŞ YAPMA MANTIĞINDAN kaynaklanmaktadır. Numara almayı bilen vatandaş da, bilmeyen vatandaş da aynı sıkıntıyı yaşamakta, saatlerce beklemekte ve beş dakikalık işini ancak bir saatte yaptırabilmektedir. Yapılması gereken; yoğun kurumlardaki çalışan sayısını arttırarak, hem iş gücü sömürüsüne son vermek ve hem de vatandaşın bekleme sıkıntısını hafifletmektir.