Gerçek Gazetesi / Murat TAN
Eğitim-Sen Söke İlçe Temsilcisi Hayri Yaptaterek, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla AK Parti Hükümeti"nin eğitim yöneticilerini siyasi kadrolaşma için atadığını belirtti.
Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Söke Temsilciliklerin ortak deklarosyonu ile gerçekleşen basın açıklamasında geçtiğimiz günlerde Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü"ne vekaleten atanan Söke İlçe Milli Eğitim Müdürü Özcan Bilgi"nin niçin görevden alındığını soran Yaptaterek, Bizler eğitim yöneticileri belirlenmesinde "Sözlü Sınav ve "Siyasi Referans" değil liyakat ilkesi temel alınmalıdır diyoruz şeklinde açıklamada bulundu.
TAKDİRİ SÖKE KAMUOYUNA
BIRAKIYORUZ!
AK Parti Hükümeti"nin her alanda olduğu gibi eğitim alanında kadrolaşmak için Türkiye genelinde Söke"de de yönetici atamalarına başladığının altını çizen ve Söke Çıraklık Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Ünat Aydın"ın Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü"ne atanmasını eleştiren Yaptaterek, Bizlerin yöneticilerin isimleri ile veya kişilikleriyle bir derdimiz olamaz. Ancak yönetici atamalarında en demokratik yöntemleri kullanacağım diyen AKP iktidarı Söke İlçe Milli Eğitim Müdürü"nü görevden alırken, Milli Eğitim Müdürü"nün hangi olumsuzluğu veya eksikliği üzerinden görevden almıştır. Yerine atanan yeni Milli Eğitim Müdürü hangi kritere, hangi liyakat ilkelerine ve hangi en demokratik yöntemlere göre belirlenerek atanmıştır. Okul Müdürlüğü bile yapmamış birinin İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atanması siyasi kayırmacılığın, siyasi kadrolaşmanın bir sonucu değilse ya nedir? Takdiri Söke Kamuoyu"na bırakıyoruz diye konuştu
ÜNAT AYDIN, HİÇ BİR
LİYAKATA UYMUYOR!
Söke İlçe Milli Eğitim Müdürü Özcan Bilgi"nin görevden alınma biçimini ve hiçbir liyakata uymayan yeni İlçe Milli Eğitim Müdürü Ünat Aydın"ın atanma biçimini de kabul etmediklerini belirten Yaptaterek, Bizler biliyoruz ki; Türkiye"de siyasi iktidarlar yıllardır, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik görüşleri doğrultusunda düzenlemek ve şekillendirmek için sayısız adım atmış, bu amaçla başvurulan en etkili yöntem ise "siyasal kadrolaşma" olmuştur. Yüksek yargı kararlarına rağmen MEB`in bakanlık kadrolarını kendi siyasal tutum ve anlayışları doğrultusunda yapılan atamalarla doldurmak için yayınladığı yönetmelikle somut adımlar atması, MEB`de tarihin en kapsamlı tasfiyesi ve ardından siyasal kadrolaşma hareketinin başlayacağını göstermektedir dedi.
EĞİTİM YÖNETİCİLERİ OBJEKTİF
KRİTERLERLE BELİRLENMELİDİR
Açıklamalarının sonuna doğru, eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde siyasi referansların değil, liyakat ilkesinin temel alınması gerektiğini vurgulayan Yaptaterel, Eğitimin bütün kademelerinde yöneticiler belirlenirken, hiç kimse kimlik, mezhep, inanç ya da sendika farklılığı nedeniyle fiilen cezalandırılmamalı, değerlendirme ölçütleri tamamen objektif ve bilimsel kriterlere dayanarak belirlenmelidir. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde hiçbir baskı ve yönlendirmeye izin verilmemelidir. Yöneticilerin atanmasında yukarıda belirtiğimiz koşullara uyulmadığı takdirde bizlerin çeşitli eylem ve etkinliklerle bu konuyu kamuoyu gündeminde tutmaya devam edeceğimizin bilinmesi isteriz cümleleriyle açıklamasını noktaladı.