Eğitim araçları sektörü önemli bir ekonomik kaynaktır. Bu kaynağı bilen bazı sektörler, kalite yerine çocukların ilgisini çeken resim ve renkleri kullanarak hem satışları artırıyor, hem de fiyatlarını kabartıyorlar. Örneğin Barbie, Sindy, Örümcek Adam, Süperman gibi resim ve adları kullanıp, çocukları bu yönde kendi ürünlerine çekiyorlar. Çocuklar bu ürünlere talip olunca, bu kere de fiyatları yükseltip, kaliteyi düşürüyorlar. Bu tarz kullanım okul çantalarında, defter kapaklarında, kaplıklarda, çizim takımlarında, kalem kutularında, hatta kalemlerin üzerinde bile vardır. Çocuk bu ya, böyle şeylere özeniyor, arkadaşlarında görüyor ve onları almak için anne-babayı zorluyor.
Bir örnek vereceğim. Alman malı EISEN firmasının alüminyumdan yapılmış üç yedek bıçaklı kalemtıraşı 1 YTL. Bir öğrenciye bir yıl yeter. Diğer taraftan üzerinde markası olmayan plastikten yapılmış, üzeri barbie veya sindyli kalemtıraşta 1 YTL. Çocuk kaliteli olan Alman malı kalemtıraşı değil, üzerinde Barbie resmi olan adi kalemtıraşı tercih ediyor. Ne yazık ki buna anne-baba da katılıyor. Biri bir yıl kullanılırken, diğerinin bir haftalık ömrü var. Demek ki biz de kalite kültürü ve seçme bilgisi eksik. Bundan yararlanan sektörler ise çocuklar üzerinden halkı sömürüyorlar. Bu sadece çocuklar için değil. Birmilyoncular adı ile anılan ve Türkiye geneline yayılan mağazalarda defolu, ucuz mallarla halka kalitesiz ürünler satmaktadırlar. Bunları körükleyen firmalar ise maliyeti ucuzlatmak, sürümü artırmak için devamlı olarak kaliteyi düşürüyorlar. Kalite teknolojisinden ve seçme bilgisinden yoksun olan halkımız da bu yolla soyuluyor. Ucuzu tercih ediyor. Oysa, bir atasözünde, Ucuz etin, tiriti yenmez diyor. Ne yazık ki her biri bir kitap olan atasözlerimizi bile anlamıyoruz!.. Nasıl anlayalım ki, okumuyoruz ki anlayalım.
Basılı eğitim araçları için de Türkçe, İngilizce sözlükler ile atlaslarda yardımcı ders aracı olarak çok satılan malzemelerdendir. Bir yığın kalitesiz korsan baskılı sözlük ve atlaslar vardır. Bunların fiyatları ucuz, içerik ve kaliteleri çok düşüktür. Çocuk veya veli ucuzu tercih ediyor. Hatta, sözlük mü, işte sözlük! bile diyorlar. Yine, Atlas mı, işte atlas!.. diyorlar. Bu tür malzeme eskiden Milli Eğitim Bakanlığı ruhsatına sahip kitapçılarda satılırdı. Bakanlık tavsiyesi olmayan yayınlar satılmazdı. Şimdi bu malzemeler, bir milyoncularda, marketlerde, hatta bakkallarda bile satılıyor. Gazeteler, bakanlık incelemesinden geçmeyen, yalan yanlış bilgiler içeren, çok kalitesiz olan bu ürünleri promosyon adı altında öğrencilere empoze eder gibi dağıtıyorlar. Aslında bu davranış yanlıştır. Böyle durumlarda öğretmenlerin öğrencilere ve velilere rehberlik etmesi, sınıfında kullandıracağı atlas ve sözlükleri seçerek tavsiyede bulunması yararlı olur. Bu seçimi de öğretmen yaparken şunlara dikkat etmesi gerekir:
1) Aracın kalitesi nedir? Bakanlıkça incelenip, önerilmiş mi?
2) Bu araç müfredat programına uygun mu, değil mi?
3) Çocukların gözlerini bozmayacak puntoda dizgiye sahip mi, değil mi?
4) Fiyatı ekonomik mi, yoksa yüksek mi?
Şimdi bir örnek vereceğim. Serhat Yayınlarınca çıkarılmış olan DICTIONARY-GOLDEN PRINT- (Fast-Twin)İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce sözlük ciltli, dikişli, A 5 boyutunda, dağılmaz, puntoları tam öğrenciye göre, 580 sayfa ve öğrenci not bölümlü sözlüğün fiyatı 10.50 YTL. Bir de bundan daha az ve yapıştırma sözlük var. Kalitesi düşük. Yayın adını vermiyorum. Bunun fiyatı 14,00 YTL. Bir öğretmen bu birinci ürünü önermez de, ikinci ürünü önerir ve üzerinde de ısrarla, Bunu alacaksınız derse, bu adil olmaz. Velide ve öğrencide kuşku yaratır. Böyle tatsız olaylara meydan vermemek için, arkadaşlarımızın bu tür yayınları önce inceleyip, sonra uygun olanları önermeleri, bir deneyimli emekli ağabeyleri olarak önerim daha yararlı olur. Çünkü herkesin beş kuruşun hesabını yaptığı bir dönemde yaşıyoruz.