Gerçek Gazetesi
Dinar"dan doğarak 560 kilometre boyunca kıvrıla kıvrıla gelerek, Büyük Menderes Deltası"nda Ege Denizi"yle buluşan Büyük Menderes Nehri, binlerce yıldır bereket getirdiği topraklara, çevresindeki endüstriyel tesislerin kimyasalları, yerleşim alanlarının atık sularıyla birleşince günümüzde artık zehir getirmeye başladı. Binlerce yıl önce kilometrelerce geride olan deniz, Büyük Menderes Nehrinin getirmiş olduğu alivyonlarla her yıl biraz daha dolarken, tarihte ada olan kara parçalarının günümüzde denizden hayli uzakta bulunması da dikkat çekiyor. Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), antik dönemde ismi Meandros olan Büyük Menderes Nehri"nin kirliliğine dikkat çekmek için, yöre halkının kafa dediği Menderesin denize döküldüğü bölgeye giderek inceleme yaptı.
Afyon Dinar"dan doğup, irili ufaklı birçok su kaynağının birleştiği Büyük Menderes Nehri, 560 kilometre uzunluğundaki güzergahında, Uşak Deri Sanayi, Denizli ve Aydın Organize Sanayi ve geçmiş olduğu yerleşim alanlarının kanalizasyon atıkları ve tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar, gübreler, zeytin yağı kara atık sularının kitleler halinde balık ölümlerine, tarımsal üretimde büyük düşüşlere, kıyı balıkçılığının gerilemesine, kuş popülasyonunun azalmasına ve deniz kirliliğine neden oluyor.
Bölgede yapılan incelemenin ardından EKODOSD tarafından bir bildiri yayınlandı. Büyük Menderes nehrinin bir an önce temizlenmesi gerektiği belirtilen açıklamadı, Büyük Menderes Nehri"nin getirmiş olduğu alivyonlar nedeniyle, deniz her yıl biraz daha karadan uzaklaşmaktadır. Menderes Nehri"nin kirliliğinden sonra alandaki en büyük sorunun, Kafa bölgesindeki çevre kirliliği olduğunu tespit ettik. Buraya gelen amatör balık avcılarının, çöplerini doğaya atmaması, yanında götürmeleri için bilinçlendirme çalışmasının yapılması ve atanlar hakkında da gerekli yaptırımların uygulanması gerekmektedir denildi.
EFSANELERE KONU OLAN NEHİR
Binlerce yıldır coşkulu bir şekilde kıvrıla kıvrıla akan Büyük Menderes Nehri Mitolojik efsanelere konu olmuştur. Büyük Menderes Deltası"ndan kıvrıla kıvrıla akan Tanrı Meandros"un Kalamos isimli bir oğlu vardır. Bu genç delikanlı Tanrı Zephyros"un Karpos adlı yakışıklı oğluna gönül vermiş. Günlerden bir gün birbirini seven bu iki genç, Menderes Nehri"nde yıkanmaya başlamışlar. Sonra da yüzme yarışı yapmışlar. Kalamos yüzerken arkadaşını geçmek isteyince, Karpos yorulur ve oracıkta boğulur. Kalamos çok sevdiği arkadaşının ölümüne çok üzülünce, kuruyarak nehrin kenarında bir kamışa dönüşür. Karpos"ta her yıl tarlalarda yeniden çıkan karpuza dönüşür.
Evliya Çelebi"nin seyahatnamesinde Çekel öve, Gelibolu ve İstanköy (Kos) kayıkları, Sönbeki (Simi) ve Anadolu (Nauplion) fırkateleri ve şaykalar ve gemileri, Menderes Nehrinden içeri girip Balat şehrinde alış veriş ederler. Bu memlekette olan meyan kökü hiçbir yerde olmaz. Başka taraşarda yetişenden daha makbuldür. Mısır"a hep buradan gider sözlerinden, Büyük Menderes Nehri"nin yüzlerce yıl önce bir ticaret yolu olarak kullanıldığı görülmektedir. O dönemlerde üretilen ürünler, Menderes vasıtasıyla ihracat edilmiş, bölge insanları kazanç sağlamışlar ama Menderes Nehri"ne bir zarar vermemişler. (iha)