Gerçek Haber Ege Bölgesi'nin en önemli sulak alanlarından biri olan ve ismi efsanelerle özdeşleşen Bafa Gölü'nde yaşanan toplu balık ölümlerinin çevredeki fabrika ve işyerlerinin atık sularından kaynaklandığı açıklandı. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Etüd ve Plan Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan rapor, Bafa Gölü'ndeki acı gerçeği ortaya koyarken, kirliliğin artmasından dolayı 2007 yılında göle su verilemediği kaydedildi. Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından Bafa Gölü'ndeki toplu balık ölümlerinin ardından DSİ'ye yapılan başvuruda konunun araştırılması istenmişti. Bafa Gölü'ndeki kirliliği artması ve toplu balık ölümlerinin yaşanması üzerine kapsamlı bir araştırma başlatan DSİ Genel Müdürlüğü Etüd ve Plan Dairesi Başkanlığı'nın hazırladığı rapor Bafa Gölü'ndeki acı gerçeği ortaya çıkardı. DSİ 21. Bölge Müdürü H.İbrahim İndap imzasıyla EKODOSD başkanlığına gönderilen yazıda, 2007 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle, Büyük Menderes Nehri'nin debisinin düştüğü, sulama suyu temininde yetersizlikler yaşandığı vurgulanarak, bu nedenle sudaki azalmayla birlikte oluşan kirliliğin artması yüzünden 2007 yılında göle su verilemediği belirtildi. Yazıda ayrıca, göldeki tuzluluk oranını artıran, göl kıyısında faaliyet gösteren balık üretim tesislerinin tuz oranı yüksek atık sularının arıtılmadan göle deşarj edilmesine izin verilmemesi için Aydın Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'ne bildirildiği dikkat çekildi. DSİ'nin 22 Ekim tarihinde yaptığı araştırmada, "Bafa Gölü ile Büyük Menderes Nehri'nin doğal bağlantısı olan Dalyan Kanalı boyunca, yer yer çipura ve kefal balıklarının öldüğü tespit edilmiştir. Bu ölümlerin olduğu hat boyunca su yüzeyinin kirli yağ ve benzeri örtü tabakası ile kaplı olduğu, bu kirliliğin ise muhtemelen balık çiftliğinden gelen atıklar sonucu oluştuğu düşünülmektedir" denildi. DSİ 21. Bölge Müdürlüğü Çevre Baş Mühendisi Dr. Doğan Akar, Kapıkırı Köyü Muhtarlığı 2. Azası İbrahim Mekeci, Serçin Köyü Muhtarlığı 2. Azası Mehmet Yaraş'tan oluşan heyetin raporuna göre ise bu sorunların kaynakları "Göl kenarında mevcut yapıların (Fabrika, otel, motel, lokanta ve yerleşim birimleri) her türlü sıvı atıkların arıtılmadan göle verilmesi; Gölün mansabında yer alan Yavru Balık İşletme Tesislerinin tuzlu atık sularının göle deşarj edilmesi; Söke Sulama Birliği tarafından her yıl gerçekleştirilen arazilerde tuz yıkanması ve yaz sulama işlemlerinin gölün işletim sistemini olumsuz yönde etkilemesi; Göle su transferi yapılan Büyük Menderes Nehri sularının, kurak dönemlerde aşırı derecede kirli olması nedeniyle su transferinin yapılamaması" olarak gösterildi. DSİ RAPORUNA GÖRE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Bu arada, DSİ tarafından Bafa Gölü'nde hazırlatılan raporda yaşanan sorunlar için ise şu çözüm önerileri getiriliyor: Göle her türlü atıksu deşarjı engellenmeli; Havza boyunca yoğun olarak Denizli ve Uşak illerinde faaliyet gösteren endüstriyel tesislerle yine havza boyunca yer alan bütün yerleşim birimlerinin atıksuları, arıtılmadan Büyük Menderes Nehri ve kollarına deşarj edilmemeli. Bafa Gölü'nde yaşanan kirlilik ve toplu balık ölümlerinin önlenmesi amacıyla büyük mücadele veren Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin sürücü, ortaya koydukları gerçeklerin DSİ raporuyla da belgelendiğini söyledi. (iha)