Gerçek Gazetesi
Yürüttüğü etkin çevre çalışmalarıyla adından sık sık söz ettiren Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği"nin (EKODOSD) son çalışması üzerine, Türkiye"de koruma altında olan ve sayıları sadece 200 kadar kalan alageyiklerden bir bölümünün Kuşadası"na bağlı Güzelçamlı beldesindeki Dilek Yarımadası Milli Parkı"na getirilmesine karar verildi.
Geçmişte Dilek Yarımadası Milli Parkında alageyiklerin yaşadığını açıklayan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Dairesi Antalya"da yapmış oldukları toplantıda, mevcut 200 alageyikten bir bölümünün eski yaşam alanlarına gönderilmesi kararı alındığını ve müjdenin dün derneği ziyarete gelen bir grup bilim insanının verdiğini söyledi. Sürücü, Antalya Düzlerçamı"ndan Mart ayı sonuna doğru partiler halinde getirilecek 50 adet alageyik, Milli Parkın batı bölgesinde oluşturulan bir alana yerleştirilecek, 2 aylık uyum sürecinden sonra doğaya bırakılacak ve boyunlarına asılacak çipli tasma ile uydudan takip edilerek hareketleri izlenecek dedi.
Antalya´nın Düzlerçamı Yaban Hayatı Koruma Alanındaki doğal ortamında yaşayan 200 civarındaki son alageyiklerin sayısı alınan önlemlere rağmen artmayıp, aksine azaldı. Bölgedeki korumanın yetersiz olması, kaçak avlanma, başıboş köpekler ve yaban hayvanlarının saldırıları gibi nedenlerle alageyiklerin nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) tarafından yaptıkları araştırmalarda Dilek Yarımadası Milli Parkında 100 yıl öncesine kadar alageyiklerin yaşadığı tespit edildi. Öte yandan Kuşadası-Davutlar arasında bulunan ve kazı başkanlığını derneğin onursal üyelerinden Ege Üniversitesi Edebiyat :Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Zeynep Mercangöz"ün yaptığı Kadı Kalesi kazılarında, geyik boynuzlarının çıkması üzerine bölgenin yüzyıllar boyunca alageyiklerin yaşam alanı olduğu meydana çıktı.
Bunun üzerine harekete geçen EKODOSD, Dilek yarımadasının coğrafi koşullarının uygun olması, alana giriş ve çıkışların kontrol altında tutulması, yarımada bölümünde kaçak avcılığın hiç olmaması, büyük memelilerin yaşaması için elverişli toprak ve hava koşullarına sahip olması nedeniyle, bir miktar alageyiğin Antalya Düzlerçamı"ndan milli parka getirilmesi için Çevre ve Orman Bakanlığı"na müracaat etti.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Dairesi, Antalya"da yaptığı toplantıda, dünyadaki tüm alageyiklerin Anadolu"dan gittiği, saf alageyiklerin dünyada sadece Antalya Düzlerçamı bölgesinde bulunduğunun altını çizerek, alageyiklerin nesillerinin devam ettirilmesi için, mevcut 200 alageyikten bir bölümünün eski yaşam alanlarına gönderilmesi kararını aldı.
Av ve Yaban Hayatı Dairesinin ODTÜ bilim adamlarıyla yapmış oldukları işbirliği sonusunda en uygun alanın Dilek Yarımadası Milli Parkı olduğu açıklandı. 2010 yaz döneminde Dilek Yarımadasına kurulan fotokapanların yaptığı çekimlerden sonra alageyiklerin Güzelçamlı"ya yerleştirilmesi kesinleşti.
Av ve Yaban Hayatı Dairesi Başkanı Cemal Akcan, Aydın Çevre ve Orman İl Müdürü Süleyman Günday, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Mehmet Uzuner, Dilek Yarımadası Milli Parkı Kuşadası Mühendisi Erdinç Kutsal, ODTÜ Biyoçeşitlilik ve Koruma Laboratuarı Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can Bilgin ve bir grup bilim adamı, önceki gün derneği ziyaret ederek müjdeyi verdi. Daha sonra Güzelçamlı Beldesi"nde bulunan Faustina Otel"de Prof. Dr. Can Bilgin tarafından EKODOSD üyelerine alageyiklerle ilgili bir sunum gerçekleştirildi. Çevre ve Orman Bakanlığı Av ve Yaban Hayatı Dairesi Başkanı Cemal Akcan ve Prof. Dr. Can Bilgin, sunumun ardından EKODOSD üyelerinin sorularını yanıtladı.
Antalya Düzlerçamı"ndan Mart ayı sonuna doğru partiler halinde getirilecek 50 adet alageyik, Dilek Yarımadası Milli Parkının batı bölgesinde oluşturulan bir alana yerleştirilerek, 2 aylık uyum sürecinden sonra doğaya bırakılacak ve boyunlarına asılacak çipli tasma ile uydudan takip edilerek hareketleri izlenecek.
Gelişmelerin mutluluk verici olduğunu açıklayan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, alageyiklerin eski yaşam alanları olan Dilek Yarımadasına bir zenginlik katacağına ve dünyada saf olarak sadece ülkemizde bulunan bu türün neslini burada devam ettireceğine inandığını söyledi.
ALAGEYİK (Dama dama)
Alageyik (Dama dama) geyikgiller (Latince: Cervidae) familyasından bir geyik türüdür.
Erkek geyikler 140-160 cm uzunluğunda, 90-100 cm omuz boyunda ve 60-85 kg ağırlığında olur. Dişi geyikler ise 130-150 cm uzunluğunda, 75-85 cm omuz boyunda ve 30-50 kg ağırlığındadır. Yavrular ilkbaharda doğar ve doğduklarında 30 cm boyunda ve 4,5 kg ağırlığında olur. Yaşam süreleri 12 yıl kadardır.
Türkiye'deki yabani popülasyonlardan biri Antalya'daki Termessos Milli Parkı ve Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda bulunmaktadır. Türkiye'de Toros Dağları üzerinde Antalya, Mersin bölgesinde ve çok az miktarda Bolu Dağları'nda bulunur.
Bir alttürü olan İran alageyiği (Dama dama mezopotamica) bazen ayrı bir tür olarak kabul edilir.
Alageyikler çabuk harekete geçerler. Koşmaya hazırlanırken kuyruklarını sallar, sonra geniş adımlarla tırıs tırıs koşuya geçerler; 1 metreden yüksek çitlerin üzerinden atlayabilirler.
Çiftleşme ekim ayındadır ve bir ay kadar sürer. Bu devrede alageyiğin derin homurtular veya havlamalardan meydana gelen çiftleşme çağırışı 3 - 3,5 kilometre uzaktan duyulabilir. Tek yavru haziranda dünyaya gelir. İkizler enderdir. Dişi alageyik yavrusuyla pek fazla ilgilenmez. Bir tehlike karşısında onu ya yanına alır ya da çalıların arasına gizledikten sonra bir daha arkasına bakmadan kaçar.
Alageyiğin dallı boynuzları enli ve yassıdır, uçlarında da bir elin parmakları gibi açılmış dişler bulunur. Bu geyiğin rengi yazın beyaz lekelerle süslü açık sarımsı kahve, kışın ise bir teviye grimsidir. Yavruların en büyük özelliği ilk doğurduklarında savunma amaçlı kokusuz dünyaya gelmeleridir. Bu yırtıcı hayranların yavruyu en savunmasız halinde bulamamalarını sağlar. Yavrular ilk 15 dk. içerisinde ayağa kalkmayı 1 saat içinde de koşmayı öğrenirler.
(iha)