Gerçek Gazetesi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Devlet adamlığına AKP ile gelenler APS ile gidecek. Kimler gidecek devlet sorumluluğunu bilemeyenler, devletin hakkını koruyamayanlar" dedi.
Aydın'da pazartesi günü saat 15.00'te başlaması gereken Deniz Baykal'ın Aydın mitingi, yaklaşık bir saat gecikmeyle başladı. İstasyon Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Baykal, Aydın'da çiftçinin ekonomik durumun iyi olmadığını belirterek, "Bizim insanımız meydanlara kolay dökülmez, bunun bir anlamı olmalı, bunun bir amacı olmalı. Bu meydanları dolduran vatandaşlar anlayana bir mesajdır. Bugün Tayyip Erdoğan 'biz ülkeyi kalkındırdık, ülkeyi güçlendirdik' diyor. Hani çiftçinin, esnafın emeklinin durumu daha mı iyi. Türkiye'nin en bereketli topraklarında yaşayan Aydın çiftçisinin durumu iyi değilse ülke genelindeki hiçbir çiftçinin durumu iyi değildir. Bunun nedeni tarımın önemini anlayamamış siyasetçilerdir. Her şey topraktan çıktı ve her şey toprak olacaktır. Toprağa sırtını vererek kalkınma olmaz" diye konuştu.
Başbakan'ın 'kriz yok' sözlerini eleştiren Baykal, "Türkiye'deki 4 esnaftan biri kepenk indirmiş durumdadır. Kepen indirmeyenlerde ele güne rezil olmamak için sabah 'Bismillah' deyip dükkan açmakta akşam 'Allah bereket versin' deyip siftah yapmadan kepenk kapatmaktadır. Bütün esnafımız bu günler geçer ümidiyle sermayeden yemekte. Türkiye'de 200 bin öğretmen açığı var, 250 binde atanmayı bekleyen öğretmen adayı var. Buna rağmen atama yapılamıyor. Bu krizin göstergesi değil de ne?" şeklinde konuştu.
"BOLLUK İÇİNDE, DARLIK ÇEKİYORUZ"
Milletin bolluk içinde darlık çektiğini kaydeden Baykal, "Hükümet bolluk için, darlık çeken millet. Cumhuriyet tarihinde bu hükümet kadar para harcayan başka bir hükümet yok. Bakın 2002 yılında Türkiye'nin borcu 220 milyar dolardı, şimdi 500 milyar dolar. 220 milyar doları 80 yıllık hükümetler, 280 milyar doları bunlar kullandı. Bu kadar para kullandı ama durum ortada. Türkiye eskiden kalkınan Türkiye'ydi. Fabrika yapılıyordu, şimdi fabrika kapanıyor. Eldeki avuçtaki fabrikalar satıldı. Bunlar yanlış yönetimin sonucu. Bu kadar parayı lükse yolsuzluğa kaptırmasalardı, yatırım için harcamış olsalardı bugün Türkiye bambaşka bir Türkiye olurdu" şeklinde konuştu.
Eskiden yolsuzluğun bireysel yapıldığını fakat günümüzde bu durumun değiştiğini söyleyen Baykal, "Şimdi Türkiye yolsuzlukta çağ atladı. Yolsuzluk ferdi bir olay değil artık, yolsuzluk cemaatle, teşkilatla topluca yapılıyor. Şimdiki yolsuzluk teşkilatlı, mevzuatla, tüzükle, kanunla, iktidar himayesinde yapılıyor. Avrupa'dan toplanan zekat, sadaka paraları çantalarla ülkeye sokulup, şirket kuruluyor. Televizyon kuruluyor. Din üzerinden, iman üzerinden yolsuzluk yapılıyor" ifadelerini kullandı.
"BİZ DEVLETİN HAKKINI KORUYAN VALİLERLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Eskişehir'de AK Parti mitingine trenlerle vatandaş taşındığı iddiasını yenileyen Baykal, şöyle konuştu:
"Aydınlılar bugün meydanlara akmış. Siz yoksa vali beyin yazısını okuyup tamı meydanı doldurdunuz. Yoksa arabalarla mı meydanlara taşındınız. Bu ekonomik darlıkta yoksa yevmiyemi aldınız buraya gelmek için. Birileri bu tür yolları seçiyor da. Sizler her halde yüreğiyle buralara gelenlersiniz. Tunceli'de seçime üç hafta kala beyaz eşya dağıtılıyor. Soruyoruz 'ne bu' diye aldığımız cevap ilginç 'yoksullukla mücadele' Allah Allah cumhuriyet tarihinde böyle bir yoksullukla mücadele görülmüş müdür acaba? hiçbir dünya ülkesinde böyle bir yoksullukla mücadele görülmüş müdür acaba? Sen elektriği olmayan tazyikli suyu olmayan evlere bulaşık makinesi ver. Devletle hükümet birbirine karıştırılmamalı. Son zamanlarda bunu bir birine karıştıranlar var. Devlet adamlığına AKP ile gelenler APS ile gidecek. Kimler gidecek devlet sorumluluğunu bilemeyenler, devletin hakkını koruyamayanlar. Kendisine AK Parti valisi sananlar. Devlet yetkisiyle iktidara hizmet etmeye kalkanlar gidecek. Biz devletin hakkını koruyan valilerle çalışmaya devam edeceğiz."
Başbakan'ın kendisiyle yatıp katlığını dile getiren Baykal, "Başbakan benimle tartışmak istiyorsan arkamdan konuşma. Ben de konuşmam. Sana hakaret etmiyor, seni aşağılamıyorum. Ama somut olayları dile getiriyorum. Bu benim görevim. Arkamdan hakaret etme gel televizyona çıkalım. Sen söyle millet dinlesin, ben söyleyeyim millet dinlesin. Ben senin arkandan değil, gözlerine bakarak konuşmak istiyorum. Bana meydanlara davet ettin bak meydanlardayım. Bende sana televizyona davet ediyorum. Niye korkuyorsun.
Başbakan korkar mı? Hatta gel sadece ikimiz dokunulmazlıklarımızı kaldıralım. Ben milletle aynı seviyeye inmekten yana bir korkum yok. Sayın Recep Tayip Erdoğan'ın ne korkusu var acaba" dedi.
Baykal konuşmasının ardından partisinin Aydın'daki bütün belediye başkan adaylarını sahneye davet edip adaylarıyla birlikte vatandaşlara karanfil dağıttı.
(iha)