DEMOKRASİ, PARÇALANMANIN ARACI YAPILAMAZ

FARUK HAKSAL

 

 

Eski DTP, yeni BDP milletvekili “Teke Tek” programında konuşuyor:

• PKK’lılar için, “kandırılmış çocuklar” demek, Kürt halkına hakaret etmektir… Onlar Kürt halkının kandırılmış insanları değil, en uyanık, en bilinçli kesimidir.

• Nasıl?.. Beğendiniz mi?..

• Türkiye halkı, nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğunu yeteri ölçüde farkında mı?

• Yirmi yıldır bu milletin ordusuna kurşun sıkan teröristleri Kürt halkının en bilinçli kesimi olarak değerlendiriyorsanız, sokağa bu pencereden bakıyorsanız… Tabii ki o sokağın kana bulanmasını olağan karşılayacak!.. Ve yıllardır sürdürülen bu vahşete “terör” demeyeceksiniz!..

Adam devam ediyor:

• Biz bölgemizde demokratik özerklik istiyoruz. Bu bir nevi eyalet sistemidir. Her belediye kendi yerelinde vergi toplayabilecektir, sadece kendisini ilgilendiren kanunlar yapabilecektir. Türkiye demokratikleştiği ölçüde güçlenebilir. Türkiye, bu yöndeki demokratik taleplerimizi sindirmek zorundadır. İşte bizler bu kapsamda bir Anayasa istiyoruz. Demokratik açılım, sözünü ettiğim demokratik taleplerimizi karşılamalıdır…

Adam konuşuyor.

Adam böyle konuşuyor.

Adam, bu ülkenin bir milletvekili olarak ve bu sıfatla, bölgenin terörle ve işbirlikçi himaye ve katkılar doğrultusunda zaten fiilen bölünmüş olan yapısına hukuki bir elbise giydirmeye çalışıyor…

Türkiye’nin Güneydoğusu, 99 adet belediye yönetimini arkasına alarak pratikte zaten özerk bir bölge haline getirilmiştir.

Şimdi yapılmak istenen ise, bu yapının hukuki temelini örmektir.

Ve bu ülkenin milletvekili olarak binlerce lira maaş alan, bu makamın forsunu, ayrıcalıklarını, dokunulmazlıklarını ve yetkilerini kullanan bir adam açık açık bu talepleri dile getirebilmektedir…

İşte Türkiye’nin getirildiği yer burasıdır.

İşte “demokratik Açılım” denen hikâyenin anlaşılması gereken gerçek zemin budur.

Lütfen dikkat ediniz:

Üçüncü kez ismi değişen Kürt Açılım’ı kavramı, sonunda “Barış ve Demokrasi Hareketi” tanımının içine oturtulmuştur.

Peki, kapatılan DTP’nin yerine çarçabuk oluşturulan siyasi örgütlenmenin adı nedir?

Barış ve Demokrasi Partisi…

Kolayca görüleceği gibi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin politikasının ismi ile PKK destekli olarak bu ülkeyi bölmeyi tek amacı yapmış olan TBMM içindeki örgütlenmenin adı aynıdır…

Her iki siyasi oluşum da yürüttükleri politikanın vitrinine aynı iki kavramı oturtmuşlardır:

• BARIŞ ve DEMOKRASİ!..

Demokrasiden anladıkları, politikalarının savunulmasına imkan tanıyan bir kalkandan ibarettir.

Demokrasi kavramı, Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinin eyalet sistemine ulaştırılması için bir araçtır. Kendi vergisini toplayan, kendi kanunlarını yapan, kendi dilini konuşan, ayrılmış, ayrıştırılmış ve bölünmüş bir bölge, halk ve parçalanmış bir vatan!..

İşte onların demokrasisi, ülkeyi bu karanlığa götüren yolun ve aracın adıdır…

Kardeşlik, dedikleri ise, Türkiye’yi sivil strateji ve komplolarla parçalanmayı hedeflemiş olan politikanın adıdır…

Kardeş/kardeş  bölünmelidir Türkiye!..

Türk Silahlı Kuvvetleri işe karışmadan…

Türk halkı ülkesinin bölünmesine ses çıkartmadan…

Başbakanımızın deyimi ile ise:

• Hazmede hazmede… Yavaş yavaş, ve kardeş kardeş!..

Ancak, unutulmaması istenen önemli bir gerçek vardır:

• Hiçbir ülke, hiçbir demokratik Cumhuriyet, kendi müesseseleri kullanılarak kendi kendisinin parçalanmasını hazmedemez, kabullenemez!..

Çünkü demokrasi, ülkeleri kana bulayarak bölmek için değil… O ülke içindeki insanların hep birlikte, kardeşçe, eşitlik ve kanun hamiyeti dahilinde yönetilmesi için vardır.