3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde, yüzde 10luk baraj yüzünden önceki koalisyon hükümetini oluşturan DSP-MHP-ANAP TBMMye temsilci gönderememişlerdi.
Seçmen, koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin milletvekillerini olduğu gibi, diğer partilerin milletvekili adaylarına da 5 yıllığına kırmızı kart göstermişti.
Baraj engeline sadece DEHAP üyeleri takılmamasına rağmen, DEHAP'ın Şırnak milletvekili adayları olan Resul Sadak ve Mehmet Yumak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) özgür seçimlerle ilgili Ek Protokolünün 3. maddesini gerekçe göstererek, yüzde 10'luk seçim barajının seçmenlerin kendilerini özgürce ifade edebilme haklarına engel teşkil ettiğini ileri sürmüşlerdi.
DEHAP Milletveki çıkarmak için yeterli oyu almış hatta Şırnakta oyların yüzde 46sını da elde etmişti.
Buna rağmen, yüzde 10luk baraja takılan Resul Sadak ve Mehmet Yumak milletvekili seçilememişlerdi.
Dış güçlerin de tahrikleriyle AİHMne gittikleri yönünde suçlanan Resul Sadak ve Mehmet Yumaka pek de sürpriz olmayan cevap sonunda geldi.
Türkiye düşmanlarının, PKKnın siyasi kanadı olarak görülen DEHAPı TBMMne sokma ve ülkede kaos yaratma çabaları olarak görülen girişimleri şimdilik boşa çıktı.
Şimdilik diyorum, çünkü AİHM'in ihlal tespit edilemedi kararına karşı Resul Sadak ve Mehmet Yumakın avukatı büyük daireye itiraz etmeye hazırlanıyor.
Seçim barajıyla ilgili yasa 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce çıkarıldı.
Bu da AİHMnin yüzde 10'luk seçim barajıyla ilgili açılan davada Türkiye'yi haklı bulması için yeterli sebeb oldu.
Mahkeme, kararı 2'ye karşı 5 oyla verdi.
DEHAP, barajın çoğulcu demokrasi açısından temsil ve meşruiyet sorunu yarattığını öne sürüyor.
Ancak, duruşmanın aleyhlerine sonuçlanmasına neden olan, seçim barajıyla ilgili yasanın 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce çıkarılmış olduğunu görmezden geliyorlar.
Aslında yüzde 10luk baraj hiç bir parti tarafından kabul görmüyor.
Buna rağmen kimse itiraz etmiyor...
Çünkü, 2002deki genel seçimlerde DEHAPın, EMEP ve SDP ile ittifak yaparak aldığı 1 milyon 960 bin 660 oy herkesi korkutuyor.
Geçmişte TBMMye giren kürt kökenli milletvekilleri Leyla Zana ve arkadaşlarının yarattığı huzursuzluk hâlâ zihinlerden silinmedi...
Kolay kolay Türkiyenin lehine karar vermeyen AİHMnin, Hükümeti şimdilik haklı bulması, DEHAPın itiraz hakkını kullanacak olmasına rağmen yeterli.
Türk Hükümeti duruşmadan istediği sonucu aldı ve bundan sonrası formaliteden öteye gideceğini sanmıyorum.
Anlayacağınız, «atı alan Üsküdarı çoktan geçti»...