Demokrasi, halkın kendisini yönettiği rejimin adıdır.
Halkın kendisini yönetecek diğer insanları seçip, bir köşeye çekilerek oturacağı yönetim biçimi değildir.
İlgileneceksiniz!..
Seçtikleriniz, seçmediklerinizin herkesin yapıp ettiği işlerle, yapmayıp savsakladığı projelerle, her şeyle ilgileneceksiniz
Eğer bütün bunlarla ilgili değilseniz ve her nasılsa seçilerek TBMMyi dolduran kişilerin sizi istedikleri gibi yönetmesine razı iseniz, düşün birkaç küme aşağıya, siz yaşamakta olduğunuz çağın insanı değilsiniz
Bir adam çıkıyor ve sizin seçim sandığına giderek seçmek zorunda olduğunuz kişileri belirliyor.
Sonra siz sandığa gidiyorsunuz ve o adamın belirlediği kişileri seçiyorsunuz.
Seçiminiz konusundaki özgürlüğünüz, sadece birkaç siyasi parti liderinden birini yeğlemekten ibarettir. Ve yeğlediğiniz bu lider, sizin adınıza sizin vekillerinizi belirlemekte ve belirlenen kişilere de milletin [yani sizin] vekili denmektedir.
İleri demokrasi, bilinci gelişmiş halklar için geçerlidir ve mümkündür.
Eğer siz, önünüze konan seçeneklerin dar kulvarına kendinizi bilerek sıkıştırıyorsanız ve bu çarkın içinde gözleriniz bağlı ha/bre dönüp duran bir dolap beygiri misali dolanmakta bir sakınca görmüyorsanız, size demokrasinin ilerisi değil, en gerisi bile fazladır
1961 Anayasası Dünyanın en gelişmiş ileri demokrasi unsurlarını içeriğinde barındıran modern bir anayasaydı
12 Martın Başbakanı Nihat Erim şöyle buyurmuştu:
- Bu Anayasa bu millete bol gelmiştir!..
Ve o zat-ı muhterem sonra ne yaptı?..
O güzelim Anayasayı biraz daralttı.
Sonra 12 Eylül geldi.
İyice daralttılar 1961 Anayasasını
Sonra bir kez daha, sonra bir kez daha daralttılar
Ve en sonunda bir başka 12 Eylül gününde halkoylamasına sunulan yepyeni bir değişiklik metni ile yeniden daraltarak kuşa çevirdiler o gerçekten ileri demokrasinin Anayasasını
Ve Türkiye halkı Anayasasını koruyamadı
Sonuçta Nihat Erimi haklı çıkarttı
Şimdi ise, bu darala darala kuştan da beter hale gelen Anayasayı yeniden daraltacaklar
Ve üstelik bu işi yaparken kullanılan kavram İleri Demokrasidir!.. Özgürlüklerin genişlemesidir!..
Demokrasiler, halkın kendi kendisini özgürce yönettiği rejimlerdir, biliyoruz.
Ama bir halk kendisini özgürce yönetme konusunda ciddi hatalar yapıyor ve kendi bindiği dalı ısrarla kesmeye çalışıyorsa Sonunda her halk gibi, layık olduğu yönetim biçimine kavuşacaktır.
Ama bu güzelim Cumhuriyete yazık olacaktır.
Laik ve sosyal hukuk devletine yazık olacaktır.
Emperyalizme karşı silahla ve Ortaçağ kültürüne karşı ise eğitim hamleleri ile savaş vererek, vuruşa vuruşa kurulmuş olan Milli Devlete yazık olacaktır.
Ama bütün bu yazık olmalar sonunda belki de millet, layık olması gereken yönetim biçimini gerçekten fark edecek ve bu kez oyunu seyretmeyi terk ederek, bizzat kendisi sahaya inecek ve demokratik Cumhuriyeti tüm kurumları ile birlikte yeniden inşa edecektir
Kim bilir?..
DARALAN ANAYASA,
GENİŞLEYEN ÖZGÜRLÜK
ÇELİŞKİSİ...
(faruk haksal)
Demokrasi, halkın kendisini yönettiği rejimin adıdır.
Halkın kendisini yönetecek diğer insanları seçip, bir köşeye çekilerek oturacağı yönetim biçimi değildir.
İlgileneceksiniz!..
Seçtikleriniz, seçmediklerinizin herkesin yapıp ettiği işlerle, yapmayıp savsakladığı projelerle, her şeyle ilgileneceksiniz
Eğer bütün bunlarla ilgili değilseniz ve her nasılsa seçilerek TBMMyi dolduran kişilerin sizi istedikleri gibi yönetmesine razı iseniz, düşün birkaç küme aşağıya, siz yaşamakta olduğunuz çağın insanı değilsiniz
Bir adam çıkıyor ve sizin seçim sandığına giderek seçmek zorunda olduğunuz kişileri belirliyor.
Sonra siz sandığa gidiyorsunuz ve o adamın belirlediği kişileri seçiyorsunuz.
Seçiminiz konusundaki özgürlüğünüz, sadece birkaç siyasi parti liderinden birini yeğlemekten ibarettir. Ve yeğlediğiniz bu lider, sizin adınıza sizin vekillerinizi belirlemekte ve belirlenen kişilere de milletin [yani sizin] vekili denmektedir.
İleri demokrasi, bilinci gelişmiş halklar için geçerlidir ve mümkündür.
Eğer siz, önünüze konan seçeneklerin dar kulvarına kendinizi bilerek sıkıştırıyorsanız ve bu çarkın içinde gözleriniz bağlı ha/bre dönüp duran bir dolap beygiri misali dolanmakta bir sakınca görmüyorsanız, size demokrasinin ilerisi değil, en gerisi bile fazladır
1961 Anayasası Dünyanın en gelişmiş ileri demokrasi unsurlarını içeriğinde barındıran modern bir anayasaydı
12 Martın Başbakanı Nihat Erim şöyle buyurmuştu:
- Bu Anayasa bu millete bol gelmiştir!..
Ve o zat-ı muhterem sonra ne yaptı?..
O güzelim Anayasayı biraz daralttı.
Sonra 12 Eylül geldi.
İyice daralttılar 1961 Anayasasını
Sonra bir kez daha, sonra bir kez daha daralttılar
Ve en sonunda bir başka 12 Eylül gününde halkoylamasına sunulan yepyeni bir değişiklik metni ile yeniden daraltarak kuşa çevirdiler o gerçekten ileri demokrasinin Anayasasını
Ve Türkiye halkı Anayasasını koruyamadı
Sonuçta Nihat Erimi haklı çıkarttı
Şimdi ise, bu darala darala kuştan da beter hale gelen Anayasayı yeniden daraltacaklar
Ve üstelik bu işi yaparken kullanılan kavram İleri Demokrasidir!.. Özgürlüklerin genişlemesidir!..
Demokrasiler, halkın kendi kendisini özgürce yönettiği rejimlerdir, biliyoruz.
Ama bir halk kendisini özgürce yönetme konusunda ciddi hatalar yapıyor ve kendi bindiği dalı ısrarla kesmeye çalışıyorsa Sonunda her halk gibi, layık olduğu yönetim biçimine kavuşacaktır.
Ama bu güzelim Cumhuriyete yazık olacaktır.
Laik ve sosyal hukuk devletine yazık olacaktır.
Emperyalizme karşı silahla ve Ortaçağ kültürüne karşı ise eğitim hamleleri ile savaş vererek, vuruşa vuruşa kurulmuş olan Milli Devlete yazık olacaktır.
Ama bütün bu yazık olmalar sonunda belki de millet, layık olması gereken yönetim biçimini gerçekten fark edecek ve bu kez oyunu seyretmeyi terk ederek, bizzat kendisi sahaya inecek ve demokratik Cumhuriyeti tüm kurumları ile birlikte yeniden inşa edecektir
Kim bilir?..