* Önceki sayıdan devam
Başınızın çaresini bakınız şeklinde konuşma yapmışlar. Ayrıca babam ve asker arkadaşlarını, işgale gelen ve gemilerden çıkan Yunan askerlerini karşılamaya sürüklemişler. Hatta ZitoVenizelos diye bağırtmışlar. Bu olayı anlatırken ağlamaya başlardı babam.
Askerler İzmirde dağılmaya başlamış. Bazıları memleketlerine doğru kaçmışlar.
( O tarihlerde henüz Aydın işgal edilmemiş olduğundan, trenle Denizli istikametinde kaçmak isteyen askerleri Aydın istasyonunda 57. Tümen Kumandanı Albay Şefik emriyle bu kaçak askerler indirilerek Tümen emrine alınmıştır. Bazı genç teğmenlerde kendiliğinden İzmirden gelerek Tümen emrine girmiş Yörük Ali Efe emrinde Milli Mücadeleye katılmışlardır.Bu subayların en önemlileri Yüzbaşı Ahmet, Asteğmen Giritli Zekai Bey Kaur ve Asteğmen Necmi Bey, Aydınalaydır )
Babamla arkadaşı Şerif Ali Şahin, birlikte İzmirden yola çıkarak dağ yollarından Tire Germencik dağlarından bir haftaya yakın bir sürede Konuklu Köyümüzün yaylasında oturmakta olan dedemin bulunduğu yere gelebilmişler. Yollarda çok sıkıntılar çekmiş babam. Askerde zaten kirden bitlenmiş. Yollarda açlık- sefalet hat safhada olduğundan güçsüz kalmış. Ümidi kesildiğinden asker arkadaşı Şerif Ali Şahine .. Sen beni bırak ben sonra yetişirim.. demiş ama arkadaşı bırakmamış.
Yaylaya geldiklerinde biraz dinlenebilmiş. Sonrasında Demirci Mehmet Efenin kıymetli efelerinden Danişmentli İsmail Efenin emrine girmiş. Onun kızanı olmuş. Konuklu köy civarındaki Yunanlılarla mücadeleye katılmış.
Yunan işgal kuvvetleri Aydın işgalinden sonraki zamanlarda, dağ üzerinden Tire- Ödemiş taraşarındaki birlikleriyle irtibat kurmak istemişler. Büyük bir kuvvet ile yola çıkmışlar. Danişmentli İsmail Efe müfrezesi, pusu kurmuş. Babam da içlerinde imiş. Belen Başı mevkisi denilen Paşa Yaylası alt kesimlerinde bulunan Karaçam Gümezellik Mezarlığı su başında mola veren Yunan askerleri, yanlarında getirdikleri yiyeceklerini yerlerken üzerlerine pusu kurdukları yerlerden aniden efeler ateş etmiş. İçlerinden bazı Yunan askerlerini öldürmüşler.Yunan askerleri karşılık vermek istemişlerse de çapraz ateş altında olduklarından geri çekilmek durumunda kalmışlar. Hatta orada öldürülen Yunan askerlerinden birisinin silahı orada kalmış. Bu silahı Danişmentli İsmail Efe teslim almış. O silahın üzerine gümüş ile işletmiş. Fotoğrafta görülen silahı o silahmış. Babamdan böyle duydum.
Silah üzerine verilen bu bilgi üzerine torunu Neşet Özbayraktar itiraz ederek, Dedemin fotoğrafta gözüken halen dayı oğlu Sedat Efede bulunan bu silah Denizli olayları sırasında öldürülen efe arkadaşların birisinin silahıdır o. Sen yanlış biliyorsun dedi.
Durmuş Aydın, devam ederek,
Babam, Şakir Aydın, Hacı Ahmet, Küçük Ahmet ve Şerif Ali dahil olmak üzere bir keresinde Danişmentli İsmail Efe müfrezesi ile birlikte, Gökçen Efenin yardımına gitmişler. Dağemiri yaylası üzerindeki Olukgediği mevkiinde, Üçyolda savaşmışlar. Yunan askerlerini öldürmüşler. Hatta Kestanelik taraşarında savaşırlarken, Zeytin Köy Muhtarının amcası olan Kel Hüseyinin Ali, Yunan askerlerinin attığı ateşle mi yoksa kendi efe arkadaşlarının attığı ateşle mi arkadan vurulup oracıkta ölmüş.
Babam, dağlardaki bu savaşlar bittikten sonraki1921 yılında köyüne gelip oturmuş. Köyümüzde Yunan Karakolu kurulmuş. Dedem, babamı bu işgal dönemi içinde evlendirmiş. Hatta babamın düğününde Yunan askerleri havaya eğlence olsun diyerek havaya ateş etmişler. Köyümüzde o yıllarda hiç olay olmamış. Yunan askerleri babamı Sarı.. diye çağırırlarmış.
İsmail Efe ve arkadaşları ve babam Aydına Cumhuriyet yıllarında geldiklerinde İş Bankası civarındaki Tenekecinin kahvesinde, Mehmet Ağanın kahvesinde ve Yer altı kahvesindeki kavak ağacı altında oturur sohbet ederlerdi. Benim aklımda kalanlar bunlar diyebildi.
Aydın Yunan askerlerince işgale uğradıktan sonra Aydın Tire arasındaki dağlık bölgelere işgal kuvvetleri hakim olamıyorlardı. 27 Mayıs 1919 sonrası dağ köylerinde yaşayan efelerimiz, ihtiyaç hissettikleri silah ve cephaneyi temin etmek ayni zamanda düşmanı huzursuz etmek için sıkça baskınlar düzenliyorlardı.
Milli Mücadele yıllarında, Galip Hoca takma ismi ile Aydın ve köylerinde dolaşan Celal Bayar, Danişmentli İsmail Efe için ;
Aydını Yunan işgalinden kurtarmak için savaşanlar arasında idi. Danişmentli İsmail Efe Çetesi Aydın kuzeyinden taarruza geçmiştir demektedir 1968 tarihinde yazdığı BEN DE YAZDIM isimli eserinde
Danişmentli İsmail Efe, Demirci Mehmet Efenin Sökeli Ali Efe ve Zurnacı Efe gibi sadık ve güvenilir efelerindendi. 1919 yılında da kurmuş bulunduğu müfrezesi ile Aydının işgalden kurtarılması yönünde Ambarcık Dağemiri mıntıkasındaki müfrezesi ile sabahtan akşama kadar hiçbir yerden bir emir almaksızın kendi kararları ile ve kendi aralarında uyuşarak muharebe ede ede Aydının kenarına kadar yaklaşarak Yunanlılar şehrin içerinde kapanmış durumda kalmasında büyük rol oynamıştır. Ertesi günü 30 Haziran 1919 da Aydın üç günlüğüne işgalden kurtarılmıştır. Danişmentli İsmail Efenin büyük katkısı olmuştur
Danişmentli İsmail Efe
Yunan askerleri üzerine Top atışı
Danişmentli İsmail Efe, daha sonraki tarihlerde mıntıkasında boş durmamış müfrezesi ile Aydındaki Yunan işgal kuvvetleri üzerine taciz ateşi açmak için, Kuva-yı Milliyenin Köşk cephesine giderek orada bulunan Binbaşı Hacı Şükrü Beyden kendi emrine bir top verilmesini istemiştir.
Binbaşı Hacı Şükrü Bey, Danışmentli İsmail Efenin top kullanıp kullanmadığını uygulamalı olarak denemiş ve görmüştür. Bunun üzerine SERİ ATIŞLI BİR DAĞ TOPU İsmail Efe Müfreze emrine tahsis edilmiştir.
Bu dağ topu, Köşk cephesinden Aydın şehir merkezi atış menziline girecek şekilde dağ yollarından getirilip yerleştirilir. Artık Yunan ordusunun ileri karakolları yakınlarındadır. Aydın şehir merkezi de ateş altına alınacak bir mesafededir.
Dağ topu artık mevzidedir. Dürbünle Aydını gözetleyen Danişmentli İsmail Efe Aydın istasyon binası civarında askeri hareketlilik görür. Çünkü Yunan işgal kuvvetlerinin 1. Fırka karargahı nakil işlemleri yapmaktadır. İlk top atışının mermileri istasyon civarına düşmekte ve Aydında büyük bir telaş ve heyecan yaratmıştır. Danişmentli İsmail Efe, dağ topunun yeri belli olması üzerine müfrezesi ile birlikte KESTANECİK MEVKİİNE dönerler.
*** Devam edecek...