* Önceki sayıdan devam
Dürbünü İsmail Efesine teslim ederken yaşadığı durumu bütün çıplaklığı ile anlatmış bir, bir. Sonunda Gıdırık Hatcayı ben ceza vereceğim demiş ve çıkıp gitmiş dayısının evinden. Danişmetli İsmail Efe bu konuda bir yorum yapmamış.
Ertesi günü, Deli Bayram, haber yollamış Gıdırık Hatcaya. Güya anası sıtmaya yakalanmış mutlak kızının yanına kadar gelmesini istiyormuş. Bu haberi alan Gıdırık Hatca, annesinin hasta olduğunu öğrenince üzülmüş, erkenden yola koyulmuş. Hasta olduğunu zannettiği annesinin yanına ulaşmak için. Yorgun ve telaşlı adımlarla yokuş yukarı yürümüştür ana evine doğru. Deli Bayramın niyeti ise kötüdür. Tenha bir yol kavşağında kıstırır Gıdırık Hatcayı. İlk sözü,
Biz işgalci Yunan askerleriyle canımızı ortaya koyarak mücadele ediyoruz aç susuz. Sen bize değil Yunan askerlerine yağ, yoğurt götürüyorsun haa .. Bunun cezasını çekeceksin sen diye bağırmış ve bıçağını çekerek saldırmış Hatcanın üzerine.
Gıdırık Hatca Etme efem, kıyma efem ben hata ettim.. sözlerini bitirmeden Deli Bayram ;
.. Köylüsünü ihanet edenin, milletine ihanet edenin, toprağına ihanet edenin, hele Yunana yardım edenin cezası budur.. diyerek oracıkta öldürmüş Gıdırık Hatcayı.
Sonrasında, köyüne dönen Deli Bayram, dayısı İsmail Efenin yanına giderek ;
.. Gıdırık Hatça, Yorgi, Yorgi diye çok bağırdı ama, Yorgi gelmedi . Yoğurt, kaymak yemesini biliyorlar ama kurtarmaya gelmiyorlar neden acaba ?.
Merak ettim bekledim belki gelir de oracıkta haklarım diye anlatmış olanları.
Danişmentli İsmail Efe, sessiz ve sakin dinlemiş bu anlatılanları,
Üle, Deli Bayram, her şeyin sırası var. Onunda zamanı gelir diyerek sırtını sıvazlayıp yolcu etmiş.
Bayram Özdemirin oğlu Hasan Özdemir, cebinden bir sigara çıkardı, ateşledi dumanını üfledikten sonra kasketini düzelterek, babamın övünerek anlattığı bir olayı da anlatayım mı sana dedi ve anlatmaya başladı.
.. Babam, dayısı İsmail Efenin kızanlarından olan Zeytinköylü Kel Hüseyinin Aliden şüphelenmiş. Bazı kızanların yanında yaptığı konuşmalarda Efeliğin kendisinde olması lazım geldiğini söylemiş. Doğruluğunu öğrenmek için kendisiyle konuşmak gereğini duymuş. Karaköyün altında bir dere kenarında ağaç dibinde sohbet ederken,
Üle akıdeş, İsmaile efelik yakışmıyo.. esas efe sen olmalı idin... şeklinde durumu açıklayınca. Kel Hüseyinin Ali .
Doğru söylüyorsun. İsmail efeliği devretmez ise ben kendisini haklayıp efeliği ben devralacağım şeklinde konuşmasını sürdürünce Deli Bayram, sonraki günlerde bu durumu dayısı Danişmentli İsmail Efeye aktarmış.
İsmail Efe, Kel Hüseyinin Alinin cezalandırılması için talimat veriyor.
Kızanlarını toplayan İsmail Efe, Ödemiş tarafından Gökçen Efenin kızanlarıyla birlikte misafir olarak geleceklerini, tok gelip aç gönderilmemesi gerekli olduğundan efeliğin şanına uygun bir ziyafet hazırlayalım. Kayacık köy taraflarına gidiniz oralardan semiz danalar satın alınız bol miktarda yağ yoğurt temin ediniz talimatı veriyor.
Danişmentli İsmail Efenin uzun müddet hakimiyeti altında bulunan Aydın kuzeyindeki köylerden toplanmış pek çok kızanı vardır. Başlıca köyler ( Kalfaköy- Konuklu- Danişment Ambarcık- Dağemiri Gözpınar- Zeytinköy Doğan Kenker Karaköy Gölcük Aşağı ve Yukarı Kayacık Ortaköy )
Ziyafet hazırlığı için yola çıkanlar arasında İsmail Efede vardır. Ambarcık Zeytinköy kuzeyindeki Dağemiri köy altına kadar Kel Hüseyinin Ali, Deli Bayram, Hacı Ahmet ve Küçük Ahmet bulunmaktadır.
Deli Bayram ile Kel Hüseyinin Ali Karaköy üzerinden Kayacık köy yönünde yol alırlar. Dere içerisinde önde giden Kel Hüseyinin Ali, atının ürkmesiyle yere düşer ve Deli Bayram bu durumu fırsat bilerek yanına yaklaşır bıçaklayarak öldürür. Ölüsünü bir uçurum kenarına getirerek aşağıya yuvarlayıverir. Sonrasında dayısı İsmail Efenin yanına geldiğinde, Senin yerine efe olmak istiyordu ama acelesi varmış Kaymakam oluverdi diyerek sonucu özetleyiverir.
Bu anlatımları üzerine, Hasan Özdemire ,
Senin babanın madalyası, efe elbiseleri, silahı filan yok mu ? diye bir soru yöneltmiştim. Aldığım yanıt şu oldu. *** Devam edecek