█ Gerçek Gazetesi
Mehmet Ali MEŞE
Söke Toplum Sağlığı Merkezinden yapılan açıklamada her yıl Ocak ayının son pazarının Dünya Lepra Günü olduğu belirtildi. Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Ersev Kuyucu, bu yıl da hafta boyunca Lepralı kişilerin sorunları tartışılacağını ve çözümler üretileceğini belirterek konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı, Bu haftanın amacı, toplumun lepra ve lepralıya karşı oluşan yanlış inançlardan, bilgisizlikten kaynaklanan korkularını önleyerek lepra hastalığının erken teşhis edilmesinin sağlanması, dünya standartlarına uygun bir şekilde tedavisi ve izlenmesi ile hastaları topluma kazandırmaktır.
Cüzzam hastalığının ilk kez ne zaman ortaya çıktığını kesin olarak belirlemek halen mümkün olmasa da hastalığın tanısı ile ilgili ilk yazılı kayıtlar M.Ö.600"lü yıllara aittir. Hint, Mısır ve Çin uygarlıklarının bu tarihten daha önceleri M.Ö. 16-13. Yüzyıllarda hastalığı tanıdıkları var sayılmaktadır. Bu zaman dilimine ait Mısır"da bulunan bazı kalıntılar varsayımı desteklemektedir. Eski Yunanlılar ve Arapların bu hastalığı tanıdığı düşünülmektedir.
Cüzzam Hastalığı Mycobakterium leprae basilinin yol açtığı kronik bir hastalıktır.
M.leprae çok yavaş çoğalır ve hastalığın inkübasyon periyodu 5 yıl civarındadır.
Semptomların görülmesi bazen 25 yılı bulabilmektedir. Cüzzam yüksek oranda bulaşıcı bir hastalık değildir. Tedavi edilmemiş, enfekte hasta ile çok yakın sık temas edenlere ağız ve burun yolu ile damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşır. Bakteri deri ve sinirleri etkiler, ağır vakalarda şekil bozukluğuna yol açar. Cüzzam hastalığının iki klinik tipi vardır.
1-Tüberküloid Cüzzam: Hastalığın bu tipi vücut direnci sağlıklı kişilerde ortaya çıkar.
Belirtiler nispeten lokaldir. Basil kol ve bacaklarda bulunan çevresel sinirlerin bir veya iki tanesine yerleşir, bu bölgede bulunan sinirlerde küçük iltihap odakları oluşturur. Sinir fonksiyonunu bozar ve duyu kayıpları oluşmasına neden olur. Tüberkiloid Lepralı hastalarda basil sayısı az olduğu için hastalığı çevrelerine bulaştırmazlar.
2-Lepramatöz Cüzzam: Bu tip vücut direnci zayıf veya hiç olmayan kişilerde görülür.
İlk belirtisi burun tıkanıklığı, burun kanaması, saç dökülmesi, burun tabanında çökme, diz ve dirsekte lezyonlardır. Bu dönemde tedavi başlanılmazsa basiller hızla yayılabilir. Tedavi edilmezlerse basil sinirleri tutarak ellerde ve bacaklarda eldiven şeklinde duyu kayıpları ve motor işlev kayıplarına sebep olur. Hastalarda felç hali görülebilir. Bunlara bağlı olarak vücutta yaygın şekil bozuklukları ve sakatlıklar görülür.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 200 000 yeni Lepra vakası tedaviye alınmaktadır. Ülkemizde kayıtlı Lepralı hasta sayısı yaklaşık olarak 1500 civarındadır. Lepralı hastaların ilk tedavileri İstanbul, Ankara ve Elazığ illerinde bulunan Lepra Hastanelerinde yapılır. Ayrıca Deri ve Tenasül Hastalıkları Dispanserleri"de lepralı hastaların takiplerini yapmaktadır. Lepralı hastalarla ilgili her türlü izleme ve değerlendirmeler hastaların yaşadıkları İldeki sağlık kuruluşlarınca yürütülmektedir.
Aynı verem tedavisinde olduğu gibi en az üç ilaçtan oluşan bir kombine tedavi ile en çok 6ay/1yıl içinde hastalar tamamen tedavi edilmektedirler. Tedavi için gerekli ilaçlar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) desteği ile Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz karşılanmaktadır. Lepra tedavi edilebilir bir hastalıktır ve erken evrelerdeki tedavi sakat kalmayı önleyebilir