Cübbelinin fuhuştan içeri girdiğini duyduğumda, aklıma Fatih Altaylı ile Teketek programında yaptığı bir konuşma geldi.
Fatih Altaylı soruyor: Hocam dinde cinselliğin yeri nedir?
Cübbeli cevaplıyor: Eşinle her birlikte olduğunda cennetten bir köşk sahibi olursun. Tabi bunu çoluk çocuk önünde söyleyemezsin. Aklına öyle birşey düştüğünde "hadi hanım cennetten bir köşk alalım" deyiverirsin.
Sinirlerim bozuk bi şekilde boş boş gülümseyerek dinledim cübbeliyi. Kendisi dinin "showman"i olarak bilinir. Şimdi fuhuştan içeri alınınca cübbeli köşkten vazgeçti, cennete kaçak kat atıyor dedim.
Yazık, çok yazık!
Yaptığı edepsizliği yadırgamıyorum hiç inanın. Yadırgadığım hâlâ cübbesini giymeden dışarı çıkması.. Yadırgadığım fuhuştan içeri girmiş bir adam için kapılarda sabahlayan din müsvetteleri.. Yadırgadığım "elhamdürillah müslümanım" diyenlerin bu ahlaksızlığı hoş görmeleri..
Her zaman diyorum herkes kendine müslüman bu dünyada. Zor ve tehlikelidir din ve yaptırımları hakkında konuşmak da.
Ama "size şah damarınızdan yakınım" diyen bir varlık karşısında türbe kapılarından medet ummak, boya fıçısına düşmüş bir suretin üstüne sıkma baş türbanı kapatarak "size tapıyorum hocam" demek, çocuk sahibi olmak için benimle birlikte olacaksın diyen bir sahtekarı tatmin etmek hiç bir dine, hiç bir inanca sığmaz.
Cübbeli ve onun gibiler her daim var olacaktır. Bunu engellemek zor ancak; asıl olması gereken onlara prim vermeyecek bir halkın varlığıdır.
Gördüğünüz gibi pek de söyledikleri gibi yaşamıyorlarmış hayatlarını. Siz onların sapkın din görüşlerini uygularken onlar yurtdışı etiketli kadınlarla zevk-i alem içindeymişler.
Hatırlayın;
Hüseyin Üzmez'de küçük bir kızı taciz edip içeri tıkıldığında, beş vakit namazı, dini, imanı düşürmüyordu dilinden.
Yani demem o ki;
Bırakın artık ikiyüzlü, sapık, cahil takımın peşinden koşmayı, türbelere bezler, çaputlar bağlamayı... Asıl olan insanlıktır. İnsan olmanın fazileti sizi doğru yola götürecektir.