COSMOS’U BİLİYOR MUSUNUZ?..

FARUK HAKSAL

“Cosmos”a benzer bir isimleri olan, 317 adet lüks, kuşe ve renkli [hatta neredeyse sinemaskop] kağıda basılan… ve böylelikle de müritleri tarafından periyodik olarak “hatmedilen” birbirinin tıpkısının aynısı, birden çok derginin yayın hayatımızı renklendirdiğini biliyor musunuz?..

Demek biliyorsunuz…

Bu yazı sizin için yazılmamıştır. Lütfen bir başka sayfaya geçiniz… Biz devam ediyoruz.

İşte size bu kuşe kağıtlı/sinemaskop dergide yer alan bir kültür viciklaması; buyurun, okuyun:

 “Dergimizin idealize ettiği gerçek bir kadın mısınız? Gelin aşağıdaki şu sorular karşısında kendi kendinizi test edin:

1.-Rüzgarlı günlerde uçuşabilecek bir etek giydiğinizde, eteğinizin açılabilme tehlikesi sizi rahatsız etmiyorsa...

2.-Bir erkekten hoşlandığınızda onu etkilemek için ne yapmanız gerektiğini çok iyi biliyorsanız...

3.-Hiçbir şeyden korkmamanıza rağmen; sizi korkutan tek şey, randevu günü fönünüzün bozulmasıysa...

4.-Sevişirken zevk alamadığınızda hiç endişelenmeden; bunu sevgilinize nasıl anlatacağınızı bilebiliyorsanız...

5.-Değişik deneyimlere her zaman açıksanız...

İşte o zaman, “dergimizin” idealindeki birisiniz!..”

Bu dergi, marjinalleşmiş küçük bir gençlik grubu tarafından değil; boyalı medyanın pompaladığı geniş bir çevre tarafından izleniyor, kapış-kapış okunuyor, hatmediliyor ve yarınların kültürel ortak paydasının harcı karılıyor…

Biraz daha sabır; biraz daha sürdürün okumanızı:

•Yaz aşkı geçici midir; kalıcı mıdır?

•Her erkeğin bayıldığı 3 sevişme şekli nedir.

•Erkeğinizin cinsel arzularını tatmin edebilmek sizi sıradanlıktan çıkarıp, muhteşem bir sevgili yapar.

•Ebru Şallı, sezonun mayo ve bikinilerini giydi.

Ne diyorsunuz?..

Örneğin, sizce Ebru isimli bu bayan, iyi mi yapıyor; yoksa kötü mü?..

Bu mayolu-bikinili “nazenin”, ne düşünüyor acaba, Türkiye’nin 400 milyar Dolara ulaşan dış borcu hakkında?..

İsviçre’nin göbeğinde gerçekleştirilen “Lozan Eylemi” vasıtasıyla, hiç haberi bile olmadan, böyle dolaylı bir biçimde ve de gıyaben, kendisinin de haysiyetinin korunduğundan haberi var mıdır, acaba?

Peki, Türkiye’yi parçalamak isteyen dış güçlere karşı verilen bir mücadele, acaba bu genç irisi kızcağızı, “tatminsizliğin sıradanlığı”ndan [da] kurtarabilecek midir?..

Oldu olacak, bir soru daha soralım bu “sayın” genç bayanımıza:

-Yaz eylemleri geçici midir; yoksa, kalıcı mı?..

-Türkiye’deki besleme basının en beğendiği mama çeşidi hangisidir?.

-ABD’nin Dünya’yı yiyip bitirme arzusunun tatmin edilebilmesi, ABD yalakalarını ne ölçüde sıradanlıktan “öte”ler?..

Şu yukarıdaki sorulardan hepsine değil; sadece birisine doğru cevap verebiliyorsanız, size içi tümü ile dolu bir “ipana” diş macunu armağan etmeyi düşünüyoruz.

Siz dişlerinizi parlatır; biz ise gıcırdatmaya devam ederiz; iyi olur.

Ve siz;

•Rüzgarlı günlerde “uçuşabilecek” bir etek... giymeyi ve bundan büyük bir iç rahatlığı ve huzur duymayı öğrenmişseniz eğer...

•Bir erkekten hoşlandığınızda O’nu etkilemek için tüm salgı bezlerinizi seferber edip, diğer ve sair hem-cinslerinizle her dalda haksız-rekabete girişip, kazanmayı başarabiliyorsanız...

•Hiçbir şeyden korkmamayı öğrenip; korkunun kendisinden ödünüz kopuyorsa… Ve bu yiğitliğiniz, sadece ve ancak, saçlarınızdaki fön çalışmasının bozulması riski ile sınırlı kalıyorsa...

•Ve sevişirken zevk almamak gibi bir sırrınızı seviştiğiniz kişi ile paylaşabiliyorsanız...

Siz; laik Cumhuriyetimizin medar-ı iftiharı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, emanetinin yeddi emini; tüm toplumsal değer ve ideallerimizin bekçisisiniz...

Sizi canı yürekten kutlar, iki yanağınızdan öper; iyi günler dileriz…

-Vatan sağ olsun!..

Ve sizler çıkın kerevetine… Olsun, ne çıkar?..