Uyurgezerliğin genelde uykuya daldıktan 1-2 saat sonra ortaya çıktığını ve süresinin birkaç saniye ile 30 dakika arasında değiştiğini söyledi. Uzm. Dr. Çeri, “Çocuklarda, erişkinlere oranla daha sık rastlanan bir durumdur. Ateşli hastalık yada psikolojik travma gibi etkenler rahatsızlığın şiddetini artırabilir ya da ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Bazen de rutin uyku düzeninin bozulması, aşırı uykusuzluk ve nadiren bazı ilaçların kullanımı da buna nedendir. Uyurgezer bir çocuğun yataktan kalkıp odada ya da evin çevresinde dolaşabilir. Küçük yaştaki uyurgezer çocuklar daha çok ebeveynlerinin yatağına ya da bir ışık kaynağına gitme eğilimindedir. Bu süreçte çocuk uyuyor olmasına rağmen basit işleri yapabilir. Örneğin; elbiselerini değiştirebilir, yemek masasının sandalyelerini düzeltebilir. Hatta bazen çocuklar, tuvalette olduğu izlenimi bulunduğu yere tuvaletini yapabilir ya da anlamsız şekilde konuşabilir. Çocuklar bazı durumlarda evden dışarı çıkabilir. Ancak bu sırada merdivenden düşme ya da evden çıkarken ayağına yabancı bir cisim takılma gibi riskler söz konusu olabilir. Uyurgezer çocuk çevresindeki bireyleri tanıyamaz, gözleri açıktır ve bakışları boştur. Aşırı sinirli olabilir ve evdeki eşyaları kırabilir” dedi.
“UYURGEZER ÇOCUK İÇİN GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI”
Evle ilgili güvenlik önlemlerinin ihmal edilmemesi uyarısında bulunan Uzm. Dr. Çeri, “Dış kapı ve pencereleri kilitli tutmaya, başta çocuğunuzun yatak odası olmak üzere koridor ve diğer odalarda ortada cisim ve eşya bırakmamaya özen gösterin. Çocuğun yatağının çevresinde sivri ve kırılabilir cisimler bulundurmayın. Her zaman olduğu gibi ilaçları ve diğer ev kimyasallarını çocukların ulaşamayacağı yerlerde tutun. Çocuğun düzenli bir uyuma saati edinmesine ve yeterli uykusunu almasına özen gösterin. Uyurgezerliğin aşırı yorgunluk ve uykusuzluk durumlarında daha kolay ortaya çıkabileceğini unutmayın. Çocuğu uyurgezer olarak gözlemlediğinizde öncelikle sakin olun ve gerekli önlemler alındığında yaşamsal bir tehdit oluşturmadığını aklınızda tutun. Çocuğu uyurgezerken gördüğünüzde herhangi bir eylem içerisinde ise, örneğin sandalyeleri ya da kitaplarını düzeltiyorsa, öncelikle sakince eylemini bitirmesini bekleyin ve daha sonra yavaşça yatağına yönlendirin. Çocuk uyandıktan sonra konuyu büyük bir olay haline getirmeyin. Hatta eğer çocuk olayı hatırlamıyorsa konuyu hiç açmayın. Aksi halde uyurgezer çocukta ve diğer kardeşlerde bu durum kaygı oluşturarak uyku düzenlerinde bozulmaya yol açabilir. Bu da yeni sorunları tetikleyebilir. Çoğu çocukta uyurgezerliğin geçici ve zararsız bir rahatsızlık olduğunu ve süreç içinde kendiliğinden geçeceğini unutmayın” diye konuştu.
Uyurgezerliği önlemek için birtakım bilgiler aktaran Uzm. Dr. Ayhan Çeri, “Çocuğun erken saatlerde uyumasına özen gösterin. Uyku öncesi çocuğun rahat uykuya dalmasını sağlayın. Bunun için çocuğa sonu mutlu biten masallar anlatabilir, dinlendirici müzikler dinletebilir veya kendiniz şarkı ya da ninni söyleyebilirsiniz. Çocuğun akşam aşırı sıvı tüketmesine izin vermeyin ve yatmadan önce tuvalete gittiğinden emin olun. Dolu bir mesane uyurgezerliği tetikleyebilir. Çocuğun akşam saatlerinde çok fazla çay ve kahve tüketmesine izin vermeyin. Çocuğun yatak odasının sessiz, düzenli olmasına ve fazla dikkat dağıtan bir görünümde olmamasına dikkat edin. Çocuk uyurken evdeki gürültü düzeyini minimuma indirin. Çocuğun uyku saatlerinin düzenli olmasına ve yeterince uykusunu almış olmasına dikkat edin” şeklinde konuştu.