Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz yıl tek taraflı olarak feshedilen ve kadına yönelik şiddet olaylarında büyük önem taşıyan İstanbul Sözleşmesi’nin 8’inci yıldönümüyle ilgili olarak CHP Kadın Kolları tüm illerde eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenledi.
“DANIŞTAY VERDİĞİ KARAR İLE ‘PADİŞAHIM ÇOK YAŞA’ DEMİŞ OLDU”
İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinden geri dönülmesi amacıyla geçtiğimiz yıldan bu zamana kadar hem partisinin genel merkezinin, hem kadın kollarının hem de sivil toplum örgütlerinin büyük mücadele verdiğini ifade eden CHP Aydın İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Özdemir, 19 Temmuz tarihinde Danıştay 10’uncu Dairesinin sözleşmenin iptaline ilişkin yapılan itiraza oy çokluğuyla ‘Red’ kararı vermesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade etti.
Başkan Özdemir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Danıştay 10. Dairesi, 19 Temmuz 2022’de İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini 2'ye karşı 3 oyla reddetti. Danıştay, bu kararıyla ‘Padişahım çok yaşa!’ demiş oldu ve hukukun üstünlüğünden değil, üstünlerin hukukundan yana tavır aldı. Danıştay savcılarının gerekçeli kararda belirttikleri hukuki argümanlar yok sayıldı. AKP döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1. Hukuk Müşaviri iken Danıştay’a atanan Lütfiye Akbulut ise bu atamanın hakkını verdi ve fesihten yana oy kullandı. Saray’ın talimatıyla alınan kararda yer alan ifadelerin aksine, ‘Türk yasaları kadınları korumak için yeterli’ değildir. Karşı oy kullanan üyelerin de altını çizdiği gibi, ‘Anayasa’nın 7’inci maddesinde yasama yetkisinin Meclis’e ait olduğu ve devredilmesinin mümkün olmadığı’ hükümleri çok nettir. Sözün kısası bu karar Anayasa’ya aykırıdır.”
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline ilişkin itiraza oy çokluğuyla ‘Red’ kararı vermesine karşın CHP’nin ve kadınların mücadelesinin devam edeceğinin altını çizen CHP’li Özdemir açıklamasının son kısmında şu sözlere yer verdi: “ Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu yok sayanlara tekrar hatırlatıyoruz: Hiç kimse Anayasa’dan üstün değildir. Hiç kimse Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden üstün değildir. Biz kadınlar, yaşam hakkımızın sizin eşitlik karşıtı karanlık zihniyetiniz tarafından elimizden alınmasına asla izin vermeyeceğiz. Tek adamın hukuksuz uygulamalarını savunanlara inat, hukukun üstünlüğünden yana tavır almaya devam edeceğiz. Yol haritamız belli: öncelikle Danıştay’ın İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na başvurarak, karara itiraz edeceğiz. İç hukuk yolları ile İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi sağlanmadığı takdirde, Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Tek adama karşı, ‘Adam Tek! Biz Çoğuz!’ şiarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz kadınlar, direniş destanı yazmaya devam edeceğiz. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Az kaldı. İktidara geldiğimizde ilk 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe sokacağız. Tüm hükümlerini uygulayarak kadına ve çocuğa yönelik şiddet ile kadın cinayetlerinin nasıl durdurulacağını göstereceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’ndan da kazanılmış haklarımızdan da asla vazgeçmiyoruz. Bu haklar bizim can simidimizdir. Haklarımızı tek tek budamaya heves edenlere, Cumhuriyetimizin kararlı savunucuları ve eşitlik mücadelesinin neferleri olarak sesleniyoruz: Haddinizi Bilin.”