Isınma sezonunun başlaması ile birlikte Aydın’da ciddi boyutlara ulaşan hava kirliğinin temel nedeninin bilinçsiz ısınma ve şehirdeki yanlış yapılaşmadan kaynaklandığı belirtildi. Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli, katı yakıt ile ısınanların daha duyarlı ve bilinçli olması gerektiğini belirterek "Adeta ısınırken hem zehirliyor hem de zehirleniyoruz" dedi.
"SOBALARI ÇÖPLÜK NİYETİNE KULLANMAYIN"
Isınma konusunda da vatandaşların bilinçli ve duyarlı olması gerektiğini ifade eden Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli, "Maalesef vatandaşlarımız sobaları, yanmaya müsait her türlü maddenin yok edildiği bir yer olarak görüyor. Bu durum gerçekten ciddi sıkıntı. Ne olur vatandaşımızı ısınırken çevreyi de düşünsün. Zaten Aydın coğrafi yapısı nedeniyle vadide kalan bir şehir olduğundan dolayı kirlilik yaşamaya çok müsait bir şehir. Eğer duyarsızlık devam ederse önümüzdeki günlerde nefes almaya zorlanacağız" dedi.
Yüksek basınç meteorolojik koşullar nedeniyle Aydın’da son zamanlarda hava kirliliğinin sıkça görüldüğünü özellikle akşam saatlerinde kalorifer ve sobaların ilk yanma saatlerine denk gelen 18:00 ile 21:00 saatleri arasında hava kirliliğinin had safhaya ulaştığını ifade eden Böcekli, "Aydın’da hava kirliliğinin en önemli nedeni fosil yakıt yani kömür tüketiminin çok fazla olmasında kaynaklanıyor. Bunun dışında özellikle merkezi ısıtma sisteminin olduğu binalarda bacalarda filtre ile bu sorun çözülebilir. Baca ve kazan temizlik ve bakımı bu sorunu bir nebze olsun azaltacaktır" dedi.
"PRİNADA YANLIŞ BİLİNEN DOĞRULAR"
Aydın’ın en önemli ürünü zeytinin çekirdeğinden yapılan ve Aydın için milli yakıt denilebilecek pirinanın da uygun şartlar taşımadan yakılmasının çevre açısında ciddi sıkıntıya neden olduğunu kaydeden Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu ’Bazı tehlikesiz atıkların geri kazanımı tebliği’ gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca prina tehlikesiz atık sınıfında değerlendirilmiştir. Buna istinaden prina üreticileri lisansa tabi tutulmuş, ancak şu anda Aydın’da hiç bir prina yakıtı üreticisinin geri kazanım lisansının olmadığını biliyorum. Prinanın yakıt olarak kullanılabilmesi için içerisinde maksimum yüzde 1,5 yağ barındırabilir. Bu şartlarda dahi örneğin 30 dairelik bir apartmanda yılda yaklaşık 120 ton pirina yakıldığı varsayıldığında sadece bu apartmanda bir ısınma sezonunda 1800 kilo yağ yakılmaktadır. Bu da ciddi bir çevre kirliliğine yol açar. Bu sorunun da çözümü için prina yakıtı da denetlenmelidir. Vatandaşlarımız da yakıt alırken mutlaka gerekli izin belgelerini görmeli ve yakarken de çevreye karşı duyarlı olmalıdır" dedi.