Adam, vatandaşı suç işlemeye teşvik ediyor...
Bu yönde açık, açık çağrıda bulunuyor...
Peki, kim bu adam!!!
Bu adam köydeki Ahmet emmi değil...
Kahvehane köşesinde zamanını öldüren Remzi amca da değil...
Söke Belediye Meydanındaki ayakkabı boyacısı Ali dayı hiç değil...
Bu adam benim anlı-şanlı vekilim...
Yani bu adam Devletin milletvekili...
...Ve bu adam, sorumluluk sahibi olması gereken bu adam, sıfatı itibariyle göbekten bağlı bulunduğu Devletin mahkemesinin aldığı yıkım kararını hiç sıkılmadan, hiçe sayıyor...
Ne uğruna!!!
2015 yılında yapılacak genel milletvekilliği seçimlerinde bir daha aday olup, TBMM’sine kapağı bir kez daha atmak uğruna.
Söke seçmenini de hazır karşısında bulmuş, bol keseden atıyor...
Kimse de, “İn o ağacın tepesinden, şimdi düşüp bir yerini kıracaksın” diyemiyor..
Cevap verin sayın vekil...
Muz cumhuriyetinde mi yaşıyoruz...
Memleketi orman kanunlarıyla mı yöneteceksiniz...
“Söke Belediyesi'ne de bu mahkeme kararının uygulanmasıyla ilgili hiç bir Devlet kurumu baskı yapmaz. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi!!!. Bu kadar basit.” derken ne demek istiyorsunuz sayın vekil anlayamadık(!!!). Biraz açar mısınız bu konuyu sayın vekil...
Açıklamanızda, “...Bu kadar basit…" diyorsunuz. Gerçekten bu kadar basit mi?
Cevap verin sayın vekil, bu soruya insanlık namına cevap verin...
Yasa, kanun tanımamazlık bu kadar basit mi???