CEBELLEZİNE…

FARUK HAKSAL

Te­kel’i Ame­ri­ka­lı­la­ra sat­tı­k…

Fi­nans­bank’ı Yu­nan­lı­lar’a...

Oyak­bank’ı Hol­lan­da­lı­lar’a;

De­niz­bank’ı Bel­çi­ka­lı­lar’a;

Tür­ki­ye Fi­nans, Ku­veyt­li­ler’e;

TEB, Fran­sız­lar’a;

Cbank’ı, İs­ra­il­li­ler’e;

MNG Bank’ı, Lüb­nan­lı­lar’a;

Al­ter­na­tif Bank’ı, Yu­nan­lı­lar’a;

Dış­bank’ı Hol­lan­da­lı­lar’a;

Şe­ker­bank’ Ka­zak­lar’a.

Ya­pı Kre­di Ban­ka­sı'nın ya­rı­sı­nı İtal­yan­lar’a;

Turk­cell'in, ya­rı­sı­nı Fin­li­ler’le­e; Rus­lar’a;

Bey­men'in, ya­rı­sı­nı Ame­ri­ka­lı­lar’a;

Ener­ji­Sa'nın, ya­rı­sı­nı Avus­tur­ya­lı­lar’a;

Ga­ran­ti Ban­ka­sı’nın, ya­rı­sı­nı Ame­ri­ka­lı­lar’a;

Ec­za­cı­ba­şı İlaç’ı, Çek­ler’e;

İzo­cam’ı, Fran­sız­lar’a;

TGRT(Fox), Ame­ri­ka­lı­lar’a;

De­mir­dö­küm’ü, Al­man­lar’a;

Dök­taş’ı, Fran­sız­lar’a… Sat­tı­k… Sa­tı­yo­ruz!..

Ve bu “sa­tış’la­rın adı­na “ö­zel­leş­tir­me” di­yo­ruz!

Bu iş­le­ri ya­pıp/eden­le­ri, ko­ta­rıp pa­ra­la­rı ce­bel­le­zi­ne eden­le­ri kut­lu­yo­ruz ve ba­şı­mı­zın ta­cı­… Ge­le­ce­ği­mi­zin ema­net­çi­si ya­pı­yo­ru­z…

Ger­çek­te bun­lar ge­le­ce­ği­mi­zin ema­net­çi­le­ri de­ğil­di­r…

Ge­le­ce­ği­mi­ze ipo­tek ko­yan­lar­dır.

Bu ül­ke­nin en de­ğer­li, en kar­lı, en ya­rar­lı ya­tı­rım­la­rı­nı ha­raç me­zat ya­ban­cı­la­ra sa­tan­lar­dı­r…

Şim­di­…

Şim­di bu ül­ke­nin de­ği­l… Bel­ki de Dün­ya’nın gör­me­di­ği, ye­min­ler et­sek iman ede­me­ye­ce­ği, baş­ka, tu­haf, ga­rip ve ka­bul­le­nil­me­si güç bir “sa­tı­ş” tez­gâ­hın­dan söz ede­ce­ği­z…

Bu ina­nı­la­ma­ya­cak ka­dar cid­di­… Haz­me­di­le­me­ye­cek ka­dar bü­yük bir “sa­tı­ş”­tı­r…

Sa­pı­na ka­dar bat­sa, di­bi­ni as­la bu­la­ma­ya­cak ka­dar uzun ve siv­ri bir ka­zık­tı­r…

Bu ül­ke, Dün­ya’nın en zen­gin ve ve­rim­li bor ma­de­ni ya­tak­la­rı­na sa­hip­tir.

Tür­ki­ye top­rak­la­rın­da bu­lu­nan bu zen­gin­li­ğin de­ğe­ri yak­la­şık ola­rak, 9 TRİL­YON DO­LAR ola­rak he­sap­lan­mak­ta­dı­r…

Evet, yan­lış duy­ma­dı­nız, mil­yon de­ğil, mil­yar de­ği­l… TRİL­YON Do­lar’dır bu var­lı­ğın de­ğe­ri.

İş­te bu ola­ğa­nüs­tü zen­gin­lik de şim­di­ler­de sa­tı­şa çı­kar­tı­lı­yo­r… Ve sa­tı­şın iha­le be­de­li [lüt­fen sı­kı du­ru­nuz] sa­de­ce ve sa­de­ce­… yal­nız 40 mil­yon Do­lar­dı­r…

İş­te yü­rü­tü­len tüm si­ya­si çe­kiş­me­le­rin, kol­tuk ko­va­la­ma­ca­la­rın, atı­lan ça­mur­la­rın ve ye­ni­len halt­la­rın ne­de­ni bu nok­ta­nın için­de giz­li­di­r…

Bi­ri­le­ri­nin he­de­fi, bu bü­yük ır­ma­ğın ba­şı­na otu­ra­bil­mek­tir!..

Su­yun ba­şı­na otu­ru­la­cak ki, 9 tril­yon Do­lar ile, 40 mil­yon Do­lar ara­sın­da­ki o mu­az­zam fark üze­rin­de ta­sar­ruf edi­le­bil­sin!..

Pa­zar­lık ya­pı­la­bil­sin, sa­tış be­de­li, hop otur­tu­lup, hop kal­dı­rı­la­bil­sin!..

İş­te sür­dü­rü­len bit­mek tü­ken­mek bil­me­yen kav­ga­la­rın “hik­me­ti vü­cu­du” bu­dur!..

Siz ce­bel­li­zi­ne ne­dir bi­lir mi­si­niz?..

Duy­muş­su­nuz­dur, duy­muş­su­nuz­du­r…

Ye­ni ku­şak bu öz­lü sö­zü, “koy se­pe­te,” ola­rak an­lar, oy­sa de­ğil­di­r…

Doğ­ru ta­nım aşa­ğı­da­ki gi­bi­dir. Lüt­fen not edi­niz:

Ül­ke­miz­de­ki si­ya­se­tin di­ba­ce­si­ne ce­bel­le­zi­ne de­ni­r…

An­la­ya­bi­li­yor mu­su­nuz?

Hay­di an­la­ya­bil­di­niz di­ye­lim, haz­me­dip, üs­tü­ne bir acı kah­ve içe­bi­li­yor mu­su­nuz?..

Ha­yır mı?..

O za­man ne di­ye otur­du­ğu­nuz yer­de ha­la pi­nek­li­yor­su­nuz?..