Bütçe açıkları azalırken

E. TURGUT TEKİN

Benim çocukluğumdan beri "Bütçe Acığı" konusu yazılır ve konuşulur. Her ne hikmetse bütçe hep açık verir. Açığı kapatmak, denk bütçe yapmak Türkiye'nin en önemli hedeflerinden biri. Ama ne yazık ki, bu hayale bir türlü ulaşılamıyor.

 

Nitekim Başbakan Erdoğan da bundan yakınıyor ve "Hedefimiz denk bütçedir" diyor. Hepimizin temennisi bu değil mi?

 

Sayın Erdoğan, 2006 yılı bütçe performansı ve son ekonomik gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenleyerek, bütün ekonomik göstergelerin hükümetin yüzünü ağarttığını söyledi. Devraldıklarında 40.1 milyar dolar olan bütçe açığı, 2006 yılında 3.9 milyar YTL'ye inmiş. Hedef ise denk bütçe. Erdoğan özetle; Türkiye 1994, 2000 ve 2001 yıllarında çok ağır krizler yaşadı. Bu krizlerin patlamasının tek nedeni mali disiplinsizliklerdi. 2002 yılında GSMH oranı açısından bütçe açığının payı yüzde 18.8, kamu net borç stokunun payının yüzde 78.4, kamu kesiminin borçlanma gereğinin payı ise yüzde 12.6 olduğu ve bu rakamların trajik boyutlarda bulunduğunu ifade etti.

 

Bir ülkede denk bütçe, ideal ve özlenen bütçedir. Politikacılar, bütçe gelirlerini hovardaca savurmazlarsa, Erbakan gibi her gittikleri yerlerde temeller atmazlarsa, ayaklarını yorganlarına göre uzatırlarsa, bir de bilim  adamlarının uyarılarına uyarlarsa denk bütçe hiçte hayal olmaz. Kemal Derviş bir toplantısında özet olarak; "Alınan kararlara uyduğumuz takdirde 8 yıl bonra denk bütçeyi yakalarız" demişti. Bu hükümet para fonu önerilerine ve mali disipline uyarak, amaçlanan hedeflere adım adım yaklaştı. Sayın Başbakan'ı bu başarısından dolayı kutlarım. Hele bazı yasaların uygulanmasına veto engeli olmasaydı, Türkiye borç ve faiz zincirini kırıp, daha çağdaş, daha refah bir ülke olacaktı. Ama ne yazık ki bazı politik görüşler, ülke çıkarlarına zarar veriyor. Buna rağmen, Türkiye adım adım çağı yakalama çabasında ilerliyor. Hedef denk bütçe.