Gerçek Gazetesi
Söke Ziraat Odası Başkanı Kemal Kocabaş 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Kocabaş, açıklamasında çiftçilerin gününü kutladı, sorunlarına değindi. Buruk bir kutlama yaptıklarını ifade eden Kocabaş, şunları söyledi, “14 Mayıs Dünya Çiftçiler günü kutlama etkinlikleri vesilesiyle tarımda üreticilerin sorunlarını dile getirmek istiyorum. Bilindiği gibi 14 mayıs 1946 Uluslar arası Tarım üreticileri Federasyon’unun kuruluş tarihidir. Üst örgütümüz Türkiye Ziraat Odaları Birliği bu kuruluşun üyesidir. Tarım üreticileri Federasyonu’nun kuruluş günü olan 14 mayıs yalnız bizde değil, kuruluşa üye bütün ülkelerde Dünya çiftçiler günü olarak kutlanmaktadır. 2015 yılı Dünya çiftçiler gününü kutlarken, Tarımın önemini bir kez daha anımsatmak isterim. Tarım, ekonomik ve sosyal nitelikleri nedeniyle vazgeçilmez ve ihmal edilemez, olmazsa olmaz bir sektördür.
Dünya üzerinde milyonlarca insanın açlıkla mücadele ettiği, kuraklık, kısa sürede ani ve aşırı yağan yağışlar, mevsim özelliklerinin yer değiştirmesi, tabii afetler gibi küresel iklim değişiklikleri göz önünde bulundurulduğunda tarımsal üretimin ne kadar önemli hale geldiği ortadadır. Cumhuriyet döneminden sonra, uzun yılar ulusal kalkınmanın temeli olduğu, geniş istihdam alanı yaratması beslenme ihtiyacını karşılaması sanayiye hammadde sağlaması, gibi özellikleri nedeniyle tarımın önemi kabul edilmiş ve her dönemde desteklenmeye çalışılmıştır. Ancak hiçbir dönemde tarımın ve onun temel öğesi olan çiftçinin sorunları tam olarak çözülememiş, çözülemeyen sorunlar taşınarak günümüze kadar gelmiştir. Günümüzde, Tarıma bakışta üreticinin ihtiyacına cevap verecek gerekli desteklemeyi temel alan, aracıyı dışlayan ithalat kapılarını sımsıkı kapatarak kendi üretimini özendirecek tedbirler çeşitliliğine kavuşan bir modele ulaşılmaması nedeniyle uygulamaya konulan çözümler yetersiz kalmıştır. 2006’ da çıkarılan tarım yasasındaki tarımsal desteklemelere bütçeden ayrılan payın gayri safi milli hasılanın %1’inden az olamaz. Maddesi, aradan 9 yıl geçmesine rağmen öngörülen %1’lik desteğe ulaşılamaması üreticiye yaklaşımın ciddiyetine gölge düşürmüştür. Bütüncül olmayan bir bakış açısı olmadan sorunların çözülemeyeceği gerçeğinin altını çizmek isterim. Son 25 yıla baktığımızda tarımdaki yapısal sorunların çözülmemesi nedeniyle 27 milyon hektar ekilebilir tarım alanımız, 23 milyon hektara düşmüştür. Şimdi durup yeniden bir değerlendirme yapmak zorundayız. Tarımın, kronikleşen yapısal sorunlarının en başında tarımsal desteklemelerin yetersizliği gelmektedir. Yapılan sınırlı düzeltmelerin de yetersizliği ortadadır. Girdi fiyatlarının hızlı yükselişi ve KDV, ÖTV gibi vergilerin ağır yükünü artık üretici taşıyamamaktadır. Ürün maliyet hesaplarımıza dayalı olarak istediğimiz pamuktaki 75 kuruş, zeytinyağındaki 1 tl’lik prim talebimizin hala karşılanmaması çiftçimizi üzüyor. Burada şunu söylemek isterim; pamuk priminden %4 olarak kesilen stopaj haksızdır, mesnetsizdir. Şöyle ki; pamuk destekleme primi ürün satışından değil üreticinin üretimini desteklemek için, bir anlamda teşvik için yapılmaktadır.
Önceki yıllarda %2 olarak kesilen, geçen yıl %4 ve bu yılda %4 olacağını duyum aldığımız bu haksız kesinti bizim için yeni ÖTV ve KDV gibi bir vergilendirmedir. Bu stopaj kesintisinin tümüyle kaldırılmasını, pamuk destekleme priminden şimdiye kadar kesilen tüm stopaj kesintilerinin geri verilmesini ısrarla beklemekteyiz. Yine bölgemizi ilgilendiren toplulaştırma çalışmalarının başladığı Karaatlı’dan Nalbantlar’a kadar uzanan bölgede yaklaşık 10 bin dönüm arazide aşırı yağan yağışlar nedeniylede ekim yapılamamıştır. Bu bölgenin 2090 sayılı tabii afetler kapsamına alınmasını istedik. Eğer çiftçimizin durumumu bu kapsama girmiyorsa Başbakanlık afet fonu kapsamında değerlendirilerek zararların tazmini yoluna gidilmesi, mağduriyeti kısmen de olsa giderebilir. Bu düşüncelerle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü biraz buruk da olsa umudumuzu koruyarak kutluyoruz”
(Basın Bürosu)