Gerçek Gazetesi
Milliyetçi Hareket Partisi Söke İlçe Başkanı Metin Mutafoğlu, yaptığı açıklamada Türkiye'nin AKP'nin eliyle uçuruma doğru sürüklendiği söyledi. Yaşanan gelişmelerin birer taktik oyunu olduğunu sözlerine ekleyen Mutafoğlu, endişelerin arttığını ve "nereye gidiyoruz" sorusunun gündeme geldiğini belirterek şöyle devam etti, "Hükümet ve sayın bakan yarı doğru yarı aksak gidiyordu. Gerçek yüzleri yanılgıları fazla belli olmuyordu. Şu sıralar önce Kürt açılımı sonra Demokratik açılımı daha sonrada Milli Birlik dedikleri açılım, Ortadoğu ve Balkanlardaki Asya ve Güney Asya"daki Yahudi istekleri batı emperyalistlerinin ve hatta Rus Çin emperyalistlerin ortak girişimidir. Zira olaylara bakalım birinci amaç Mezopotamya dahil bu bölgelerde petrol başta yer altı kaynaklarına ve verimli topraklara sahip olma isteği ve faaliyet vardır.
İkincisi gelişen devlet arası münasebetler ideolojik gelişmeler örneğin 1992 de 16 devletin Sovyetler birliğinden bağımsızlığını alması, buna bağlı olarak Türkiye ve Türk devletlerinin birlik ve gelişiminden rahatsız olan emperyalist malum devletler içimizde terör bölücülük, katliam, sindirme ile PKK ve DTP "yi desteklediler. Şimdi kapalı kapılar ardında pazarlıklarla kendilerine çanak tutan Sayın Erdoğan"la gelen teröristlerin bayram gibi karşılamaları, şehit ailelerini, gazileri ve vatandaşlarımızı derinden üzmüştür, ayrıca PKK ve DTP"nin bir isteği Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarının durdurulmasıdır. İyi bilelim ki bu bir hain oyundur gerçek modern silahlı militanları kamplarında yani çözülmüş değiller. Yalnız taktikleri ayrı devlet kurma amacına ulaşmak için anayasayı değiştirmek istemeleridir. Demokrasi rolü ile yumuşak iniş yapıp engelleri safha safha kaldırmak Türkiye ve Türk devletlerinin güçlenmesini önlemektir. Aman dikkatli olalım. Zira gelenler pişman değiliz diyebiliyorlar.
BUNUN NERESİ PİŞMANLIK?
Türkiye AKP eliyle bir uçuruma doğru sürükleniyor. Bunun bir ihanet projesi olduğunu, AKP ve PKK"nın işbirliği ile hayata geçirildiği net biçimde ortaya çıkmıştır. Şehitliklerde basın açıklaması yapılmasının niye yasaklandığı şimdi daha iyi anlaşılıyor. Bütün bunlar önceden planlandığı görülüyor. Şehit yakınına konuşma izni bile yok, ama teröriste her şey serbest. Birde utanmadan çıkıp, bunun pişmanlık yasasından faydalanmak olduğunu söylüyorlar. Bunun neresi pişmanlık?
Adamlar terörist kıyafetleri ile terörist söylemleri ile geldiler. İmralı canisinin talimatını yerine getirdiklerini ilan ettiler. Onlar törenlerle karşılanırken, dağdaki arkadaşları karakollara saldırmaya, mayın döşemeye, Türk askerinin arkadan vurmaya devam ediyor.
PKK'lı OLMAK SUÇ DEĞİL!
Bu projenin AKP ile PKK arasında planlanarak yürütüldüğünü gösteren en önemli ve en vahim kanıt yargının da bu işe alet edilmiş olmasıdır. Cumhuriyet savcıları ve Hakimleri teröristlerin ayağına taşınarak ve onların durumuna uygun mahkemeler kurulmuştur. Bu tedbirlerin önceden alındığı açığa çıkmıştır. Anayasa ve kanunlarımıza göre bir siyasi müdahale olmadan böyle bir hukuk sisteminin işlemesi asla mümkün değildir. Teröristler bu mahkemelerde şov yapma ve açıkça suç işlemelerine rağmen görmezden gelinmiştir. Bu mahkeme sonucunda PKK"lı olmak örgütün üyesi ve elemanı olmak suç olmaktan çıkmıştır. Yakında bir kanun düzenlemesi yaparak, bunlardan özür de dilenirse kimse şaşırmasın.
ENDİŞELER ARTIYOR
Bu millet 25 yıldır bu ihaneti, bu alçaklığı seyrediyor. Türk devleti üstesinden gelir diye sabırla bekliyor. Evladını şehit veriyor, vatan sağolsun diyor. Bütün gayretlere, bütün kışkırtmalara, bütün provokasyonlara rağmen birbirini kucaklayıp bütünlüğünden zerre kadar taviz vermiyor. Ancak, devlet adına hareket edenler de bu işin içinde olursa durum değişir.
Milletin sabrının da bir noktası var. Endişeler artmıştır ve herkes nereye gidiyoruz? sorusunu sormaya başlamıştır. Şehit yakınlarının isyanı, bütün Türk milletini derinden sarsmıştır. Herkes, ama özellikle de hükümet edenler artık akıllarını başlarına almalıdırlar. Bu milletin sabrı daha fazla zorlanmamalıdır. Bu ülke sahipsiz değildir. Biz Türk milletine sonuna kadar sabır ve itidal tavsiye ediyoruz. Demokrasi içinde her şeyin çözümü vardır. Günü gelince bütün bu ihanetlerin hesabı da mutlaka sorulur"
Bunun neresi pişmanlık?
Bunun neresi pişmanlık?
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.