BU TELAŞ VE PANİK NEDEN?

Sit alanındaki ev Söke'nin gündemindeki yerini koruyor.

Gerçek Gazetesi / Durmuş TUNA

Kemalpaşa Mahallesi Ömer Koyuncuoğlu Caddesinde, 2. derece sit alanı bölgesinde ve çay üstü otoparkın yanında bulunan bahçeli ev Söke'nin gündemindeki yerini koruyor. Bir çok işletmecinin yıllardır kiralama veya satınalma yoluyla sahibi olmayı arzuladığı sit alanındaki evin kimler tarafından kiralandığını sorguladığımız haberimiz ses getirdi. 

Yaptığımız araştırmada, mal sahibi iki kız kardeşten 10 yıllığına kiralanan evin sit alanında olmasına rağmen üç ay gibi kısa sürede Anıtlar Yüksek Kurulundan izin alınarak tadilata başlandığını belirtmiştik. Haberi yaparken de "Bu kiralamanın arkasında kimler var?" sorusunu gündeme getirmiştik. Çünkü bu haberle ilgili gazetemize gelen ihbarlarda çeşitli iddialar vardı. İddiaları da göz önünde bulundurup, konuyu araştırmıştık. Bu bağlamda da evin bulunduğu yere giderek, evi kiralayan kişi olduğunu öğrendiğimiz Aydın Oglago ile görüşştük. İddiaları kendisine sorup, cevaplarını da alıp haber yapmıştık. Aydın Oglago ile haber yayınlandıktan sonra da yüzyüze görüşmüştük. Sit alanındaki evin tadilat çalışmasında tarihi dokusuna zarar verildiği yönündeki duyumlarımızı da kendisiyle paylaşmıştık. Bu konuda da araştırma yaptığımızı ve haber yapacağımızı belirtmiştik. 

Buna rağmen Aydın Oglago bizim dışımızdaki bir yerel gazeteye açıklamalar yaparak konuyu saptırdığı görülmüştür. Aydın Oglago, "Gerçek Gazetesi’nde hiç araştırılmadan, bilgi sahibi olunmadan çıkan haber niteliği taşımayan bir yazıya istinaden kamuoyunu aydınlatmak üzere bu açıklamayı yapıyorum." şeklinde bir ifade kullanmıştır.

Aydın Oglago'nun sipariş ve panik halde yaptığı anlaşılan açıklama gerçekleri yansıtmamaktadır. Haberde hem Aydın Oglago'nun açıklamalarına hem de gizli ortağı olduğu iddia edilen Hüseyin Batir'in açıklamalarına yer verilmiştir. Diğer gizli ortak olduğu iddia edilen Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran da cep telefonundan aranmış ancak telefonunu açmadığı ve dönüş yapmadığı için görüşme imkanı sağlanamamıştır. Haberde bu da belirtilmiştir. 

Aydın Oglago ve Hüseyin Batir ile ilk gün yani haber yayınlanmadan saatler önce yaptığımız görüşmelerde çelişkili açıklamalarda bulunulmuş ve bunu da haberde belirtmiştik. 1 Aralık 215 tarihli haberimizde, "...Adı ortaklar arasında geçen Hüseyin Batir'e ulaşan muhabirimizin, "Henüz kiralama aşamasındayız. Oğlum ve avukat bir arkadaşı kafeterya yapmayı düşünüyorlar. Kesin bir şey yok" şeklinde aldığı cevap ise şüphe uyandırdı. Çünkü ortaklar arasında adı geçen ve evde tadilat işlerini yürüten kişiyle yaptığımız görüşmede önce kiralamanın Hüseyin Batir ile bir alakasının olmadığını söylemesi sonrasında da "Hüseyin Batir'in oğlu ile ortağız" demesi çelişki yarattı. Bu kişi Batir'in iddia ettiği gibi avukat değil, Söke'deki bir bankadan emekli olmuş Aydın isimli bir şahıstı.

Henüz kiralama işlemi yapılmadığı iddia edilen evde inşaat işçilerinin yıkım işlerine başlamış olması ise ayrıca kafa karıştırdı.

Konuyla ilgili olarak kendisine ulaşmaya çalışğımız Başkan Toyran telefonlara cevap veremediği için açıklamalarına yer veremedik." ifadelerine yer vermiştik.

Araştırmaya dayalı haberimize rağmen, Aydın Oglago'nun araştırmadan haber yapıldığını belirtmesi mesnetsiz ve yakışıksızdır.

Bugün yaptığımız araştırmada da sit alanındaki evin tarihi dokusuna uygun olarak yapılmadığı duyumunu sorguladık. Burası için ilk anlaşılan mimar ile görüştük ve işten çekilme nedenini sorduk. Mal sahibinin sonradan yaptığı ilavelerin bulunduğunu belirtti ve "Bu yapı kesinlikle dokusuna uygun hale getirilmesi gerekiyor. Hatta Doğanbey evlerinin restorasyonunda görev almış kişilerle bu restorasyonda çalışmayı düşündüm. Bu kişileri buldum ama günlük yevmiyeleri 120 TL. olduğu için bu önerim kabul edilmedi. İşin ehli olan kişilerle çalışma prensibim gereğince de işi kabul etmedim." dedi.

Basın kuruluşlarına yaptığı açıklamalarda da çelişkili ifadelerini sürdürdüğü görülen Aydın Oglago'nun, "…Şuan kimseyle ortaklığımız yok…" demesi dikkat çekti. Açıklamasının devamında ise "benim" yerine, "…Bizim kiraladığımız bu yapı…" şeklinde çoğul bir ifade kullandığı görüldü.

İlk görüşmemizde Hüseyin Batir'in kendisiyle değil ama oğlu ile ortak olduğunu belirten Aydın Oglago'nun basına yaptığı açıklamasında ise, "…Mali Hizmetler Müdürü Hüseyin Batir, yıllardır tanıdığım bir arkadaşım onun oğlu 19 yaşında reşit olan biri, benim onunla şu an her hangi bir ortaklığım yok…" dediği görüldü.

O zaman soruyoruz???

Daha önce Söke Belediyesinde belediye başkan yardımcılığı görevinde de bulunan ve şimdi ise Kuşudası Belediyesinde görevli Y.E. isimli kişi ilk anlaşğınız mimarın babasını arayıp bu işi alması için neden aracı olmuştur?

Y.E. bu işin yakın arkadaşı olan Hüseyin Batir'in de ortak olduğu bir iş olduğunu söyleme gereğini neden duymuştur?

Y.E. isimli kişiyi şimdi bile tanımadığınız halde sizin için neden aracı olmuştur?

Restorasyon tarihi dokuya uygun kalınarak mı yapılmaktadır?

Restorasyon için anlaşğınız firma işin ehli midir?

Söke Belediyesi'nin kurslarına katılarak belge alan ve bu işi yapabilecek deneyime sahip kişilerle mi anlaştınız?

Restorasyon işi için maliyetleri göz önünde bulundurarak ucus işçiye mi yönelindi?

İnanıyoruz ki; Söke halkı kadar Anıtlar Yüksek Kurulu da bu soruların cevabını merak ediyordur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GENEL Haberleri