Biz basın mensupları günlerdir yazıyoruz, siz kamuoyu da günlerdir konuşuyorsunuz.
Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran’a, kendi partilileri tarafından genişletilmiş toplantıda saldırı gerçekleştirileceği konusu taraflı tarafsız herkesin dikkatini çekmekte.
İster ihbar deyin, ister iddia deyin, ister iftira deyin ama birşey deyin!
Başkan Toyran ve CHP Söke İlçe Başkanı Hüseyin Gündüz gibi, hiç bir şey dememezlik yapmayın.
Sadece CHP’de değil, diğer partiler tarafından da merakla beklenen açıklama bir türlü yapılamıyor.
CHP Örgütünün Söke’deki en yetkili kişisi Hüseyin Gündüz dışında herkes konuştu. CHP’de önceki dönemlerde Söke İlçe başkanlığı yapmış isimlerle görüştüm ve konu hakkında görüşlerini aldım.
Erkan Polat, Hatice Kurban, Melda Keskin, Hüseyin Akkaya, Murat Alagöz CHP’nin eski ilçe başkanlarıydı ve alçak iddia hakkında tepkilerini dile getirdiler.
Önceki dönemlerin ilçe başkanları, iftiraya tepkilerinin yanısıra ihbarı yapan kişinin kimliğinin açıklanması gerektiği yönünde görüş belirttiler.
Alkolik, sapık, promilci bir ihbarcıdan bahsediliyor.
Bu kişi ihbarı; Söke Belediyesi Basın Bürosu çalışanı Ali Sarayköylü’ye iletmiş, deniliyor.
Bu kişinin kimliği neden Söke kamuoyu ile ve de en önemlisi CHP Söke İlçe Örgütünün kayıtlı üyeleriyle paylaşılmıyor?
Söke kamuoyunu geçtik ama CHP Söke İlçe Örgütünün bu ihbarcıyı bilmeye hakkı var.
Kollandığı ve gözetildiği anlaşılan ihbarcı kişi; 3500 CHP üyesini zan altında bırakmıştır.
Bu nedenle de CHP’li üyeler bu ihbarcı kişinin açık kimliğini öğrenmeyi hak ediyorlar.
Önceki dönemlerde ilçe başkanlığı yapmış olan Erkan Polat, Hatice Kurban, Melda Keskin, Hüseyin Akkaya, Murat Alagöz konunun araştırılması gerektiği ve altından ne gibi bir çapan oğlu çıkacağının görülmesi gerektiğini belirttiler.
Haksız da sayılmazlar...
Türkiye genelinde, CHP mensuplarına yönelik bir çok saldırı gerçekleşti.
Bu saldırılar, “Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran’a, kendi partilileri tarafından genişletilmiş toplantıda fiziki kalkışma gerçekleştirilecek” ihbarı sonrasında meydana gelmiş olması da önem taşıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a silahlı saldırı bu ihbardan bir kaç gün sonra ve burnumuzun dibinde yani Aydın’da yapıldı.
Bu ihbarcı kişi ve işbirlikçileri iddiayı üfürmedilerse, böylesi bir rastlantı araştırılması gerekir.
Şimdi gelelim, bu ihbarda ne amaçlanmış olabilir? sorumuzun ce vabını bulmaya...
Başkan Toyran’ın birilerini koruduğu ortada!
Duyumlarıma göre; Söke Belediyesi’nde konu hakkında bilgi sahibi olanlar sıkı sıkı tembihlenmişler ve ihbarcı kişinin kimliğinin açıklanmaması konusunda uyarılmışlar!
Uyarının çok sıkı ve sert olduğu bilgisine ulaştım!
Bu durumda şu sonuç çıkıyor.
İhbar, iddia, iftira her ne derseniz deyin, alçakça hazırlanmış bu kumpas, Başkan Toyran’a yakın kişilerce plânlanmış gibi gözüküyor.
CHP üyelerini zan altında bırakacak türde bir alçaklığa imza atıldığı için de ihbarcının kimliği açıklanamıyor.
İhbar Başkan Toyran'a ulaştırıldığında, endişelendiği ve kısa bir süreliğine de olsa toplantıya katılmama yönünde tavır aldığı bilgisi de var!
Bu duyumlar çok vahim bilgiler!
Başkan Toyran’ın, toplantıya katılmama karından sağduyu sahibi partililerin uyarılarıyla geri adım attığı bilgisi de rahatsız edicidir!
Bu davranış bile CHP üyelerine sürülmüş kara bir lekedir.
Bu yaşanan bir ayıptır!
CHP Söke İlçe Örgütü için koskoca bir ayıptır!
Başkan Toyran’ın CHP Söke İlçe Örgütünü bu ayıptan kurtarması gerekiyor.
Israrla bu yapılamıyorsa da, alçak ihbarda ne amaçlandığı bellidir...