(DURMUŞ TUNA)
Oğlum, şeklinde hitap ettiler…
Pamuk Prenses ve 7 Cüceler, benzetmesi yaptılar…
Birileri tarafından nemalandığımı ve bu yüzden “SÖKE TARİŞ’in kötü yönetildiğini” yazdığımı kürsüden dile getirdiler…
İftira atmalarına ve hakaret etmelerine şaşırmadım.
Bir kişiden 1 kuruş aldığımı görmeden konuşanlar da benim gözümde Ali Baba’nın 40 Haramilerinden farksızdır.
Benim düsturumda, Harami olmaktansa Pamuk Prenses olmak yeğdir…
Yazdıklarımdan kaynaklı değilse de akşamdan kalma olmalarından mı bilmem ama her ikisinin de yüzü pancar gibiydi.
Kızmaları ve çok sinirlenmeleri normaldir..!
İsmail Özer başkanlığındaki ve M. Beliğ Azbazdar komutlu Söke TARİŞ Yönetiminin yanlış icraatlarını herkesin görmesini sağladım.
Neler mi yazdım..?!
Başka kooperatifler ortaklarına faizsiz ayni yardımlar yaparken; bunların %30 faiz uyguladıklarını…
Azbazdar İzmir Pamuk Birliği Başkanıyken; paha biçilmez arsaları bedavaya elden çıkardıklarını ve sonra da geri almak için dava açtıklarını, geri alamayacaklarını bile bile açtıkları davaları kaybedince de hem kendi hem de karşı taraf avukatlarına ödemek zorunda kaldıkları vekalet ücretleri nedeniyle kurumu büyük zarara uğrattıklarını…
Söke’deki 105 dönüm arsayı 9 sene önce 780 bin liraya sattıklarını ve şimdi de 42 dönümünü 20 milyon (trilyon) TL. ödeyerek almaya çalıştıklarını…
SÖKE TARİŞ ORTAĞININ ALTIN DEĞERİNDEKİ ARSASINI KELEPİR FİYATA SÖKE OSB YÖNETİMİNE İADE ETMEYE ÇALIŞTIKLARINI günlerce yazdım da yazdım!
İsmail Özer efendi; sahibi olduğum "gazete müsveddesi" benzetmesi yaptığı Gerçek Gazetesinden "fıldır fıldır" yazdığımı söyledi.
Evet İsmail Özer!
Senin değiminle "fıldır fıldır" iş bilmezliğinizi yazdım.
...Ve siz fıldır fıldır yazdıklarımın hiç birisini yalanlayamadınız!
Bana ve beni desteklediğini iddia ettiğiniz abilerime tokat attığınız söyleminizin de ne kadar yanlış olduğunu zaman gösterecektir.
Sizler dünkü genel kurulda aldığınız kararlarla Söke TARİŞ'in ortaklarına TOKAT attınız.
Binlerce ortağı bulunın Söke TARİŞ'in hayati önem taşıyan genel kuruluna ancak 100 kişi getirebildiniz.
Bu ayıpla yaşayın...
Bu da gösteriyor ki; Söke TARİŞ Ortağı size güvenmediği için pamuk vermiyor ve genel kurula gelme gereği bile duymuyor.
Söke TARİŞ Ortaklarının size güveni kalmadığı için Kooperatife pamuk vermediğini itiraf eden de Divan Başkanı Azbazdar oldu.
"Mehmet Koyuncu siz önce Söke TARİŞ'e yani bize güvenin! Hem pamuğunuzu Söke TARİŞ'e vermiyorsunuz hem de genel kurulda konuşma hakkı istiyorsunuz. Uzatmayın..." dedi.
Bu sözler tarihi bir itiraf olarak kayıtlara geçmiştir...
Söz almak isteyen Mehmet Koyuncu'nun konuşmasına izin vermediniz ve elinden mikrofonu aldınız. Mehmet Koyuncu ile aynı konumdaki Yaşar Serçin'e mikrofon verildi ve teşekkür etmesine kadar geçen zamanda konuşma yapmasına müdahale edilmedi.
Bu ayıpta size yeter!
Dün bu yazdıklarımın hiç birisini yalanlayamadıkları gibi; Söke OSB’deki 25 dönüm (25 bin m2) arsasının iadesi kararını da genel kuruldan geçirdiler.
Söke OSB’de yer yok efendiler…
Söke OSB Yönetimi; yeni alan oluşturma ve arsa satışı peşinde.
Söke OSB Yönetimi bugüne kadar arsaları dönümü 45 TL’den sattı.
Söke TARİŞ arsası için kaç liradan iade işlemi yapılacak hep birlikte göreceğiz.
Söke OSB Yönetimi; yeni oluşturacağı ve satışa sunulacak arsaların dönümünü yaklaşık 125 TL’den satmayı hesaplıyorlar.
Durum böyleyken; İsmail Özer’in başkanı olduğu Söke TARİŞ nasıl oldu da ALTIN DEĞERİMDEKİ ARSASINDAN bir çırpıda vaz geçti?
25 dönümlük arsanın Söke OSB’ye iadesi kabul edilir bir icraat değil.
Satın almak istenen 42 dönümlük çırçır fabrikası arsası ile Söke TARİŞ ORTAĞININ öz malı olan Söke OSB’deki arsa kıyas bile edilemez.
Bakalım geri iadeden kaynaklı ödeme kelepir fiyatına yani 45 TL.’den mi yoksa 125 TL.’den mi yapılacak?
Geri iade edilecek bu arsa kime ve kaç TL’den verilecek?
Ya da kime verildi?
Dilerim; 1 milyon 260 Bin Dolar karşılığı 7 milyon (trilyon) TL.’den almaya çalıştıkları ancak benim yazılarım sonrasında 3 milyon 300 Bin TL.’ye alınan makinalarda olduğu gibi; Söke TARİŞ’e iade edilecek para dönümü 125 TL.’den hesaplanarak iade edilir.
HANİ; o makinaların da değeri 1 MİLYON 260 BİN DOLAR İDİ..?
Çırçır fabrikası alımı konusunun üzerine gittim ve Söke TARİŞ Yön. Krl. Bşk. İsmail Özer ile bir kez telefonla, bir kez de makamında yüz yüze yaptığımız görüşmede bana şöyle demişti:
"Satın alacağımız fabrikanın içerisinde 1 milyon 260 bin Dolar değerinde makina var ve 7 milyon TL.'ye eşdeğer. Makinalar lizingle alınmış ve faturaları mevcut."
(Makamdaki görüşmeye Yılmaz Ölmez'de şahit olmuştur)
Ben de bu saçma sapan savunma üzerine demiştim ki;
"O makinalar ikinci el statüsünde işlem görmeli. Sıfır makina statüsünde işlem yapamazsınız. Bu işleri bilmelisiniz. Ayrıca bugün bile aynı makinaları, aynı şirket sıfır kurulum 1 milyon Dolar fiyat veriyor. Hem de verilen fiyat pazarlığa açık"
O anda makama çırçır fabrikasının sahibi geldi ve ona da aynı şekilde söyledim ve Makinalarının değerinin 1 milyon 260 Bin Dolar olamayacağını konusunda karşılıklı tartıştık.
(Yılmaz Ölmez o anda da makam odasındaydı)
Dünkü genel kurulda konuşma yapan Azbazdar; aynı makinaların 1 milyon 400 Bin Dolar ile 1 milyon 500 Bin Dolar arasında kurulabileceğini söyledi.
Doğru bilgi değil.
Doğru bilgi 1 milyon Dolar ve pazarlığa açık!
Bu konunun üzerine gittiğim için ne oldu biliyor musunuz..!?
O makinaların KDV dahil 3 milyon 300 Bin TL bedelle satın alınması kooperatif ortaklarının oy birliği ile kabul edildi.
Dolar Kuru bugün için 5,83 TL ve 1 Milyon 260 Bin Dolar karşılığı 7 milyon 345 Bin TL. yapar. Hesap ortada ve makinaların alımından 4 milyon TL. tasarruf yapıldı.
Bilmem anlatabildim mi..!?