Boşuna kıvırtmıyor

E. TURGUT TEKİN

 

Bizim Söke’de Turizm Danışma Bürosu olmadığı için, bu görevi fahri olarak ben yapıyorum.      

 

Değirmen Caddesi, otogar ile kent merkezi arasında bir köprü gibidir. Boş zamanlarımda kızıma ait olan kitap-kırtasiye dükkanında oturuyor, hem ona yardım ediyor, hem yazılarımı yazıyor ve hemde İl Turizm Müdürlüğü’nden aldığım tanıtım broşürlerini yabancılara veriyorum. Bazen de bizim yerli turistlere veriyorum.

 

15 Ağustos 2007 Çarşamba günü garip birşey oldu. Ankaralı bir çift bana uğradı. Oturdular, çay içtikten sonra:

 

- Hocam biz “NYSA” harabelerine gideceğiz. En kısa yoldan nasıl gideriz? Onlara dedim ki:

 

, Denizli ve Nazilli yoluyla mı, yoksa İzmir yoluyla mı geldiniz?  Onlarda:

 

- Denizli, Nazilli, Aydın yoluyla geldik. Niye sordun ki?

 

- Şunun için, NZSA Sultanhisar’da. Yani yolunuz üzerinde idi. Keşke buraya gelmeden önce Sultanhisar’a sorsaydınız. Adam eşinin yüzüne sert sert bakmaya başlayınca, bayan:

 

- Bana niye ters ters bakıyorsun. Haritada, Söke’den sonra Didim yolunun solunda gösterilmiş. Ben de Söke’ye gidince orada sorarız dedim. Çantasından bir harita çıkardı. Haritanın kapağında “T.C. Aydın Valiliği , İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü , 2005 AYDIN” yazıyor. Aynı haritadan bizde de var. Haritaya göre bayan haklı, çünkü bizim Avşar Köyü yakınında bugün “Avşar Kalesi” adıyla anılan eski Myus Antik Kenti harabeleri vardır. Bu harabelerden de sadece bir kaleden kalıntılar görülür. Turistler buraya pek rağbet etmezler. Ancak baze arkeologlar uğrar ve incelemeler yaparlar. Bazen de gazeteciler gelir, benden özet bir bilgi isterler. Ben de onlara, bildiğim kadar anlatır veya Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın yapıtlarını, diğer Ciddi kaynakları başvuru eseri olarak öneririm. Bayandaki Aydın haritasında Myus yerine Nysa yazılmış. Büyük bir hata. Nysa’dan geçip, 130 km yol geldikten sonra tekrar geri dönüp bir o kadar yolda gidecekler. Onlara durumu anlattım. Bodrum’a gidiyorlarmış. En iyisi dönüşte uğrayın dedim. Bendeki diğer kaynakları inceledim. Bir de ne göreyim. Bu hata yıllardan beri yapılmış. Aydın kitabının sonundaki haritada da aynı hata var. Aydın Turizm Rehberi’ni açın onda da aynı hata var. İyi de bunları yapanlar, hiç mi araştırmazlar? Ben yazınca, bu adamın işi gücü yokta, bizi mi eleştiriyor diyorlar. İnsan hiç değilse kalem ile düzeltir, piyasaya öyle verir. Doğru değil mi, sayın turizm müdürüm.

 

Bir başka hata da, ‘GASTRO, Türkiye’nin en lezzetli dergisi’ adlı, Metro Gros marketleri tarafından çıkarılan nefis baskılı dergide yer alıyor. Derginin Temmuz-Ağustos 2007 40. sayısında, yörelerimizden bölümünde, Dr. Ahmet Uhri’nin ‘İONIA’DA YOLCULUK’ başlıklı makalesinde. Aynen şu ibare manşet gibi göze çarpar. Hiç değiştirmeden aynen veriyorum. “Deniz kıyısından içeride olduğu için ne Aydın merkez ne de Tralleis Milet ya da Didim kadar bilinir. Ancak uğrayacak onlarda gerçek bir Ege kentiyle karşılaşacaklardır Aydın’da. Bir doktor için nefis bir cümle değil mi? Burada hangi kentten söz ediliyor sizce. Bayım batı dillerine özenip, devrik cümle yapmış ama verdiği mesajın öznesini unutmuş. Gizli özne olsa yine iyi. Buna Türkçe’de ‘Çamdan vurup kavaktan çıkma’ derler.

 

Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu bu değildir. Adam makalesinde Aydın İli’nin tümünü ‘İON?A’ olarak işlemiş. Karia, Lidya, Roma uygarlıklarının  kalıntılarını bile ‘İONİA’ ve İon sanatı olarak yansıtmış. ‘Yöreyi de eski İonların olarak göstermiş. Aydın İli’nde İon sanatının ve uygarlığın hükümran olduğu bölge Aydıın batısındaki kıyı şerididir. Buralarda, bugünkü Didim, Söke ve Kuşadası ilçelerimiz sınırları içinde kalır. Bunların dışında Aydın topraklarında İon uygarlığının izleri yoktur. Didim’de –Apollon Tapınağı ve kehanet merkezi, Miletos Antik kenti; Söke’de Myus, Priene Antik kentleri, Kuşadası’nda ise Panionia toplantı kültür kalıntıları vardır. Diğer İon kentlerinin birçoğu da  İzmir ili kıyı şeridinde yer alır. Onlarında Efes’ten Fokahiye (Foça) ya kadar uzanır. İon kent devletlerinin toplamı 12 adetti. Sonradan Symirna’nın katılımıyla 13’e çıktılar. Bu konuda bak E.T Tekin ‘İonia’da Bahar’ sayın doktorun makalesi hatalarla dolu. Size bir örnek paragraf aktaracağım. Derginin sekizinci sayfasından: “Aydıın Söke ilçesinin 22 km güneyinde, Balat köyü yakınlarındaki Miletos, Ephesos ve Priene ile birlikte 12 İon kentinin en önemlilerindendir. Kentin geçmişinin yapılan kazılar sonucu tarih öncesi dönemlere kadar gittiği anlaşılmıştır. “Burada kast edilen Kent Miletos’tur. Peki İzmir ili Selçuk ilçesi sınırları içinde yer alan ’Ephesos’un’ burada işi ne? Sanki ikisi yan yana uydular gibi. Makale berbat. O emeğe, masrafa değmez. Yakında Söke’nin parlayan yıldızı Polarma’da gerçek İon ve kültürü ile ilgili çalışmalarımız yayına başlayacaktır. İoniya’da bahar ‘Antik İon Dünyasının (Coğrafya, Mitoloji, Siyaset ve kültür tarihidir) ‘Tüm yönleri ile Söke’den dünyaya yansıyacaktır. Bu yapıt üzerinde kesintisiz 30 yıl çalıştım. Renkli antik çağ haritaları ile birlikte verilecek, şimdiye kadar eşi ve benzeri yayınlanmamış tek kaynak olacaktır. Polarma Dergisi’nin Eylül 2007 sayısı ile başlayacağız. Halkımıza, Öğencilerimize, Öğretmenlerimize, Turist rehberlerine önemli bir kaynak olacaktır. Böylecede bu antik varlıklarımız yalan ve yanlış anlatılmalardan arı