Kentimizin tanınmış avukatlarıından ve gazetemizinde Fahri Hukuk Müşavirlerinden biri olan sayın Mustafa Açıcının yazılarını zevkle okurum.
Bir aydın hukukçu olan Açıcı, zaman zaman insanları düşündüren, gerçekleri yansıtan, çok güzel yazılar üretiyor. Bunlardan birini de biraz kapalı anlatsa da, 20 Haziran 2007 tarihli yazısı Vay Ülkemin Haline Türkiye gerçeğini ortaya koymaktadır. Onun düşlerde konuştuukları, bizlerin gerçekte YAZMAK İSTEYİPTE, YAZAMADIKLARIMIZIN yansımalarıdır.
Sayın Açıcı, yazısının bir bölümünde, diyor ki, gidenlerin ardından gelmeye aday adayı olanlara, ya da adaylıkları kesinleşenlere baktığımızda, gidecek olanlarla, gelecek olanlar arasında hiçbir farkın olmayacağı daha şimdiden belli olmaya başladı Hepimiz bu oluşumları adım adım izliyor, kimlerin, kimleri niçin aday yaptıklarını görüyoruz. Burada izlenen yol, ulaşılacak hedef, millet ve vatan çıkarları değil, kimlerle nasıl oy alır ve nasıl iktidar olurum hesaplarıdır. Doğru ve yerinde bir tespit.
Açıcı arkadaşımız, çok kişinin mantığını, felsefesini anlayamayacağı bir anlayışı ise, ustaca bir kurguyla şöyle veriyor; Demokrat Partide buluşan sağın iki partisinin bir başkanı mücadeleye Menderesin kaldığı yerden başlayacağına ilişkin beyan vermektedir. Menderes nerede kalmıştı biliyor musuunuz? gerisini yazısından okuyun.
Türkiye, tarihe inerek, sen bunu, o onu dedilerle bir yerlere varamaz ve yerinde sayar. Ancak, ülkede kavgalar, partizanca davranışlar çoğalır. Oysa amaç bu değil. Mustafa Açıcı gibi, benim gibi yazarların davası ve amacı, senlik-benlik değildir. Bizlerin davası demokrasi davası, ulusal bütünlük davası, hak ve eşitlik, özgürlük, Atatürkün izinde bilinçli yürümek davasıdır. Bu dava, çıkarlardan, benliklerden, aç gözlülükten silkinip, sıyrılmakla gerçekleşir. Aydın ve ileri görüşlü insanların çoğalmasıyla güçlenir. Yüce meclise, gerçekten yüce insanların girdiği zamanlarda gerçekleşir. Yıllardan beri Türkiyeyi birbirine yakın kafa ve zihniyetler yönetti. Hemen hemen her dönemde meclise aynı kişiler gitti. Şimdi de farklı kişiler değil, benzerleri gidecek. Bu neye benzer biliyor musunuz? Hidrojen ve oksijen atomlarından altın elde etmeye. Siz ne kadar uğraşsanız da, sonuçta ancak bu atomlarla su elde edersiniz. Uğraş boşadır.
22. dönem milletvekilleri hakkında çeşitli faktörlere göre istatistiki bilgileri buradan halkımızın öğrenmesi açısından veriyoruz. Bu tablolar, seçim sonrası nasıl olacak, hep birlikte göreceğiz.
22. DÖNEM MİLLETVEKİLLERİ HAKKINDA ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERE GÖRE BİLGİLER
1- Sayısal Dağılım
7 Şubat 2003 tarihi itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi partilere mensup milletvekilleri ile bağımsız milletvekillerinin sayısal dağılımı- (Yüksek Seçim kurulunun 8.12.2002 tarihli ve 24957 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararına göre, Siirt İli seçim çevresinde yapılan seçim iptal edildiğinden, Siirt Milletvekilleri bu yazıda yer almamıştır)
TABLO - 1
Üye Tam Sayısı: 550
Mevcut Üye Sayısı : 547
TABLO - 2
Siyasi Partinin Adı Erkek Kadın Toplam
Adalet ve Kalkınma Partisi 349 13 362
Cumhuriyet Halk Partisi 166 11 177
Doğru Yol Partisi 2 - 2
Bağımsızlar 6 - 6
GENEL TOPLAM 523 24 547
2- Yasama Organlarında Daha Önceki Dönemlerde Görev Yapan Milletvekillerinin Sıfatları İtibariyle Dağılımı
TABLO - 3
a) Milletvekili 106
b) Milletvekili ve Cumhuriyet Senatosu Üyesi 1
TOPLAM 107
3- Milletvekillerinin Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımı
TABLO - 4
Yüksek (Fakülte, Akademi ve Yüksekokul) 488
Lise ve Dengi Okul 39
Ortaokul 12
İlkokul 8
TOPLAM 547
4- Akademik Kariyeri Olan Milletvekillerinin Unvanları İtibariyle Dağılımı
TABLO - 5
Profesör 42
Doçent 11
Yardımcı Doçent 3
Doktora 27
Master 72 * Devam Edecek