BİZİM KAHVEHANE

ABDULLAH ZİYA KABAK

 

 

Mevsim sıcakları devam ediyor. Bazı bölgelerimizde yağmur, can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır. Yaşadığımız son günlerde, yağmurla gelen sel ve yıldırım felaketleri; ülkemize yasa boğdu. Allah, afattan korusun.

Zühtü Bey, her hafta olduğu gibi bu hafta da arkadaşlarıyla buluşmak üzere kahvehaneye gitti. Yol üzerindeki kahvehaneler bomboştu. Bu görüntü Zühtü Beyin tuhafına gitti. Kendi kendine yorumlar yapmaya başladı. Caddeler insandan geçilmiyor, ama kahvehaneler nedense boştu. Bu işte bir tuhaflık var. Ama ne? Zühtü Bey, kendi oturdukları kahvehaneye vardı. Orası da diğerlerinden farkı yoktu. Garson, ona görünce ayağa kalktı:

-“Hoş geldiniz hocam.

-“Hoş gördük genç arkadaşım. Hayırdır, bugün kahvehaneler boş. Bu işin sırrını bir türlü çözemedim. Sizce ne olabilir?

-“Hocam, bugün kapalı mekânlarda sigara yasağının başladığı gün. O nedenle tiryakiler, kahvehanelere girmiyorlar. Bu gidişle bizler de issizler kervanına katılacağız. Yıllar önce, merhum Recep Yazıcıoğlu, halka kapalı yerlerde sigara içmeğe yasaklamıştı. Demokrat kesilenler, sayın valimize dördüncü Murat lakabına takmışlardı. Ogün yasağa karşı olan demokratlar, bu uygulanan yasak karşısında nedense gıkları çıkmıyor. Gün geçtikçe, Türkiye yasaklar ülkesi olma yolundadır” dedi.

Zühtü Bey, genç şefin duygularını kendi kendine yorumlamaya çalışırken, içeriye bıyıksız girdi. Zühtü beyle samimi bir atmosferde selamlaştılar. Bıyıksız sigara tiryakisi olduğundan dolayı, sigara paketini çıkartıp masanın üstüne koydu. İçinde bir sigara çıkartıp yakmak üzereyken, şef müdahalede bulundu:

-“Hocam bilmiyorsun galiba, kapalı yerlerde sigara içmenin yasak olduğunu? Bu uygulama bugün başladı. Size müsaade edersem eğer, diğer tiryakiler de içmeye başlarlar. Ben burada yevmiyeyle çalışmaktayım. Kesilecek cezayı yıllarca çalışsam ödeyemem. Lütfen sigaranızı cebinize koyunuz dedi.

Bıyıksız, gözleri irileşti, elleri titremeye başladı.

-“Yahu kardeşim, ben bu ülkenin vatandaşı deyilmiyim? Varsa eğer demokrasi nimetleri, faydalanmaya benimde hakkım var. Ben kahvehaneye dostlarımla görüşmeye geliyorum. Bu meyanda, çay keyfi yapıyorum. Elbette çayla beraber sigaramı da içiyorum. Kime ne oluyor? Bak genç şefim, dışarıya yazılı bir tabela asın. Üzerine de kaliteli bir yazı yazdır. ( Sigara içmeyen buraya giremez ) diye bir yazı yazdır. Bu ülke onların olduğu kadar benim de vatanımdır. Meyhaneye içki içmeyen gider mi? Elbette ki gitmez. Ben keyif yapmak için meyhaneye gideceğim. İçki içeceğim ama sigara içemeyeceğim. Böyle bir uygulama dünyanın neresinde vardır? Üstelik kim ceza kesecek? Öte yandan, kesilen parayı kim alacak? Veyahut nereye yatırılacak? Bu arada rüşvet olayları olmayacağına kim garanti verebilir? En güzeli, sigara içmeyenler kahvehaneye ve meyhaneye gitmesinler. Ne içen zevkinden kalsın, ne de içmeyenler tütün zehirine muhatap olsunlar. Yasa yapıcılar, bu ayrışmayı düzeltirlerse, toplum derin bir nefes alır. Yoksa gelecek günlerde birçok hadiseler yaşanacaktır. Bu yasak uygulaması, doğu illerinde de geçerli olacak mıdır? dedi.

Bıyıksız, sigara krizine girdiği için masaya terk etti. Zühtü Bey, haftaya buluşmak üzere oturumu kapatıp, bıyıksızın peşinden gitti.